Pişman olma sırası artık sizde

Bölüm 79 Başkente Dönüş

Sabah yola at üzerinde çıktık. Yolumuz uzun ve bu sefer orduyle dönmek zorundayım yani çoook uzun sürecek.

Yol boyunca at üzerinde sağa sola sallanarak ilerledik. Molalarda iğrenç yemekler yedik ve böylece bir kaç gün geçti.

Bu gece burada kamp yapacağız. Yakında bir göl var. Yıkanmak için gole gittim. Suya girdiğimde dışarıdan adım sesleri duydum.

Hemen üstüme bir şeyler geçirdim ve sessizce bekledim. Dışarı gelenler suikastçilerdi.

Gerçekten mi? Onları kim gönderdi?

Yaklaşık 10 kişiydiler. Ordu çok uzakta onlara haber veremem yani tek seçeneğim dövüşmek!

Manayla etrafı taradım ve yerlerini tespit ettim. Etraf karanlık yani sinsi saldırılar yapabilirim.

-Yüksek seviye toprak büyüsü sarmaşık.

Onlar farketmeden ayaklarına sarmaşıklar dolandı. Bu sarmaşıklar onları tutamaz ama farketmez lerde düşmelerine neden olabilir.

Bir anda ortalarına çıktım.

-Bakın bakın kimler var.

-!

-Ülkenin kahramanını öldürmeye çalışmak siz kötü insanlarsınız.

Hepsi sözlerimle irkilde ve aynı anda koşmaya çalıştılar. Pfft. Sonraki saniye hepsinin yüzleri yere yapışmıştı.

Kılıcım yanımda değil. Bir büyüyle hepsini halletmeliyim.

-İlahi seviye buz büyüsü yayılma.

Bu savaşta kullandığım ateş büyüsünün buz formu. Hepsi yerdeyken buzun altında kaldı.

Şimdi tek bir soru var. Onları kim, neden gönderdi? Onları sorgulamak işe yaramaz onlar intihar askerleri.

Kampa döndüm ve olanları bildirdim. Ahh güzel banyom. Günlerdir yoldayım ama azıcık bile rahatlayamıyorum. Bu kadar muhteşem olmak zor.

Bundan sonraki her gün Başkente yaklaştıkça başka suikastçiler geldi. Muhtemelen farklı kişiler gönderiyor.

Yine bir gece Dövüşten sonra bir adamın kellesini elimde tuterken içeri ulak geldi.

-Majesteleri size me..me..mektup va..ar.

-Ahh bunu takma sadece suikastçiler. Çıkabilirsin.

O koşuş da neyin nesi sanırsın onu öldürdüm. Mektup Alice'den gelmişti. Hmm.

    Sevgili ablam

Geri döndüğünü duydum. Savaşta elde ettiğin başarılar için tebrikler. Sen nasılsın? Ben çok iyiyim burası gerçekten çok güzel. Leo'da bana çok iyi davranıyor. Geri dönünce buluşmak isterim.
                                   
      Kardeşin Alice

Gerçekten mi? Beni çok seviyormuş gibi. Hmm Leo ile ilişkileri gerçekten söylediği kadar iyi mi? Olay örgüsü bozuldu ve onlar aşık olmadan evlendiler yani...

En azından araları çok iyi olmaz diye düşünmüştüm. Daha doğrusu ummuştum.

Alice bir cezayı hak ediyor. Önce ilişkilerini kendi gözlerimle göreceğim sonra ona göre hareket edeceğim.

Ahh bu kafayı artık atmalıyım elimde kalmış. O zaman bende bir mektup yazmalı miyim? Boşver çok önemli değil.

Geçtiğimiz kasabalarda halk sıra olup bizi alkışlıyordu. Bazı yerlerde kutlamalar bile vardı. Giderken yine küçük bir kasabada malzeme almak için durduk.

Yolda tek başıma ilerlerken biri önümü kesti. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm surat...

-Dük Leo burada ne yapıyorsunuz!?

-Ah demek gerçekten sizdiniz dük Elise.

-Sizin Başkentte olduğunuzu sanıyordum.

-Ahaha. İş için buraya geldim ve yolda sizi gördüm.

-Nasıl bir tesadüf bende daha yeni kardeşimden bir mektup aldım.

-O s*rtük benden izinsiz mektup mu gönderdi!?

-Bir şey mi dediniz?

En iyisi duymamış gibi yapmak. Bu gerçekten hikayedeki saplantılı dük ama hikayede bu kadar fazlamıydı? Yani ablasına mektup göndermesi ne kadar sakıncalı olabilir ki?

Tabii saklayacak bir şeyin yoksa. Yada eşinden şüphelenmiyorsan.
Araları gerçekten de o kadar iyi değil, değil mi?

Bu mükemmel daha mutlu olamazdım.

-Dük almam gerekenler var sonra görüşmeye ne dersin bilirsin daha uzun bir yolum var.

-Bu iyi olur. Benim de işim var öyleyse görüşürüz dük.

-Size de dük.

Vayy canına bu bilgiyi Cesar bile bulamazdı. Onun emrindekiler bize sürekli başkentte bilgi getiriyorlar.

Ve Abilerimden de sürekli mektup alıyordum ama böyle bir şey hakkında gerçekten bilgim yoktu.

Ahh burada güzel yiyecekler var önce onlardan alalım yolda yerim. Sonra bunları düşünürüm.

_______
Yazar:Villainesssss