UMAY

81.Bölüm

Keyifli okumalar dilerim❣

🇹🇷🇹🇷🇹🇷

____________________________

Annesinin yanında bi adam vardı. Muhtemelen babasıdır. Birgün mutluluğumuzu bozmasalar şaşıracam. Bizimkilerin yanına gidip Okan'ı arkama aldım. "Niye geldiniz?" dedim. "Sen aile arasına girme." dedi annesi. "Okan'ın ailesi biziz. Siz kimsiniz?" dedim. İkisininde yüzü gerilmişti. "Okan yol yakınken vazgeç. İşinden de istifa et. Şirketin başına geç." dedi Babası. "Ben mesleğimden de yanımdakilerden de evleneceğim kadından da memnunum." dedi Okan. "Duydunuz artık gidebilirsiniz." dedim. Babası üzerime doğru yürüyünce Yiğit ve Okan birlikte önüme geçti. "Sakın denemeye bile kalkışma." dedi Yiğit. "Hakkımı sana helâl etmiyorum." dedi Annesi. "Mirastan pay almayacaksın. Ne hâlin varsa gör." dedi Babası ve çıkıp gittiler.

Okanın bütün heyecanı ve mutluluğu gitmişti. Sarıldım. "Üzülme biz yanındayız." dedim. "İyiki varsınız." dedi Okan. Diğerleri de gelip sarıldı. "Ay saçımı bozacaksınız!" dedim. Güldüler. "Bozkur Timi hazırlanmaya devam. Moral bozmak yok." dedim. "Emredersiniz komutanım." dediler. "Hanımlar sizde." dedim.

Yukarı çıkıp son hazırlıklarımıda yapıp bitirdim. Çantamı alıp kızların yanına gittim. Defne hazırlanmış oturuyordu. Asel de makyajını yapıyordu. Asel de bitirince üçümüz yanyana geçip aynaya baktık. "Güzel olduk gibi." dedi Defne. "Olduk olduk." dedi Asel. "Hadi inelim." dedim.

"Oğlum nerde benim?" dedim. "Ayakkabısını giyiyor." dedi Yiğit. "Çok fazla mı yakışlıyız bugün Yüzbaşım." dedim. "Her zamanki halim Üstteğmenim." dedi Yiğit ve havalı bakışlar attı. Güldüm. Burnunun ucundan öptüm. "Sende her zamanki gibi çok güzelsin." dedi Yiğit. "Yanınıza yakışmaya çalışıyoruz." dedim. "Öpiyim mi?" dedi. Kafamı geriye atıp güldüm. "Makyajım bozulur olmaz." dedim. Suratını astı.

Okan gelince yanına gittim. "Öykü tekrardan aşık olacak." dedim. Gülümsedi. Çantamdan kutu çıkardım. "Al bakalım. Düğün hediyem." dedim. Okana gümüş saat almıştım. Çok şık ve güzeldi. Kutuyu açtı. "Umay bu çok güzel." dedi Okan. Kutudan saati çıkarıp koluna taktım. "Sen bizim kardeşimizsin. Yalnız hissetme kendini sakın." dedim. Yiğit Okan'ın omuzuna dokundu. "Biz de hemen evlenelim. Sevgilisine araba alıyor, abisine saat. Bizimde acilen evlenmemiz lazım." dedi Ömer Defneye. Hepimiz güldük.

Evden çıkıp arabaya bindik. Öykü'yü kuaförden alacaktık. Yiğit arabayı kullanıyordu. Bende yanına oturmuştum. Savaş bizimleydi. Okan da başka arabadaydı. Üç araba kuaföre doğru yol aldık. 

"Şarkı açsanıza." dedi Savaş. "Tamam." dedim. Radyoyu açtım. Savaş ile birlikte ritme uygun hareketler yapıyorduk ki Yiğit radyoyu kapattı. "Niye kapatıyon ya?" dedim. "Saçma sapan hareketler yapıyorsunuz." dedi Yiğit. "Savaş yarın başka arabaya binelim." dedim. "Bence de." dedi Savaş. Yiğit gülüyordu.

Kuaförün önüne gelince indik. Ben ve Okan kuaföre girip Öyküyü bekledik. Gelmişti. Çok... Çok güzel olmuştu. Okana bakınca gözlerinin içi parlıyordu. Öykü'nün alnından öptükten sonra dışarı çıktik. Öyküyü arabaya binmesine yardım ettim. Bindallısını da topladiktan sonra kapısını kapattım.

"Sevgilim arabayi ben kullanacam." dedim. "Ayağındaki topuklularla mı?" dedi. "Bunu bana mı diyorsun?" dedim ve arabaya bindim. En önde biz vardık. Son ses müzik açtım. "Kapatma." dedim. Kornaya basa basa kına'nın yapılacağı yere geldik. Tabii Yiğit on defa uyardı.

Arabaları park ettikten sonra indik. Öykü'nün inmesine yardım ettik. Kına salonunun nedimeleriyle birlikte girdi. Bizde arkasından girdik. Güzel güzel oynadiktan sonra Okan girdi. "Kınaya mı giriyo Operasyona mı belli değil?" dedi Ayaz. Güldük. Öykü ile beraber karşılıklı oynadıktan sonra oturdular. "Ertuğrul abi!" diye seslendim. Yanına gidip sarıldım. "Naber cadı?" dedi. "Çocuğumu evlendiriyor gibiyim." dedim. Kahkaha attı.