76.Bölüm

17.6K 1.1K 472
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Vatan, çalışkan insanların omuzları üstünde yükselir.🇹🇷🇹🇷

________________________

Çok eğlenceli zaman geçirmiştik. Artık gitme zamanı gelmişti. Öykü boynuma sımsıkı sarıldı. "İyiki hayatıma girdin canım kardeşim. Her şey senin sayende oldu. Seni çok seviyorum." dedi. O da ben de duygulanmıştık. Bugün beni ağlatmayı kafalarına koymuşlardı galiba. "Beni Okanla karıştırdın galiba." dedim. Güldü. "Bende seni çok seviyorum. Hep mutlu ol." dedim.

Hepsiyle vedalaştıktan sonra dışarı çıktık. "Umay" dedi Dedem. "Gidiyor musun?" dedim. "İşlerim var gideyim." dedi. "Peki. Teşekkür ederim her şey için." deyip sarıldım. "Benim tek varlığım sensin. Sen iste Bozkurtu da döverim." dedi. Güldüm. Yiğit başını eğmişti. Dedem kollarını açtı. Defne ile Asel de gelip sarıldı. "Torunlarıma iyi bakın. Sizi üzerlerse haberim olsun." dedi dedem. Okan da dedemin elini öptükten sonra bir daha sarıldım ve arabasına binip gitti.

"Paşa'nın arabasina bak be." dedi Savaş. "Lan oğlum Paşa bizi cebinden çıkarır." dedi Ömer. "Paşa bi tanedir." dedi Okan. "Sen de az değilsin." dedi Ayaz Okana. Güldüm. "Bozkurt Timi ve Prensesleri araç bin." dedim. "Bu da kendini komutan zannediyor." dedi Ayaz. Sırıttım. Hepimiz bindik. En başta biz vardık ve ilerliyorduk. "Ne kadar mutlu oldu Okan değil mi?" dedim. "Hepsi benim meleğim sayesinde." dedi Yiğit. Başımı omuzuna yasladım. Saçlarımdan öptü.

Biraz ilerde trafik sıkışmıştı ve kalabalık vardı. "Ne olmuş ki?" dedim. "Anlarız şimdi." dedi Yiğit. Arabadan indik. Asker arabaları vardı. "Yüzbaşı Yiğit. Ne oldu?" dedi Yiğit. "Kaza oldu komutanım. Ama herkes iyi." dedi Asker. "Yunus şu dosyaları al." sesin geldiği yöne baktığımda Atakanla karşılaştım. Buraya mı atanmış. Şansa bak. Yiğit beni arkasına aldı. "Gidelim." dedim. Atakan baştan aşağı beni süzüyordu. "Çok güzel olmuşsun." dedi Atakan. "Laflarına dikkat et." dedi Yiğit. Atakan sırıttı. Yiğit'in elinden tutup çektim. Arabaya bindik. "Niye bırakmadın vursaydım iki tane." dedi. "Günümüzü berbat etmeye gerek yok. Sür hadi." dedim.

"Bak içimde kaldı. Geri dönüp yüzüne sadece bir yumruk indirsem de yeter. " dedi Yiğit. Yanağını öptüm. "Evimize gidelim." dedim. "Tamam." dedi. 10 dakika geçtikten sonra "Sadece bi tane bak." dedi. "Off." deyip pencereyi açtım. Evin önüne geldiğimizde indik. "Umay yüzünün hâli ne?" dedi Okan. "Atakanı dövmeme izin vermedi. Bir de trip atıyor." dedi Yiğit. "Niye çağırmadın bi tane de ben vursaydım." dedi Ömer. Göz devirdim.

Eve girip yukarı çıktım. Son olayı boşverdim. Çok güzel birgündü. Onların mutlu gününü saçma sapan tartışmalarla bitiremezdik. Yüzümü yıkadım. Elbisemi çıkarıp pantolon ve tişört giydim. Saçlarımı da dağınık topuz yapıp kızların yanına gittim. Asel etrafı topluyordu Defne de uzanmıştı. Ben de gidip yanına uzandım. "Öykü ile Okan ne kadar çok mutlu oldular. Canlarım benim." dedi Defne. "Utanmaları bile çok tatlı." dedi Asel. O da yanımıza gelip uzandı. "Mutlulukları daim olsun." dedim. "Amin." dediler.

Aşağıdan sesler gelince indik. Ayaz elinde mendille başta, Ömer ve Savaşta yanında halay çekiyorlardı. Yiğit ile Okan da oturmuştu. "Ayaz napiyorsun Sevgilim?" dedi Asel. "Alıştırma yapıyoruz." dedi Ayaz. "Umay gel sen de oyna." dedi Ömer. "Bilmiyorum ki." dedim. "Gel biz öğretiriz." dedi Ayaz. Yiğite baktım. O da bana bakıyordu. Sonra gidip Ayaz ile Ömerin arasına girdim. Defne de gelmişti. Asel de gidip oturdu. "Savcı sen de gel." dedi Ayaz. "Ben böyle iyiyim Üstteğmen." dedi Asel. Bunlar da manyak.

Oynuyorduk ama saçma sapan. Ben zıplıyordum gibi. Bizimkiler gülme krizine girmişti. En sonunda Ayaz elini çekti. "Lan Umay! İçimdeki halay sevgisini bitirdin. Mümkünse bir daha çekme sen." dedi Ayaz. Dudaklarımı büzdüm.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin