Yazan'dan
Afitap mekan bakma işini bitirdiğinde daha erken sayılırdı. O yüzden çocukların da kreşte olmasını ve Mısra'nın da bakıcıya emanet olduğunu bilmesinin rahatlığıyla Asaf'ın yanına gitmeye karar verdi. Beraber geçirdikleri vakit de yıllar içinde küçümsenmeyecek kadar azalmıştı ve bunun ilişkilerini yıpratmasını istemiyordu. Anne ve baba olabilirdi ama bu, birey oldukları ve karı koca oldukları gerçeğini değiştirmiyordu. Çok zorlu geçen hamileliği dolayısıyla Asaf'ın da işleri aksamış, hatta kötüleşmişti. Birkaç önemli ihale kaybettiklerini sonradan öğrenmişti. Aradan geçen bu bir yıl içinde ise bu kaybı telafi etmek için didiniyor ve üstüne çocuklarının sevgi ve ilgiden mahrum kalmaması için onlarla geçirebildiği kadar vakit geçiriyordu. Bunun sonucu olarak da kendi ilişkilerine istedikleri önemi veremiyorlardı.
Aralarındaki sevgi ve tutkunun zarar görmediğini biliyordu Afitap.
O Asaf'ın yaptığı her güzel hareketle ıslanan bir kadındı, kocası ailesi için bu kadar didinirken ondan uzaklaşması akıl kârı bile değildi!
Koridorda kimseyi göremeyince yüzü düştü. Toplantıda olmamalarını umarak kapıyı çaldı. Asaf'ın gür sesini duyunca tebessüm etti ve içeri girdi.
İçerinin boş, kocası dışında, olduğunu görünce tebessümü büyüdü ve kafasını kaldırıp kendine bakan kocasına döndü. "Kolay gelsin, hayatım." diyip topuklularının çıkarttığı kulak okşayan sesle kocasına doğru gitti.
Asaf dudakları kıvrılarak kendini koltuğa bıraktı. Açtığı bacakları ve koltuk kollarına koyduğu elleri ile salaş ama can yakıcı bir manzara sundu kadına. Bir eliyle bacağına vurduğunda şuh bir tebessüm gönderdi Afitap kendisine.
Geri dönüp kapıyı kilitledi Afitap.
Asaf'ın dudakları kıvrılırken masaya doğru eğildi ve bilgisayardan odanın güvenlik kameralarını devre dışı bıraktı. Karısı usul usul kendisine yaklaşırken tekrar eski pozisyonunu aldı.
"Hoş geldin, güzelim." diyip yanına gelen kadını belinden kavrayıp bacağına oturttu.
Afitap ise hemen kolunun bir tanesini adamın boynuna sardı, diğer elini ise adamın göğsüne koydu ve dudağına minik bir öpücük bırakıp çekildi.
Asaf kadının bacaklarını diğer bacağının üstünden geçirdi ve daha rahat oturmasını sağlayıp bileğinden okşamaya başladı.
"Hoş buldum, hayatım. Ceren'i göremeyince toplantıdasın diye korkmuştum."
"Lavaboya gitmiştir." diyip elini kadının eteğinin altından geçirdi yanağına bir öpücük kondururken.
"Olabilir. Ben de işim bitince sana geleyim dedim. Sen nasılsın? Ne yapıyorsun?" dedi adamın sıcak tenini avucunda hissederken. Parmakları ise ensesini okşuyordu.
Kadının çamaşırını yana kaydırdı Asaf, beline sardığı koluyla kadını hafifçe kaldırarak.
Afitap inlememek için zor tuttu kendini.
Ama engel olmayacaktı...
Yalan yoktu, o da burada sevişmek istiyordu.
Suraya bir +18 uyarisi birakayim
Parmağının tekiyle kadını okşamaya başladı Asaf. "İyi yapmışsın, birtanem. Ama keşke kendi başına bakmasan, birini ayarlabilirdim."
Afitap, artık Mısra'nın da yeterince büyüdüğüne kanaat getirdiği ve çocuklar arasında sıkıntı olmadığı için çalışmaya başlamak istiyordu. Bunca yıllık aradan sonra yeni bir iş aramaktansa iş yeri açmanın daha mantıklı olacağını düşünüyordu. İbrahim ve Zeliş'in de aynı fikirde olduğunu duyunca İstanbul'da beraber çalışmaya karar vermişlerdi. Eğer olursa ileride büyütebilirler ve daha büyük bir merkez hâline getirebilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
RomanceŞımarık, kendi istediği gibi yaşayan, bencil ama bir o kadar düşünceli bir kadın olan Afitap Soytürk, vicdan yükünün ağırlığıyla kabul ettiği evliliğinde güçlü kalmak için elinden geleni yapmaya çalışacak. Umduğu ve bulduğu çok farklı olan Yusuf Al...