İyi okumalar dilerim.
_______
Yiğit'in içimi ısıtan sözlerinden sonra konuşmamıştık. Sessiz kalmayı tercih etmiştim. Kendisi de konuşmam için zorlamamıştı. Karargaha gelince arabayı park ettim ve indik. Ömer ile Okan yeni gelmişti.
"Siz bizden önce çıkmadınız mı?" diye sordum. "Ömer yolda mısır diye tutturunca durmak zorunda kaldık." dedi Okan. Gülümseyerek Ömer'e baktım. Elindeki mısır ile aşk yaşıyordu. "Bana yok mu?" dedim. "Başka yok. Ama ısırabilirsiniz." dedi Ömer. Mısır'ın ısırılmayan tarafını uzatmıştı. Yaklaşıp ısırdım. Asla hayır demem. "Tadı çok güzelmiş. Çıkışta bana hatırlat. Birkaç tane alalım." dedim. "Olur." dedi Ömer. "Canın istiyorsa gidip alayım." dedi Yiğit. "Yemezsem, sorun olmaz. Akşam almaya gideriz." dedim. "Tamam." dedi.
Giriş kapısından ilk olarak ben girdim. Öykü, revirin penceresinden dışarıyı seyrediyordu. "Nasılsın, Öykü?" diye seslendim. Beni görünce gülümsedi. "İyiyim. Sen nasılsın, Umay?" dedi. "İyiyim. İşim bitince kahveleri alıp geliyorum." dedim. "Elektrikli cezvem var. Gel burada yaparız." dedi. Kıkırdadım. "Sendeyim o zaman." dedim. "Bekliyorum." dedi.
"Kadınları anlamıyorum. Resmen ayak üstü, iki dakika da sözleştiler." dedi Ömer. "Kadınları anlamak için öncelikle sevmek gerekir." dedim. Okan yanıma gelmişti. "Ne zaman, tanıştınız?" diye sordu. "Operasyona gitmeden önce tanışmıştık. Neden sordun?" dedim. Gözlerini kaçırdı. "Hiç." deyip arka tarafa yürüdü. Okan'ın sırrını çözmem gerek.
"Bozkurt Timi, hazırlandıktan sonra spor salonuna inin." dedi Yiğit. "Emredersiniz komutanım." dedik, hep bir ağızdan.
Yiğit'i arkamda bırakıp hızlı adımlar atarak alay binasına girdim. Bir üst kata çıkıp odama doğru ilerledim.
Kıyafetlerimi hızlıca değiştirdim. Askeri gömleğimi ve bordo beremi elime alıp spor salonuna indim. Ömer ve Okan ile beraber on kişi vardı. Elimdekileri köşeye bırakıp on birinci olarak en baştaki yerimi aldım. "Eğitimler nasıl geçiyor?" diye sordum. "Beş ölü, iki yaralı, genellikle." dedi Ömer. Güldüm. Yiğit'in giriş yapmasıyla esas duruşa geçtik. Elindeki su şişesini ve beresini, benim eşyalarımın yanına bıraktı. Karşımıza geçip tek tek göz kontağı kurdu. Bana gelince gülümsemişti. Başımı eğip gülümsedim. "Elli, tam tur." dedi Yiğit. "Marş marş!" Sağa döndüm ve koşmaya başladık.
"Bu adamı bir doktora falan mı götürsek?" diye öneride bulundu Ömer. "Neden?" dedim, fısıldayarak. "İnmeden önce yanıma gelip kahve falıma bak dedi. Yavru Kurt falan görünür mü? diye sordu." dedi Ömer. "Ne alaka?" dedim. "Boş konuşuyor. Siz onu boşverin." dedi Okan. "Ömer'in söyleyeceklerini çok engelliyorsun. Bilmem gereken bir şey mi var?" dedim. "Bilmeniz gereken bir şey olsaydı, söylerdim." dedi Ömer. Başka bir şey konuşmadan sessiz sessiz koşmaya devam ettik.
Yirmi beşinci turdaydık. İlk turdaymış gibi rahattık. "Zehir'i göremedim." dedim. "Yemek saatinde olmalı." dedi Okan. "Bugün veterinere götürülecekti." dedi Ömer. "Kontrol için mi?" dedim. "Evet. İki ayda bir götürülüyor." dedi Okan. "Anladım." dedim.
"Sohbet koyu galiba. Çay falan ister misiniz?" dedi Yiğit. "Koşarken dökülür. Oturalım öyle." dedim, yanından geçerken. Askerler gülünce Yiğit, ters ters baktı ve sustular. Gülümsemeye devam edip önüme döndüm.
Elli tur bitince, durduk. "Bence bitirecek, eğitimi." dedi Ömer. " Bence bitirmez. Ama ne düşündüğünü bilemiyorum." dedi Okan. "Bence de bitirmeyecek. Muhtemelen önce şınav mı, mekik mi yaptırsam diye düşünüyordur." dedim.
"Şınav pozisyonu al!" dedi Yiğit. Okan ve Ömer'e havalı bakışlar atıp Şınav pozisyonu aldım. "Nerden bildiniz?" dedi Ömer. "Ben bilirim." dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
AcciónHayat, fırtınanın dinmesini beklemekle ilgili değildir... Yağmurda dans etmeyi öğrenmekle ilgilidir. "Umay?" "Operasyondayız." "Benimle evlenir misin? "Ne?!" Kapak tasarımı: Wbrunette (27.12.2020 📝) 31.12.2020: #1-Bozkurt 09.01.2021: #1-Asker 11.01...