Bölüm 53

592 37 1
                                    

Afitap

Alarmın çalması ile elimi attım komodine ama ulaşamadım. Yatağın hareketlenmesi ile gözlerimi açtım ve hareketlenen şeyin yatak olmadığını fark ettim.

Asaf'ın üstünde olduğum gerçeğini biraz sonraya erteleyip telefona uzanmaya çalıştım. Asaf'ın belimde duran kolu beni daha da kendine çekerken almam zor olsa da alıp hemen kapattım ama Asaf çoktan rahatsız olmuş, yüzünü buruşturmuştu. Neyse ki uyanmamıştı.

Dudaklarımı ısırarak üstünden kalkmaya çalışırken üstünün çıplak olduğunu fark ettim. Kalp atışlarım hızlanırken vücuduma küfretmeyi ihmal etmedim.

Bu adamla evlisin.

Ne alaka acaba? Ve ayrıca kapa çeneni!

Ne alaka olduğu ile ilgili uzun bir konuşma yapmayı çok isterim. Şu göğse karşı...

Sinirle gözlerimi kapadım. Resmen sapık gibi neler düşünüyordum! Bir de adama dokunma derken!

Onu adamın üstüne yerleşmeden düşünecektin. Hem kadınlar haklı. Nere kadar ateşle barut yan yana yanmadan duracaktı?

Yanma gibi bir durum yok!

Aynn knk

Sinirle verdiğim nefes Asaf'ın çıplak göğsünde gezindi. Huylanmış olacak ki boştaki elini hareket ettirdiğinde bana çarptı.

Bunu kaldıramazdım!

Hemen kendimi göğsüne yapıştırıp uyuma numarası yaptım.

"Siktir!" diyen sesini duyunca gözlerimi daha da sıktım.

"Nelerle sınanıyorum ben?" diyip boştaki elini kafamın arkasına koyup küçük bir çocukmuşum gibi beni yatağa yatırıp yastık verdi kollarıma.

Kısa süre sonra odadan çıkınca sinirden ağlamak üzereydim! Anlamaması için dün kahvaltıyı ben hazırlamamış, normal bir gün gibi davranmıştım ama bugün kahvaltımızı ben hazırlayıp sürpriz yapmak istiyordum!

Şansıma küfredip kendimi oyalamaya devam edip günü normal bir gün haline getirdim.

"Bir sorun mu var, güzelim?" diyen Asaf'a zorla gülümseyip "Yok." dedim.

"Ne anlaşmıştık? Yalan yoktu. Hem dün söylediğiniz yalanı da unuttum sanmayın, küçük hanım."

Neyden bahsediyordu bu adam? "Yalan mı söylemişim sana?"

"Teknik olarak sen değil ama tüm o ayarlamalar yapılırken korumaların bana bu konuda hiçbir rapor vermemesi, seni yalancı yapar."

O mesele... "O sayılmaz." dedim omuz silkerek.

"Neyi sayılmazmış? O ara başına bir şey gelse? Ama soracağım onlara da..."

Kaşlarım çatıldı. "Hayır! Ben istedim, Asaf. Sana sürpriz yapacaktım ve kusura bakma, senin bilgin dahilinde bunu yapamazdım. Ayrıca tehdit ettim onları da."

Tek kaşını kaldırdı dudakları kıvrılırken. "Tehdit ettin?"

Ne var, canım? "Evet. Diğer türlü sana haber vereceklerdi. Ben yine de sana söylerler diye düşünmüştüm. Neyse ki işe yaramış." diyip kocaman güldüm. "O yüzden onları uyarma lütfen. Benim yüzümden işlerinden olmalarını veya azarlanmalarını istemiyorum."

Kafasını sallayınca memnuniyetle rokayı ağzıma attım.

"Bir daha olmasın ama, güzelim."

"Bana ne?" dedim küçük çocuk gibi. "Ne yani? Evlendiğimizde ben kocama sürpriz yapamayacak mıyım?"

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin