UMAY

🖤Özel Bölüm 3❤

İyi okumalar dilerim.❣

Son Özel bölümümüz. Bol bol yorum bekliyorum.

Bölüm sonuna bir fotoğraf koyacam tam o fotoğrafın altına güzel yorumlarınızı bekliyorum. Video yapıp paylaşacam.

Beni profilimden takip etmeyi unutmayın. Bazen instagramda video paylaşınca linkini paylaşıyorum. Hesabinız olmasa bile izleyebiliyorsunuz.

Yeni bir kurgumuz olacak. İlk bölumünü 17.04.2021 saat: 21.00 da yayımlayacam. Eğer Umay'ı Pazartesiye kadar 70k beğeni yaparsanız. Yeni kurgumuz ikinci bölümünü de bir sonraki gün atacam.

____________________

"Kurban bayramı için neden baklava açıyorum." diye sitem etmeye başladım. Ellerim hamurluydu ve ben yüzüme gelen tutamı bir türlü çekemiyordum.

"Hatun ya bir defa da şikayet etmeden bir şey yap." dedi sevdiğim adam.

Saçlarımı geriye atıp gözümün önündeki tutamı üfledim. Ters ters bakıp önüme geri döndüm. Güldü. Yanıma gelip saçlarımı düzeltti. Sonra alnıma uzun bir öpücük bıraktı. Gülümsedim.

"Öykü yapacaktı ben niye yapıyorum?" dedim. "Şimdi güzelim bak bizim evde iki cadı var. Sabah siz hazırlanana kadar Savaş ve Ömer oraya gidip hepsini bitirir. Baklava sevdiğimi biliyorsun." dedi. "Yaa ben kocam ister de yapmaz mıyım?" dedim. Sonra göz devirdim. "Belim koptu."

Sesli bir şekilde kahkaha attı. Karşıma geçip oturdu. Hamuru da kestikten sonra fırına attım. Yiğit baklavayı çok sevdiği için öğrenmiştim. Keşke öğrenmeseydim. Sanki hamile de aşeriyor yıl içinde birkaç defa. Ben de kıyamıyorum. Yarında Kurban Bayramı.

Mutfağı da topladiktan sonra telefonu ile uğraşan kocama döndüm. Yanına gidip öptüm. "Bayramın kutlu olsun sevgilim. Yarın dışarıda çok dolaşma. " dedim. "Neden güzelim?" dedi. "Öküz sanıp alıkoyarlar falan." deyip gülmeye başladım. Telefonu masaya bırakıp üzerime doğru gelmeye başladı. Gülümseyip salona kaçtım.

Buğra yalnız başına koltukta oturmuş tableti ile ilgileniyordu. Yanına gidip başını öptüm. "Abin ile ablan nerede?" dedim. "Ders çalışıyorlar." dedi Buğra. "Oğlum anneni tut. Yarın için kurt kesecez." dedi Yiğit. "Anneme kıyamam ben sen de kurtsun seni keselim." dedi Buğra. Güldüm. Yiğite bakıp havali bakışlar attım.

Biraz daha Yiğit ile laf dalaşına girdikten sonra Buğra'yı odasına çıkarttım. Uykusu gelmişti. Yatağına yatırıp yanına uzandım. Bizim hikayemizi anlattım. Bozkurt ve Asena'nın hikayesini ama hafifleterek. Saçlarını okşadım ve uyudu. Alnına küçük bir buse bırakıp odasından çıktım.

Aşağı indim. "Ooo Aral ailesi fertleri buradaymış." dedim. "Babam bir şey izletecekmiş." dedi Alparslan. Yiğit ortalıkta yoktu. Gidip oturdum. Asenadan ses çıkmıyordu. "Kızım neyin var?" dedim. "Yorgunum annecim. Yani kim bana tıp fakültesinde oku dediyse. Kitaplar benden ağır. Öldüm ya ben." dedi ve dudaklarını büzdü. "Zekidir benim kızım yapar." dedim. Kıvırcık saçlarını arkaya atıp gülümsedi.

Yiğit elindeki tepsiyi masaya bırakıp yanıma oturdu. Mısır patlatmıştı ve meyve suyu koymuştu yanına. "Size çok güzel bir film izletecem." dedi. Kollarını açtı. Mısır tabağını kucağima alıp kolları arasına girdim.

Eline kumandayı alıp klasöre tıkladı. On saniye sonra açıldı. Yiğit'in kendisi vardı. "Eğer şu an bu videoyu izliyorsanız muhtemelen sevdiğim kadın kollarım arasında ve çocuğumuz da yanımızda." diyordu. Başımı kaldırıp Yiğite baktım. Burnumun ucundan öptü. İzlemeye devam ettik.