Bölüm 41

654 35 2
                                    

Afitap

Boşanmak... Evli olduğumu düşünmediğim kocamdan...

Asaf'tan böyle bir çıkış kesinlikle beklemiyordum. Bu, onun için vazgeçilmez olduğumu düşündüğümden değildi asla. Sadece...

Dedikleri her şeyden önce bana ve ardından kendisine haksızlıktı. Bana haksızlıktı, çünkü onun dediği gibi düşünmüyordum. Ona haksızlıktı, çünkü öyle düşünmüyordum.

Bana tecavüz edeceğini düşünseydim, onunla evlenmezdim. Hadi evlendim, aynı evde kalmazdım. Hadi kaldım, aynı yatakta yatmazdım. Kendimi öldürürdüm gerekirse.

Ayrıca şu ana kadar istemediğim, ciddi boyutta bir yakınlaşma olmamıştı. Elbette bana herhangi bir şekilde dokunmasını istemezdim ama bazen küçük dokunuşlardan kaçamıyorduk ve doğrusunu söylemek gerekirse, tamamen battığımı hissettiğim, çaresizce çırpındığım veya korktuğum zamanlarda sarılması, bana sebepsiz mutluluk ve daha önemlisi, huzur veriyordu. Bir insan, bir et parçası nasıl güvenli hissettirirdi? Ama hissediyordum, sanki hiçbir şey olmayacakmış gibi.

♀♀♀

"Konuşmamız lazım, bu böyle olmayacak." dedim gözlerinin içine bakarak.

"Bunun için önce üzerimden kalkman ve benim üzerimi değiştirmem lazım." diyince apar topar kalktım üzerinden.

"Özür dilerim, fark etmemişim."

"Sıkıntı değil." diyerek yerden kalkıp elini sırtına attı. Yerdeki suları da o zaman fark ettim. "Sen git, ben burayı halledeyim." Beni onaylayıp içeriye gittiğinde ben de bir bez yardımıyla ıslak yerleri kuruladım.

İçerideki seslerden Asaf'ın banyo yaptığını anlayınca çalışma odasına gidip sıkıştırmalı bir dosya, A4 ve kalem aldım.  Böylece kim ne istiyorsa buraya yazıp ona göre hareket edebilecektik. Hem belki işin içine yazma girince daha az kavga ederdik. Gönül isterdi ki kavga etmeden konuşalım ama...

Evlat edinme hususunu kesinlikle onunla konuşmalıydım! İnşallah bu defa unutmazdım.

Onu biraz daha bekledikten sonra yanıma gelip oturdu. Kolunu benden tarafa uzatıp çatık kaşlarla elimdekilere baktı.

Bu adam erken kırışacaktı.

"Bunlar ne için?"

Omuz silktim. "Dedim ya, konuşacağız. Kırmızı çizgilerimizi de buraya yazacağız."

Tek kaşını kaldırdı. "Kırmızı çizgi?"

"Evet. Hım..." Biraz düşündüm. "Mesela benim için çocuk kırmızı çizgidir."

"Sen unuttun galiba ama bu konuyu konuşmuştuk." dedi imalı bir tonda.

"Unutmadım. Ama mesela çocuğumuz olmazsa? Ya hamile kalamazsam?" dedim ağzını aramak için. Direkt evlat edinme de diyebilirdim ama onun da aklından geçmiş olmasını istiyordum. Benim zorum veya benim istememle olmamalıydı böyle bir şey.

"Kısır mısın?"

Kaşlarım çatıldı. "Önemli mi?"

"Değil ama doğal yollarla hamile kalamazsan tıbbi yontemler için boşuna dil dökme, kesinlikle böyle bir şeye izin vermeyeceğim."

Kavga etmeyelim mi? Edelim, hem de savaş olanından...

Dikleşip "O niyeymiş? Belki ben istiyorum." dedim aksi bir tavırla.

"Bu konuda ne istediğinin önemi yok, Afitap. Hiçbir şekilde buna müsaade etmem."

Ayaklarımı koltuğun üstünde toplayıp Asaf'a doğru döndüm. "Niye, niye?"

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin