Yol boyunca eski kılıç arkadaşlarımla sohbet ettik.
Orduda ki askerler geçen seferki gibi hareketlerde bulunmadılar. Sanırım o zaman gözlerini çok korkuttum.
Aynı zaman da belli etmesek de Samuel'le ilişkimiz giderek daha iyiye gidiyor.
Akşamları her zamanki gibi sohbet ediyoruz ama...artık daha farklı hissettiriyor.
Kolyeyi boynundan hala çıkarmadım ve o da benim ona verdiğim kolyeyi takıyor.
Birazdan yine kamp yapacağız. Şimdi aklıma gelmişken babamı buralarda bir yere göndermiştim. Ama o öldü.
Mezarını ziyaret etmeli miyim? Dük ben yokken ölmüş. Benim için pek bir şey farketmiyor. Çünkü ben hiç bir zaman ne kadar çabalardan çabalıyayım onun kızı olamayacağım.
Bu onun kendi sözleriydi. Muhtemelen yarın öğlen gibi onun kaldığı mezara ulaşırız.
Aslında onu gibi yüksek rütbeli soyluların gömülmesi için belirli yerler var ama ben vefasız bir çocuğum ne yapacaksın.
Tabi ki ona verdiğim villa çok güzeldi içinde bir sürü hizmetçi vardı. Sonuçta yaşlı bir adamı ıssız bir yerde ölüme terk edemem.
Hatta bir keresinde abilerimin onu ziyaret etmesine izin vermiştim ve...ve.
Sadece onu kendimden uzaklaştırdım.
Çadırın yanında ki ateşin önünde oturdum. Güzel bir görüntü. Ateş içine atılan odunları büyük bir aç gözlülükle yuttu.
Kendini besleyen şeyi açımdan yuttu ve o tükenince kendisi de yavaş yavaş kaybolacak.
Ben bu hikayedeki kullanılan odun oluyorum. Ana şimdi ne odunum ne de ateş. Sadece onu yakmaya yarayan bir kibritim.
Ben düşünceler de kaybolmuşken Samuel yanıma oturdu.
-Bu kadar derin ne düşünüyorsun?
-Ateşe bakıyordum.
-Yani orada bir başka bir şey yok gibi gözüküyor.
-...
-Bana o bakışı atma! Tamam tamam susuyorum.
Bir süre ikimiz de sessizce yanan ateşi izledik.
-Samuel yarın babamı ziyaret edeceğim.
-Sana yaptıklarına rağmen...istediğini yap sonuçta bu senin kararın.
Parlayan dolunayın altında el ele tutuştuk.
Gün boyunca at üstündeydim. Çok yoruldum.
Ateşten gelen ısıyla kaslarım gevşedi ve altında yatan yorgunluk ortaya çıktı.
Kafamı onun omzuna koydum.
-Yarın benimle gelir misin?
-Mhm.
-Güzel...
Göz kapaklarım ağırlaştı ve uykuya daldım. Son hatırladığım şey birinin beni çadıra taşıdığıydı.
_________
Yazar: Villainesssssİlk bölümler diğer uygulamaya yüklendi. Haber vereyim dedim.
Neyse bu gün zamanın olursa bir bölüm daha atacağım. Şuan bir dergi için şiir yazmalıyım. İyi akşamlar. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pişman olma sırası artık sizde
Historical FictionKaranlıkta çok zaman geçirdi. Artık o bile ne kadar olduğunu bilmiyordu. Sonuçta hiçbirşeyi değiştiremedi. 4. kez yine soğukta yalnız başına gözlerini kapattı. Elise 5. kez gözlerini açtığında bu sefer aynı hatayı tekrar etmeyecekti. Artık yaptığı...