Bölüm165 Misafirler

569 70 2
                                    

Yarın batıya ulaştık. Düşman gözükmüyordu.

Aldığım haberlere göre onlar da ulaşmak üzere. Dediğim gibi tepe ileride duruyor. Durmadan ilerledik.

Oraya hakim olan savaşın seyrini belirleyecek. Tepeye ulaşmak üzereyken karşıdan başka bir at göründü.

Ve ordu yavaş yavaş ortaya çıktı.

Ordular karşı karşıya durdu. Carlos yani veliaht karşımızda ordusunun önünde duruyordu.

Şuan tepeye çıkmaya kalkamayız. Bunu yapana kadar vuruluruz.

Orayı almamız için şimdi bir üstünlük kurmalıyız.

O tarafa baktığımda büyücü varmı diye kestirmeye çalıştım. Büyücü olmadan gelmiş olamazlar ama hangisi...?

-Dük Castillo baksanıza burada karşılaşmamız kader değil mi?

Hayır değil. Sen savaş çıkardın ben de gelmek zorunda kaldım.

-Sizden gelen mektup beni çok üzdü ama ben aşkımdan vazgeçmedim. Buraya kadar geldim. Dük şimdi benim tarafıma geçersen seni affedebilirim.

Hmm. Bu sözler tanıdık geliyor. Arkama dönüp Marcel'e baktım. Pfft. Utanmış görünüyor.

-pfft.

-Size göre komik bir şey mi var?

-Ahh aklıma bir şey geldi. Bunu bana en son söyleyen kişiye ne oldu biliyor musun?

-(İşkence yapmış olmalı! Ya da kuleden kafasını mi astı?)

-Şuan kendisi stratejistim.

-?

-Prens bu savaşın mantığını anlamıyorum. Eğer sen vazgeçersen stratejistimin yaşadıklarını yaşamazsın.

-Üzgünüm dük Castillo tam olarak ona ne yaptınız?(adam hala dik duruyor ve sakar gibi de durmuyor.)

-Onu ordu haremine atmıştım.

-!...Pfft. Siz gerçekten komiksiniz.

-O zaman prens neden boşuna kan dökülmesini istiyorsun?

-Boşuna değil. Tüm kıtayı ele geçireceğim o zaman bana bunun boşuna olduğunu söyleyebilir misin?

-Evet.

-Huh?

-Bir dükalık yönetmek bile yeterince yorucu neden tüm kıtayı yönetmek isteyeyim ki?

-...

O sırada bunu duyan herkes:

-...

Yine yanlış bir şey mi dedim?

-Şunu unutmayın dük ben size bir şans verdim.

-Öyle mi? Peki hiç burada nasıl bu kadar erken olduğunuzu merak ettin mi?

O an dondu. Demek önceki artistliği hep blöftü.

-Sevgili Leo'nuz size ihanet etti de ondan.

Aralarında casusumuz olduğunu öğrenirse yaptığı ve söylediği her şeyden şüpheye düşecektir.

-Bikiyorsun o benim küçük erkek kardeşim sayılır. Sevgili kardeşim ölmeden önce evliydiler. Ama sen zaten bunu biliyorsun.

-Burada beklenenden erken bulunmanız bir şeyi değiştirmez. Hala bizim ordumuz kazanacak.

-Öyle mi?

Carlos bir anda bağırdı.

-O kızı bana canlı getiren hayatı boyunca bitiremeyeceği kadar altına sahip olacak.

Bu şekilde tüm ordu hücum etmeye başladı.

Misilleme? Gerçekten mi? O zaman yapacak bir şeyimiz yok. Savaşalım!

_________
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin