59.Bölüm(Yarı Final)

22.9K 1.2K 758
                                    

Selammm😍

Keyifli okumalar dilerim.

Bir elimde silah, birinde Kuran... Geldi diyorlar bak şehitlik sıran!🇹🇷

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Unutma TÜRK!
KORKMA
Diye başlıyor senin
İSTİKLÂL MARŞIN!
🇹🇷🇹🇷


(Mendillerinizi hazırlayın.)

__________________________

Gözlerim dolmuştu. Ben bu adamı hakedecek ne yaptım ki? Bi karşıma bi Yiğit'in yüzüne bakıyordum. Gamzesini göstere göstere gülüyordu. "Ee nasıl buldun?" dedi. "Bayıldım sevgilim." dedim. Kollarımı beline sardım. Sımsıkı sarıldım.

Ortada çadır vardı. Köşelerine de ışıklandırma yapılmış. Hemen yanında küçük bir masa ve iki sandalye vardı. O kadar güzeldi ki anlatamıyorum.

"Ne zaman yaptın bunu?" dedim. "Sabah erken çıktım ya o arada hallettim." dedi. Gülümsedim. "Çok şımartıyorsun ama beni. Alışırsam tependen inmem." dedim. "Senden gelen her şey kabulüm." dedi. Uzun uzun yüzüne baktım. "Sen bana Rabbimin verdiği en büyük hediyesin biliyorsun değil mi?" dedim. "Sen de benim her şeyimsin." dedi.

Beni sandalyeye oturtup çadırın içine girdi. Elinde bi sepetle karşımda oturdu. "Elimden bi kahvaltı gelmedi ama akşam yemeği iyi olur." dedi. Gülümsedim. "Önümüzde daha çok zaman var hazırlarsın hiç canını sıkma." dedim. "Tabii ki sana neler neler hazırlıyacam." dedi. "Güveniyorum sana sevgilim." dedim. "Sevgilim diyen o... neyse yemek üstündeyiz." deyince kahkaha attım.

Sepetten iki tane pizza çıkarmıştı. "Kebap lahmacun isteseydin ya." dedim. "Onlar bozulurdu. Bununla yetineceksiniz Umay hanım." dedi. "Sevgilimiz hazırladı artık yiyecez mecbur." dedim. Ters ters baktı. Öpücük attım gülümsedi. İçeceklerimizi de çıkarttıktan sonra yemeye başladık.

"Bu gece burada mı kalacaz." dedim. "Evet. Birlikte uyuyacaz." dedi ve sırıttı. "Manyak." dedim. "Eyvallah." dedi. "Pizzanın tadı da güzelmiş." dedim. "Aklın fikrin yemekte. Hiç deme sevgilim çok yakışıklısın çok tatlısın." dedi Yiğit ve surat astı. Kahkaha attım. "Çok yakışıklısın sevgilim." dedim. "Teşekkür ederim güzelim." dedi.

Yemeğimizi bitirmiştik. Sandalyeleri oradan kaldırıp manzaranın daha iyi göründüğü tarafa koydu. Beni oturtup çadırın içine girdi yine. Elinde termos, iki bardak ve örtüyle geldi. "Birazdan çadırın içinden araba çıksa şaşırmam." dedim. Güldü. Örtüyü üzerime örtüm yanıma oturdu. Bardaklara da çay koyup birini bana verdi. "Ben de şimdi diyodum çay olsa ne güzel giderdi." dedim. "Aklını okudum." dedi. "Keşke söyleseydin ya çikolata da alırdık. Yemezsem sinirlerim bozuluyo biliyorsun." dedim. "Bilmez miyim?" dedi. Cebinden en sevdiğim çikolatayı çıkarım uzattı. "Ama ben korkmaya başladım." dedim. "Başka ne istersin güzelim. " dedi. "Gökten yakışıklı koreli yağsın." dedim. Kaşlarını çattı. Gülmemek için kendimi zor tuttum. "Sinirlendirme beni atarım seni aşağıya." dedi. Sustum.

Çayımı bitirdikten sonra bardağı yere koydum. Çikolata paketimi açtım. "Bana yok mu?" dedi. "Vereyim de hepsini ısır. Yok sana sen beni ye." dedim. Güldü. Çikolatamı bitirmiştim. Yiğite döndüm bana bakıp sırıtıyordu. "Ne oldu?" dedim. "Sıra bende." dedi. Yüzüme yaklaştı. Sonra öpmeye başladı.

Kalbim çok hızlı atıyordu. Yiğit kendini geri çektiğinde yüzünde kocaman bi gülümseme vardı. "Dudağının kenarında çikalata kalmıştı onu aldım." dedi. Kızarmaya da başladım. "Neredeyse 1 yıl olacak hâlâ utanıyorsun." dedi. Başımı eğdim. Güldü. Beni kendine çekip sımsıkı sarıldı. Kokusunu doyasıya içime çektim. Gözlerimi kapatıp öylece kaldım. "Uyuyalım mı artık?" dedi. "Olur." dedim. Oradan kalkıp çadırın içine girdik. Yiğit çadırın zincirini çekip yanıma geldi. "Gece ayı gelir üstümüze zıplarsa." dedim. "Aynen. Ayının başka işi yok gelip üstümüze zıplıyacak." dedi. Görmediğini bilsemde göz devirdim.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin