33. BÖLÜM: "SECRETS"

118 22 9
                                    

"Sessizce iç geçirdi kuşlar havalanırken, zaman bazen bize ihanet ederdi."

***

Elimde tuttuğum adrese bakarak karşıya geçerken geniş okulun bahçesinde takılan öğrencilerin birkaç tanesinin gözlerini üzerimde hissettim, adresin yazılı olduğu notu avucumun içinde saklayarak okulun girişine ilerlediğimde kapıda bekleyen asistan beni gördüğü anda saygıyla eğildi. Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim, gözlerim koridorlarda gezerken kadın bir şey demeden önümde yürümeye başladı. Attığım her adımda daha fazla öğrencinin dikkatini çekiyordum, özellikle görünümümün bunda etken olduğunu bilsem de hakkımda çıkan haberlerin katkısını unutmamam gerekiyordu. Neyse ki okulda çok büyük olay olmamış, öğrenciler forumlarda arkamızdan dedikodu yapmanın ötesine geçmemişlerdi. San'a hakaret etmeye cesaret edebileceklerini de sanmıyordum, babamın Rektör olduğu okulda açıkça öğrencilerden birisine nefret yorumu yazamazlardı.

Kendimden emin adımlarım asistan beni okulun Rektör'ünün odasının önüne getirene dek devam etti. Asistan kapıyı tıklatarak açtı. "Buyurun, efendim."

Başımı eğerek teşekkür ettim ve açılan kapıdan içeriye girdim, yirmi sekiz yıldır okulun Rektör'ü olan Bay Song başını sallayarak elini uzattı. "Hoş geldin, Park Seonghwa."

Uzattığı elini kısaca sıkarak bana gösterdiği koltuklardan birine oturdum. "Hoş bulduk, Bay Song. Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim."

Gülerek yerine oturup arkasına yaslandı. "Sizin gibi önemli ziyaretçilere kapım her daim açıktır."

Gülümseyerek direkt konuya girdim. "Annemin okul yıllarına dair bir araştırma yapıyorum. Bilirsiniz, dernek gecesi için."

Başını sallayarak beni onayladı. "Chain burada, okulumuzda kurulan Yardımlaşma Kulübü için de çok şey yapmıştı."

"Yardımlaşma Kulübü?" diye sordum şaşkınlık içinde. Annemin üniversite hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyordum gerçekten de.

"Evet," dedi Bay Song neşeyle. "Kendisi sayesinde kulüp oldukça başarı elde etmişti. Onun emekleri kulübü bu zamana kadar getirdi."

Temkinli bir şekilde gülümsedim, aklımda dolan soru işaretlerini yavaşça gidermeye başladım. "Kulübün diğer öğrencileri peki?"

Gülerek eski anılarda kaybolmuş gibi dalgın gözlerle beni izledi. "Aralarından en iyi öğrencim, annenin de yakın arkadaşı Han Rain'di. Bilgi edinmekte usta, zeki Lee Gong vardı. Yardım isteyenleri bulan Jung Jin vardı ve en önemlisi..." Gözlerindeki gözlüğü düzelterek hüzünle baktı. "Ailesini kaybettikten sonra okuluma yardım etmekten asla çekinmeyen, annenle de çok iyi geçinen Kang Hansol vardı."

Gülümsemem solarken, "Pardon?" diye sordum şaşkınlığımı bir kenara bırakmaya çalışarak.

"Evet," dedi gülmesini durduramadan. "Okuluma hâlâ çok yardım ediyor, ilk senelerinden beri annenle Yardımlaşma Kulübü için çok şey yaptı. Hatta bazen onları birlikte öğlen yemeklerini karşıdaki restoranda yediklerini görürdüm, sahibiyle de iyi geçinirlerdi."

"Hâlâ restoranın sahibi orada mı?" diye sorduğumda başını salladı. "Peki, onların beraber oldukları bir fotoğraf var mı?"

UNFORGETTEBLE | SANHWAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin