UMAY

84.Bölüm

Keyifli okumalar dilerim.

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

____________________________

"Bu arada haftaya seni istemeye geliyoruz?"

"Ne?"

Dondum kaldım öyle. Evet illaki olacaktı ama ani bir şekilde söyleyince ne diyeceğimi bilemedim. Hemde bir hafta sonra. "Çok erken söyledin ya. Istemeye geleceğiniz gün söyleseydin." dedim. Kahkaha attı. Koluna vurunca inledi. "Özür dilerim. Unuttum. Acıdı mı? Doktoru çağırayım mı?" dedim bir solukta. Beni kendine çekti. Yanına uzandım. "Yok bir şey." dedi. Kolunu öptüm bi kaç defa. " Geçti tamamen." dedi. Gülümsedim.

Doğrulup oturdum. "İsteme nerden çıktı?" dedim. "Annemi aradım dedim istemeye gidecez hazırlanın. Kabul ettiler." dedi. "Benim neden şimdi haberim oluyor?" dedim. "Bende yeni karar verdim. Artık evlenelim çok özlüyorum seni." dedi. "Dedeme de sen söylersin artık." dedim. Gözlerini büyüttü. "O senin görevin güzelim." dedi. "Beni istiyeceksiniz yani öyle mi?" dedim. "Evet." dedi. "Ay çok heyecanlı." dedim. Güldü.

"Annemler yarın geliyorlar haberin olsun." dedi Yiğit. "Yarın söyleseydin." dedim. Sırıttı. "Sabah gidip alacam." dedi. "Ben giderim. Sen dinlen. Hem bu halde araba kullanma." dedim. "Birlikte gideriz." dedi. "Olur." dedim.

Kapı açıldı. "Gelebilir miyiz?" dedi Ayaz. "Gelin." dedim. Hepsi girdi. "Hazırlanın haftaya Umay'ı istemeye gidiyoruz." dedi Yiğit. "Dedeme haber verseydik keşke önce." dedim. "Ben kardeşimi vermiyorum." dedi Ayaz. Güldüm. "Paşaya ne zaman söyliyeceksiniz?" dedi Ömer. "Yiğit hastaneden çıksın eve gidelim sonra ararım ben." dedim. Biraz düşünür gibi yaptım. "Acaba Ömer sen mi söylesen?" dedim. "Yok ben almıyayım." dedi Ömer. Ayaza baktım gözlerini kaçırdı. Okana baktım telefonuna baktı. Savaşa baktım gülümsedi. "Hiç bana bakma." dedi Savaş. Yüzümü astım.

Yiğit'in serumu bitince hastaneden çıktık. "Bu gece bende kal." dedim. "Benim için bir zevk." dedi Yiğit. Bizimkiler karargâha gitti. Bizde lojmana girdik. Yiğit'i arabadan indirip yukarı çıktık. "Hadi sen banyoya gir. Ben kıyafetlerini çıkarıp bırakıyorum buraya." dedim. "Tamam." dedi. Dolabimdan tişört ve şortunu çıkarıp koydum. Sonra odadan çıkıp mutfağa girdim. Atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Yiğitte giyinmişti. Yatağa oturttum. "Hadi bunları ye." dedim. "Aç değilim." dedi. Ters ters baktım. Sonra ağzını açtı.

Yiğit'in karnını da doyurduktan sonra elimdekileri mutfağa bırakıp odaya geri döndüm. Yatağım üzerindeki pikeyi kaldırdım. "Hadi gir." dedim. "Kendimi 2 yaşındaki çocuk gibi hissediyorum." dedi. Güldüm. Yatağa girince üzerine yorganı örttım. Alnından öptüm. "Güzel güzel uyu. Ben iki saate gelirim." dedim. "Bende geleyim." dedi. "Söz dinle ya. Hem uyu gelince bir şeyler yaparız." dedim. "Öyle olsun. Dikkat et tamam mı?" dedi. "Tamam bitanem." dedim.

Evden çıkıp aşağı indim ve arabaya bindim. Yiğite aldığım arabayı ondan çok ben kullanıyordum. Kazasız belasız karargâha varmıştim. İnip bizimkilerin yanına gittim. "Na yaptınız bensiz?" dedim. "Dosyalarla ilgilendik." dedi Ayaz. Yanlarına oturdum. "Yiğit nasıl?" dedi Okan. "İyi yatağıma yatırıp geldim." dedim. "Iyi yapmışsın." dedi Ömer. Telefonumu elime aldım.

"Dedecim beni istemeye gelecekler. Yok olmadı."

"Canım Dedem. Haftaya beni istemeye gelsinler mi? Off bu da olmadı."

"Paşam benim. Seni çok seviyorum. Beni istemeye gelecekler ne dersin?"

Ömer ve Savaş kahkaha atmaya başladı. Suratımı astım. "Ya niye gülüyorsunuz?" dedim. "Beni istemeye gelecekler ne dersin? Bu ne ya?" dedi Ayaz. "Çok kötüsünüz." dedim. Arama tuşuna bastım ve telefonu kulağıma dayadım.