Bölüm116 Kötüler Birliği

995 101 3
                                    

Biz eve geldiğimizde her zamanki gibi garip bir durumla karşılaştık. Samuel'den baron Timberlack'in kızı Selene'i getirmesini istemiştim.

Tekniken isteğimi yerine getirdi ama bu şekilde...

Samuel Selene'i salonun ortasında bir sandalyeye bağlamış ve ağzını kapatmıştı. Hadi ama azıcık sihir yeterli olurdu. Bundan zevk mi alıyor!?

-Samuel neden onu bağladın?

-Onu buraya getir dedin.

-Ben onu neden bağlandığını sordum.

-Bağırıp duruyordu.

Acaba neden? Kızı kaçırdığın için olabilir mi?

-Onu çöz.

-Neden?

-Ahh neyse ne! Ben yaparım siz hepiniz oturun.

Selene'i çözdüm.

-Haa! Ne dük Castillo ne yaptığınızı sanıyorsunuz!? Bunu yanınıza bırakmayacağım!

-Leydi Timberlack lütfen önce dinleyin bu konu sizin hayatınızla ilgili.

-Neyse ne ben gidiyorum!

-Üzgünüm leydim ama bu hem sizin hemde bu odada duran herkesin hayatını ilgilendiren bir konu yani öylece gitmenize izin veremem.

-Size bir dakika veriyorum eğer mantıksız bir konuysa bunu ödersiniz.

-Leydi Timberlack size durumunuzu hatırlatmama izin verin. Baron güçlü bir adam olsada hayatınızın gidişatı tek kelimem bakar ve ben bir aziz değilim yani sinirlenirsem neler olabileceğini bilemezsiniz.

-!

-Herkes hazırsa başlayalım.

O sırada Samuel bana doğru geldi.

-O kai denen adamın burada ne işi var?

-Haha o konuyu sana sonra anlatırım.

Herkes yerleşince ses geçirmez bariyer kurdum ve konuşmaya başladım.

-Şimdi size çok ilginç bir hikaye anlatacağım...

Olanları ve kitap hakkındaki her şeyi anlattım.

-Dük Elise siz neden bahsediyorsunuz! Buranın bir novel dünyası olduğunu söylesenizde Tanrıçayı öldürmek!(Derek)

-Bilmiyorum o Tanrıça prensimi bile o sürt*ğe verdi yani bence bir sıkıntı yok. (Selene)

-Bu çok mantıksız Tanrıçanın tarafsız olarak dünyayı koruyan yüce bir varlık olması gerekiyordu! (Marcel)

-Beni dinleyin Tanrıça geçmişten bu güne kadar bir sürü insanı bencilliği nedeniyle öldürdü ve bizde bunlardan biri olacağız. Ben yaşamak istiyorum peki ya siz?

-Şunu cevapla. Tanrıça ölürse bu dünyaya ne olacak?

Bunu hiç düşünmemiştim hemen Samuel'le döndüm. Bakışımı farketmiş olacak ki açıklamaya başladı.

-Düşmüş Tanrıçanın ruhu yükselip onun yerine geçecek ya da onun yerine seçilecek biri geçecek.(Samuel)

-Kim seçecek?

-Tabi ki düşmüş Tanrıça. (Samuel)

-Onu tam olarak nasıl öldürmeyi planlıyorsunuz? (Derek)

-Şöyleki Samuel dünyanın en güçlü büyücüsü.

-Yani o bahsedilen kara büyücü mü!? (Selene)

-Gücünü artırmak için Seraph'ın kara kutusunu kullandık ama bu hala yeterli değildi işte siz bu yüzden buradasınız!

-?

-Sizin Tanrıçaya ve kadere oln nefretiniz kara büyüye dönüşecek ve böylece Samuel bu gücü emecek.

-Yani bizim dövüşmemize gerek yok mu? (Kai)

-Tam olarak öyle değil. O konuyu sonra konuşmalıyız. Ama bilmeniz gereken şey şu biz bu dünyaya sadece başkasının hayatını güzelleştirdikten sonra acı bir şekilde ölmeye geldik.

-Ben varım! Ne olursa olsun prensimi almamalıydı. (Selene)

-Ben de varım boş yere ölmek istemiyorum. (Derek)

Herkes Marcel'e döndü. Ve oda Kai'a döndü.

-Neyi seçersen seç her zaman senin yanındayım. (Kai)

-Be.. Ben de katılıyorum!(Marcel)

Bu duygusal sahneyle birlikte küçük grubumuz toplandı! 1 ay içinde çok daha güçlü olmalıyız!

________
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin