Bölüm 9

1.2K 52 1
                                    

Afitap

Sabah gözlerimi açarken -açmaya çalışırken- yaşadığım acı muazzamdı. Göz kapaklarım açılmamak için devasa bir güç sarf ediyorlardı.

YAAD'ın düzenli nefes alış verişleri duyuluyordu. Derin bir nefes alıp yüzümü tavana çevirdim. Dünün ağrısı devam ediyordu. Terk etmeye niyeti var mıydı, bilmiyordum.

Mutfağa sessiz adımlarla gittim. Yine o gün olduğu gibi yemek hazırlamaya başladım.

"İyi misin?"

YAAD'ın sesi, tüm vücudumu titretmiş, adrenalin deposuna çevirmişti sanki. Kalbim delicesine atmaya başlamış, bir an nefes alamamıştım. Elimi göğsüme koyup kalbimin orayı okşadım. "Özür dilerim, korkutmak istemedim."

Kafamı iki yana salladım. "Benim boşluğuma geldi. Sorun değil." Çayı demlerken önceki sorusunu yanıtladım. "İyiyim, günaydın bu arada."

"Günaydın."

Kahvaltıyı beraber hazırlayıp yedik. Banyoyu ona bırakıp ben koridorun sonundakine gittim.

♀♀♀♀

"K," diyerek kendim sesi çıkardım, iki parmağımı arka çenesine doğru bastırırken.

Güçsüz sesler çıktı ama öncekilere göre daha iyiydi. "Güzel. Biraz daha," deyip onu teşvik etmeye çalıştım. Aynı işlemi tekrar ettikten sonra daha da düzeliyordu. Buruk bir şekilde tebessüm ettim.

Seansın ilerleyen zamanlarında kelimeler üzerine çalışmaya başladık. Ne kadar karşımdaki çocuğa odaklanmaya çalışsam da aklımın bir tarafı Yunus'taydı.

Seanslarımı bitirip eve gittiğimde evde yemek hazırlanmıştı. Nadire Hanım, temizliğe geldiği günler böyle yemek de yapıyordu. Şu an bu durumdan fazlasıyla memnundum.

Kendimi duşa atıp kendime gelmeye çalıştım. Ama sonlara doğru fazla sıcak suda yıkandığımdan ve banyo buharla kaplandığından olsa gerek kalp atışlarım hızlandı ve gözlerim kararmaya başladı. Zar zor havlu alabildim, vücuduma sarıp kendimi yatağa nasıl attığımı bilemedim.

Her şey normale döndüğünde telefonu alıp YAAD'ı aradım.

"Merhaba."

"Bir sorun mu var?"

"Hayır, arkadaşından haber var mı?" Numarasını almamıştım. Kime soracağımı düşündüğümde ilk aklıma gelen o olmuştu.

"Çalışıyorlar. Bir şey olursa sana söyleyeceğim, merak etme."

"Tamam." Bir çare bulunamamış olması, omuzlarımı düşürdü. Bu işten kazasız belasız sıyrılabilecek miydik?

Saate baktığımda masayı hazırlamam gerektiğini gördüm. Bir süredir pineklediğim yataktan kalkıp giyindim.

♀♀♀♀

Arabaya binmiş, heyecanla şirkete doğru gidiyordum. Gelişmeler olduğunu söyledikleri için kıpır kıpırdım. Bu olayın istenildiği gibi çözülmesi demek birçok kişinin, ki bunların arasında çocuklar da vardı, kurtulması demekti. Kırmızı ışık yandığını görünce yavaşlayıp durmak için frene basacaktım. Fakat ayağımı hareket ettiremedim. Şokla kalakalsam da toparlanıp tekrar denedim ama yapabildiğimde çok geçti, uzun sırada bekleyen önümdeki arabaya vurmuştum.

Dondum kaldım.

Basamamıştım.

Ayağımı hareket ettirememiştim.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin