Abilerim herkesin önünde prense bağırmaya ve bunu onlara prensin yaptığını söylemeye başladılar.
Peki sizce artık size inanacak biri varmı? Ben büyüyle saklanıyordum ve tüm olayları en önden gördüm.
Prens komplo ile suçlanıyordu. Ama ellerinde bir kanıt yok. Kraliyet ailesini suçlamak büyük bir suçtur. Bu nedenle başınız bile kesilebilir.
Tabi onlar düklüğün prensler oldukları için sadece hapse atılabilirler ve bu kadar tanık varken bundan kaçamazlar.
Prens elini salladı ve muhafızlar onları tuttu.
-Ne yaptığınızı sanıyorsunuz! Bırakın beni.
-Ben düklüğün varisiyim bana bunu yapamazsın.
-Beyler etrafınıza bakın herkesin önünde Veliaht prense asılsız suçlamalar yaptınız. Siz söyleyin cezanız ne olmalı?
-!
Durumu farkettiklerinde çoktan sürükleniyorlardı. Yarın bu ikisi yargılanacak.
Aslında Ezkiel Düello da onurunu kaybettiğinde zaten varis unvanı ondan alınacaktı. Birde artık kılıç bile tutamıyordu.
Theodore ise düelloyu kabul bile edemeyen bir korkaktı. Onun aksine ben herkesin gözünde en güçlü çocuk olmuştum bile.
Dük olanları duyunca çıldırdı ve kendini odasına kapattı. Duruşma günü babamla birlikte çıktık.
Yolda benle konuşmaya başladı.
-Elise abilerin hapise girebilir.
-...
-Biliyorsun onlar düklüğün mirasçıları ve...
-Bende öyleyim değil mi?
-Evet ama abilerinin suçu için sen birşeyler diyebilir misin?
-Yani onların suçunu işlenmemi mi istiyorsun? Üzgünüm ama bu imkansız.
-Elise sen çok nankörsün! Seni içeri aldım ve bir unvan bile verdim ama sen...
-Birincisi ben sizi ailem olarak kabul etmediğimi söyledim. İkincisi zaten onlarca tanık var ben birşey değiştiremem.
Bununla birlikte dük tekrar sustu. Vardığımızda yerlerimize oturduk ve bekledik. Herkes geldiğinde abilerim salonun ortasında ayakta duruyordu.
-Bugün düklüğün iki prensi Ezkiel Castillo ve Theodore Castillo'nun kraliyet ailesine hakaret davasından cezalandırılması için buradayız.
Konsey üyesi devam etti. Konseydekiler rehipler ve yüksek seviyeli aristokratlardan oluşuyordu.
-Öncelikle Veliaht prens ne olduğunu anlatabilir misiniz?
Kallion herşeyi olduğu gibi anlatt. Çok masum ve haksızlığa uğramış bir yüzü vardı. Ben bile ne olduğunu bilmeme rağmen ona inanacaktım.
-İtirazı olan.
İtiraz edemediler çok fazla gören vardı.
-Suçunuzu kabul ediyor musunuz yoksa görgü tanıklarını dinlemeli miyiz?
-...
-O zaman sizin unvanlarınız elinizden alınacak ve sınıra sürgün edileceksiniz.
Bu olabilecek en hafif cezaydı. Eğer düşük seviyeli bir aristokrat olsaydılar kafaları şuan yerde yuvarlanıyordu.
Hapise atılmalarını tercih ederdim. Dük hiç bir şey demedi. Olduğu yerde kaldı. Bu görüntü çok güzel ikisi cezalandırıldı biri dibe vurdu.
Abilerim salondan çıkarılırken göz göze geldik. Onlara en parlak gülümsememle gülümsedim. Yüzlerini ekşilttiler ama ağızlarını açamadılar.
Eve geldiğimizde dükün ayakta duracak kadar bile gücü yoktu. Onun kulağına eğildim ve fısıldadım.
-Dük yeni varisin benim lütfen iyi geçinelim.
________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pişman olma sırası artık sizde
Narrativa StoricaKaranlıkta çok zaman geçirdi. Artık o bile ne kadar olduğunu bilmiyordu. Sonuçta hiçbirşeyi değiştiremedi. 4. kez yine soğukta yalnız başına gözlerini kapattı. Elise 5. kez gözlerini açtığında bu sefer aynı hatayı tekrar etmeyecekti. Artık yaptığı...