Yusuf Ali Asaf
“Başım çatlıyor!” diyen Afitap'a döndüm haşlanmış yumurtaları kabına koyarken.
“Normal. Dün yanlışlıkla içki içmişsin.” Ceremesini de zavallı Yusuf Ali Asaf çekti.
“Fark ettim.” diyip aldığı bardağa su doldurdu. Çekmeceleri karıştırıp hap paketini çıkardığında “Ben sana hap ayırdım. Yemekten sonra yersin.” dedim.
Kafasını sallayıp oturdu sandalyeye. “Acaba yanlışlıkla nasıl bu kadar çok içtim?”
“Aşırı içmedin ama normalde içmediğinden sek içince ağır gelmiştir.”
Ben işimi tamamen bitirip sofraya oturduğumda o da ufak ufak yemeye başladı. “Akşamınızı zehir etmedim, değil mi?”
“Hatırlamıyor musun?” dedim cevabını bile bile.
“Duru ile konuştuğumuzu ve içtiğimin su olmadığını hatırlıyorum. Sonra dans etmek istediğimi hatırlıyorum.” Hatırlamaya çalışırken yumurtasını çiğniyordu.
“Despacito çalınca dans etmek istedin.”
“Çok severim, muhtemelen sen de ‘Olmaz, Afitap. Onca insanın-’ Ah!” diyip kafasını tuttu. Ağzını eğe eğe taklidimi yaparken başına ağrı saplanmış olmalıydı.
“Beni dinlemedin ve dans edip şarkı söyledin. Şarkıyı ezberlediğinden mi sadece, yoksa İspanyolca biliyor musun?”
“Biliyorum.”
“Seviye?”
“C1.”
“İyiymiş.” Aslında sorularımın yanıtını biliyordum. Kişisel bilgilerine karışmamış olsam da evlenmeden önce eğitim bilgilerine göz atmıştım.
“Akşam çıkıyoruz yola, değil mi?”
“Çıkıyoruz, güzelim. Buraya gelirim ben, beraber gideriz.”
♂♂♂
“Özel uçakla mı gidiyoruz?”
“Evet, güzelim.”
“Hoş geldiniz, Yusuf Ali Asaf Bey.” diyen hostese “Kolay gelsin.” diyerek ilerledim.
Etrafı dikkatle inceleyen Afitap'a tek kaşımı kaldırarak baktım. “Daha önce özel uçağa binmedin mi?”
“Hayır, benim bildiğim uçağımız yok. Sadece yat...”
Koltuklarımıza oturduğumuzda hostes bir şey isteyip istemediğimizi sordu ve Afitap'ın yanıtı olumsuz olurken ben vodkalı bir kokteyl istedim. Bir an bakışları bana kaysa da sonra önüne dönüp bir şeyler aldı eline ve okumaya başladı.
Benim içeceğim bittiğinde Afitap da gayet yorgun duruyordu. “Ben yatmaya gideceğim, istersen gel.” dediğimde beni onayladı.
Odaya geldiğimizde kapıyı kapatıp kendimi yatağa attım. Tüm haftanın yorgunluğu üstümdeydi. Hafta sonundaki piknik ister istemez yormuş, iş için yurtdışına çıkmak bedenimi mahvetmeye başlamışken Afitap'tan -sarhoş Afitap'tan- yediğim darbenin üstüne Hindistan'a gidiyorduk. Sabah oraya varacağımızdan şimdi uyuyup oraya gittiğimizde gezmek en mantıklısı idi.
Afitap da yatmak için uzandığında biraz kenara kaydım. Göz ucuyla baktığımda yastığını kucağına aldığını gördüm. Hep böyle uyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
RomanceŞımarık, kendi istediği gibi yaşayan, bencil ama bir o kadar düşünceli bir kadın olan Afitap Soytürk, vicdan yükünün ağırlığıyla kabul ettiği evliliğinde güçlü kalmak için elinden geleni yapmaya çalışacak. Umduğu ve bulduğu çok farklı olan Yusuf Al...