Bölüm 44

644 31 0
                                    

Yusuf Ali Asaf

"Bunlar ne?" Afitap yoldan gözünü bir anlığına ayırıp bana ve elimdekilere baktı.

"Ben onu tamamen unuttum." diyip sağa döndü. "Tiyatro bileti almıştım bize. Bakar mısın kaçırmış mıyız diye?"

Bilete göz attığımda bu akşam olduğunu gördüm. Kesim tarihi ise kavgamızın olduğu akşamın gündüzüydü. "Bu akşam..."

"Süper! Son anda..." diyip arabayı durdurdu. "Lütfen bu akşam işinin olmadığını söyle."

Düşününce bir işim yok gibi gözüküyordu. "Yok diye hatırlıyorum ama Ceren'e bir sorayım." Kemerlerimizi çözüp arabadan indik. Restorana doğru ilerlerken "İnşallah doğru hatırlıyorsundur." dedi.

Ceren'den boş olduğum bilgisini alınca sevinçle ellerini çırptı. "Çok güzel. Eminim çok beğeneceksin bu oyunu. Ben daha önce izlemiş ve aşık olmuştum. Seni de hayal kırıklığına uğratmayacağına inanıyorum."

Öğleden önce ne yaptıklarımızdan ve öğleden sonra ne yapacaklarımızdan bahsederek geçti yemeğimiz. Daha sonra ise önce Afitap'ın iş yerine, ardından şirkete geçtim.

İş yoğunluğu bir miktar azalmıştı şu günlerde. Telefonumun çalması ile ekrana baktım.

"Efendim."

"N'apıyorsun?" diyen Ufuk'a daha güzel bir cevap vermek istesem de sadece "Çalışıyorum." dedim.

"Öğlen gelmeyince merak ettik."

Arkama yaslandım. "Beni mi özledin bir günde?" diye sırıttım.

"Yanımda Yıldız var." diyince demek istediklerinin içinde patladığını anladım. Esasen daha fazla sinir edip kudurtabilirdim ama yapmayacaktım. "Seni sordu. Aramamı istedi."

Yüzümü manidar bir gülümseme kapladı. "Ona ver o zaman, seninle konuşmaktansa onu tercih ederim."

"Ben de seni, kardeşim." Kahkahayı bastım. "Yusuf amca..." diyen nahif sesi duyunca kahkaham tebessüme döndü. "Güzelim... Ne yapıyorsun?"

Hışırtı ve öpücük sesi geldi. "Resim yapıyorum ama sen gelmeyince merak ettim."

"Afitap ablanla yemek yedik beraber. O yüzden gelemedim bugün. Ne resmi yapıyordun?"

"Deniz... Denizde de bir sürü balık var. Yüzüyorlar."

"Aferin sana." Kapı çalınca "Benim de şimdi çalışmam gerek, tamam mı? Yarın uğramaya çalışırım."

♂♂♂

"Geç kalacağız." dedim saate bakıp.

"Hayır, hayır, geldim." diyip saçlarını kabanından çıkardı.

"Gidelim o zaman."

Tiyatro binasına geldiğimizde Afitap biletleri gösterdi ve içeri girdik. Neredeyse her yer doluydu. Oyuncu kadrosunun hakkı verilmişti.

♂♂♂

"Beğendin mi?" Hevesle yüzüme bakıyordu Afitap.

"Beğendim, gayet güzeldi. Sadece kadın daha iyi ağlayabilirdi, kaybının acısını daha rahat hissedebilirdik."

Binadan çıktığımızda kabanına iyice sarındı. "Bana iyi geldi, ağladım ama senin içinini bilemem tabii."

"Sulu göz..." dedim yandan bakarak.

"Ben sulu göz değilim, siz erkekler çok duygusuzsunuz." Trip atar gibi hızlı hızlı yürümeye başladı.

Şimdi bu resmi olarak ilişkimizin ilk tribi miydi?

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin