64. Bölüm

18.5K 1.2K 728
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Vakti Geldiğinde
Alınacaktır İntikamımız
Bordo Bereli Askerin
İçinde Bitmez Savaşı
Ay yıldızlı Bayrak İçin SÖZ Yıkarız Dağları
Söz Ağızdan Çıktı Artık, Ölmek Var Dönmek Yok!!
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

_________________________

"Bakın size kimi getirdim." dedi Dedem. Donmuştum. Kalbim hızlandı. O gelmişti. Sevidğim adam ölmemişti. Kanlı canlı karşımdaydı. "Yiğit!" dedi Ayaz. "Abi!" dedi Ömer. Üçüsü birlikte Yiğite sarıldı. Bana bakıyordu. Gözlerim doldu. Elim kanıyordu ama acısını hissetmiyordum.

"Bozkurt çok önemli bir işi başardı." dedi Dedem. "Bizden sakladınız yani." dedim. "Öyle olması gerekiyordu kızım." dedi Dedem. "Ya ben neler çektim sizin haberiniz var mı? Nasıl benden saklarsınız?" dedim. "Ben öyle istedim." dedi Yiğit. Gözyaşlarım ardı ardını kesmiyordu. "Umay elin" dedi Ayaz. "Karışma." dedim. Kapıdan çıktım ve odama girdim. Kapıyı kilitleyip arkasında çöktüm yere. Hıçkıra hıçkıra ağladım.

Kalbim çok kırılmıştı. Bunu bana nasıl yaparlardı. Kapıyı açıp çıkacakken Yiğit girdi. Kapıyı kapatıp kilitledi. Anahtari da cebine koydu. "Güzelim? Çok özledim." dedi. Yine ağlamaya başladım. Ben ne kadar özledim senin haberin var mı? "Aç kapıyı gidecem." dedim. "Yapma böyle." dedi. "Ya ben ölü gibiydim. Benim canım ne kadar acıdı biliyor musun? Her geçen günde ölmeyi diledim. Sen gelmiş bana diyorsun yapma." dedim.

"Elin kanıyor. Uzat bakayım." dedi. "Yıkasam geçer o. Ya şurası. Burası da kanıyor. Bunu ne yapacağım?" dedim kalbimi göstererek.

Beni kendine çekip sarıldı. "Özür dilerim." dedi. Kendimi geri çektim. Masanin üstündeki bardağı yere attım. "Hadi ondan özür dile. Onu kırmadığını ondan tekrardan su içmek istediğini söyle işe yararsa ben buradayım." dedim. "Güzelim yapma." dedi. "Kapı aç." dedim. Açmadı. Bende penceriyi açıp aşağıya atladım. Odam girişin hemen üstü olduğu için pek yüksek değildi.

Koşa koşa motoruma gittim. Kaskımı takıp son hızla sürmeye başladım. Hem ağlıyordum hemde başım dönüyordu. Son hatırladığim şey Tırın üstüme doğru gelmesiydi.

Yiğit'ten

1 YIL ÖNCE

Evimde otururken Albay aradı. Ayağa kalkıp telefonu açtım. "Emredin komutanım. " dedim. "Yarın erken gel ama kimseye çaktırma." dedi. "Emredersiniz komutanım. " dedim. Telefonu kapatıp uyudum. Gece telefonum çalınca uyandım. Umay arıyordu hemde gecenin üçünde.

Kötü bir rüya gördüğünü söyledi. Bir şey gizleyince hemen hissediyor. Onu uyutup izledim. O kadar masumdu ki.

Sabah işim çıktığını söyleyip karargâha gittim. Odama girip Üniformami giydim. Sonra da Albayın odasına çıktım. Kapıyı çaldım.

"Gir."

"Ben geldim komutanım. "

Albayın söylediklerinden sonra bir süre kendime gelemedim. Beni bir operasyonda öldü olarak göstereceklerdi. "Umayı düşünüyorsun değil mi?" dedi Albay. Bir şey demedim. "Kimsenin bilmemesi lazım." dedi Albay. "Emredersiniz komutanım. " deyip çıktım.

Umay çok mutluydu. Kalbim çok ağrıyordu ama ona belli etmemeye çalışıyordum. Onun için bir şeyler hazırlattım. Son bir kez yanında uyumak, ona sarılmak, koklamak için.

Operasyondayken ellerim titriyordu. Ayağa kalktım. Iğneyi geçirdim koluma kimse görmesin diye aşağıya attım. Sonra vuruldum. Yaptığım iğne kısa süre için nabzımı yavaşlatacaktı.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin