Bölüm148 Bir Kez Daha Sarayda

762 90 9
                                    

O akşam hemen hazırlanıp saraya gittik. İmparator sanki bunu bekliyormuş gibi karşımda oturuyordu.

-Elise önce beni dinle.

-Bir şey yapamam ne demek!?

-Ama kanuna karşı gelirsem aristokratlar ayaklanır ve...

-Öyleyse yeni bir kanun yaz.

-Elise sen de bunu biliyorsun ki bu imkansız.

-Öyle mi? Neden şimdi seni öldürüp yerine geçmiyorum. Sonra bana karşı çıkan her aristokratı da öldürürüm ve mutlu son.

-Ama imparator olursan yine evlenmek zorunda kalacaksın.

-Lanet olsun! Ülkeyi terk etsem.

-Başka ülkelerden de evlilik teklifleri almadın mı?

Çok ünlüyüm ne yapmalıyım.

Ahem. Öncelikle mal varlığım evlenince kocana geçecek. Bu ülkenin saçma kurallarından biri bu. Ama anlaşmalı bir evlilik olursa değişebilir.

Hem bunlar hiç olmadı varsayalım. Samuel ile olan durumumuz şuan çok karışık.

Şu Veliahtın teklifi olmasa bir süre erteleyebilirdim.

Özellikle benim durumum da bu evliliği sebepsiz yere reddetmek kraliyet ailesine hakaret sayılır ve savaş başlar.

Bu şey tarzı. Nasıl olurda prensi beğenmezsin. Kraliyet ailesini hor mu görüyorsun.

Savaş benim için pek bir şey ifade etmese de Kallion tahta yeni geçti ve soylular arasında bölünmeler var. Yani bu savaş ülke için bir darbe olabilir.

Özellikle de güney hala tam olarak toparlanabilmiş değilken...

-Tek seçeneğim evlenmek.

-Evet. Aklında bir aday var mı?

-Haha. Orası biraz karışık.

-?

-Sadece bazı şeyler öğrendim ve bunlar geri alınamayacak veya bir kenara bırakılamayacak şeyler.

-Anlıyorum.

-Aklıma gelmişken ikinci prens nasıl. Barıştınız mi?

-Evet şuan başka bir ülkede büyük bir villada annesiyle yaşıyor.

Gerçekten bu en mantıklı olanıydı. Ne olursa olsun ikisinin aynı yerde olması biraz zordu.

-Unutmadan yarın bizim eve gel. Grubu topluyorum.

-Resmi bir davet gönder ki dikkat çekmesin.

-Peki.

Samuel uyandığından beri bir sıkıntı olmamalı.

Eve gittim ve küvete girdim. Carl benim yerime mektupları yazıyor. Onu buraya getirmek benim için en iyi karardı.

Bunu kaçıncı kez söyledim? Neyse önemli değil. Su çok rahattı içinde eriyip gitmek istedim.

Ama sonunda odama dönmek zorundaydım. Üstümü giyindim ve yatağa atladım.

-Samuel burada ne yapıyorsun?

Balkonun camı açıldı ve içeri Samuel girdi.

-Sen de konuşmamız gerektiğini düşünmüyor musun?

________
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin