Bölüm 71

634 20 8
                                    

Bundan HEMEN ONCE bir bolum daha yayinlanmistir. Onu kacirmis olabilirsiniz, bilginize.

Bolum buyuk oranda +18 cinsel
icerik barindiriyor. Rahatsiz olanlar zamaninda Kesit 4'u okuduysa bu bolumu gecebilirler. Cok da bir sey yok zaten.

Bolum sonuna yazilacak notu da buraya birakiyorum.
Normalde bu bolumde cok daha fazla sey yazacaktim ama asiri uzun olacagindan bu sekilde kesmeyi uygun gordum, ve cok yoruldum.

Ayrica fark ettim ki cinsel icerikli sahne yazmak cok yoruyor ve uzun suruyor. O yuzden belki artik yazmam veya yazdigimda daha kisa kesmeye calisirim. Pasa gonlum bilecek artik ne yapacagimi. Zaten sonlara geldik sayilir. Cok az bir sey kaldi. Oyle...

Saglik ve huzurla...



Yusuf Ali Asaf

Afitap Afrika'dan geleli 5 ay oluyordu. İlk geldiğinde birlikte check-up'a girmiş ve muayene olmuştuk. En azından bir ay sonra normal hayatımıza büyük oranda dönmüştük.

Yani, şöyle olmuştu: Afitap bu bir ay süresince çalışmamış, evde geçirmişti zamanını. Ben ise şirketten pek gelemez olmuştum.

1 ay sonrasında ise güzel bir tatil yapıp kumun ve denizin keyfini çıkarmıştık ve ardından Afitap tekrardan çalışmaya başlamıştı. Her ne kadar kendi ofisini açmasını söylesem de ileriki bir tarihte istediğini söylemiş, reddetmişti.

Aylar sonra ise nihayet rutinimize dönmüştük. Bir davet için Afitap'ı bekliyordum.

"Ben hazırım, aşkım." diyen sesle saatime baktım. Çok erken hazırlanmıştı.

Oturduğum yerden kalkıp Afitap'a baktığımda işaret parmağı ile rujunu düzeltiyordu ve üzerinde elbise demeye değer bir kumaş parçası yoktu!

Gözlerimi kapattım.

Üzerine giydiği kırmızı şey, elbise olmaktan çok uzaktı. Kırmızı, üst üste konulmuş tüller omuzlarından göğüslerine çarpraz olarak geliyor, -onları bile tamamen değil, bir miktar kapatıyor- karnının ortasında tekrar çarpraz biçimde ilerleyip kalçasını sarıyordu.

Sadece kalçasını!

Açık olduğu yetmiyor, bir de üzerinde o kadar güzel duruyor ki elbise, erkeklerin karımın üzerinden gözlerini almayacaklarından daha şimdiden emindim.

Kesinlikle bu elbise denilen toplama kumaş parçasını çıkarmasını isterdim ama bunu söylemeye hakkım yoktu. O da herkes gibi sevdiği ve beğendiği elbiseyi giymek istemiş ve giymişti ama...

"Daha erken, güzelim. Aç mısın? Öncesinde bir şeyler yiyebiliriz."

Gözlerimin içine bakıp "Açım." dediğinde kaşlarımı çattım.

Bugün benim bilmediğim bir şey mi olmuştu veya sinirleneceğimi düşündüğü için kendince önlemler mi alıyordu?

"Çıkalım o zaman, güzelim. Otelin restoranı açık olacak, orada bir şeyler yersin." diyip beline elimi koydum ve çıkışa doğru yönlendirdim.

Yol boyunca gözleri sürekli bana kaydı. Bana bakması, alışkın olduğum bir şeydi ama bakıp bakıp geri çekilmesi ve sonra tekrar atılması... Buna alışkın değildim. Bakacaksa gözlerini ayırmaz, ona bakmasam dahi onu rahatlıkla hissetmemi sağlardı.

Ama şimdi bir bokluk vardı.

Bu davet önemli bir davet olduğu için Afitap'ın garip davranışlarını daha sonraya erteledim.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin