Bölüm147 Uyuyan Yakışıklı

774 88 0
                                    

Eve geldiğimde akşam oluyordu. Ben de Samuel'in odasına gitmeye karar verdim.

Öncelikle sizle hikayelerden bahsetmek istiyorum. Pamuk prenses veya uyuyan güzel yada herhangi bir peri masalı hepsi güzel sonla biten hikayeler.

Bunları tüm çocuklar biliyor ama hepsinde ortak bir nokta var. Sapık prensler.

Düşünsenize Kallion ormanda giderken cam bur tabutta yatan bir kız görüyor ve 'aa hadi onu öpelim' diyip onu öpüyor.

Kız ise daha da garip. Kız daha önce görmediği biri onu öpünce uyanıyor ve bu da sözde gerçek aşk öpücüğü oluyor.

Sonra ona iyilik yapan yedi cüceleri anında terk ediyor.Aynı şey uyuyan güzelde de var.

Bu konu ne alaka derseniz...Sanırım sapık bir prensese dönüşmek üzereyim!

Açıkçası bu dünya da pek çok farklı peri masalıyla karşılaştım. En basit örneği Salvatore çifti. Onlar güzel ve çirkin hikayesini oluşturuyor.

Şimdi düşününce onu anlından öpünce uyudu yani tekrar öpersem uyanır mı?

Bu açma kapama düğmesi değil ama denemekten zarar gelmez.

Anlına doğru yaklaştım ve tam öpecekken...

-Sen ne yapıyorsun!?

O uyandı. Sanırım bu da bir klasik. Tam uyanacak vakti buldun ahh.

-Ahaha sadece seni uyandırmaya çalışıyordum desem inanır mısın?

-Haa? Ya seni öldürseydim.

-Lanetin çözüldüğünden beri kara büyü kullananıyorsun sanmıştım.

-Evet ama lanetim geçince lanetlenmeden önceki halime döndüm.

-Yani?

-Şuan saf tanrıça gücü barındırıyorum.

-Anladım..Dur ne!?

-Bunda şaşırılacak bir şey yok.

Hiç olur mu canım.

-Ama bu güçleri kullanamam.

-Neden?

-Tapınak peşime düşebilir.

Büyünün sezilmesini önleyen bir kolye işine yarayabilir. Ona bir tane almalıyım.

Sonrasında ikimizde konuşmadık konuşulması gereken çok şey var. Aramızda olan çok şey var. Ama şimdi bunu sırası değil.

-Ben gidip sana yemek getirmelerini söyleyeyim. Artık bir ölümsüz değilsin.

Sonra odadan çıktım ve hizmetçilere talimat verdim. Şimdi eminim bir sürü davet gelmiştir. Onlara bakmalıyım.

Odama gittim ve mektupları istedim. Carl mektupları getirirken endişeli gözüküyordu.

Mektupları getirdi ve önüme yığdı. Bakın koydu değil yığdı. Bu ne! Ülkenin her yerinde kutlama falan mı var?

-Carl bana en önemli kişiden gelen mektubu ver.

-Majesteleri...

-Bekliyorum.

-Bu dük Derek'in ülkesinin veliaht prensinden gelen bir mektup.

-Öyle mi?

Mektubu aldım ve Carl'ın endişeli bakışları altında açtım.

Dük Elise

Bu mektubu size evlilik teklif etmek için gönderdim. Sizin portrenizi gördüğüm an size tutuldum ve sizin başarılarınızı duyunca benim için doğru kişi olduğunuza karar verdim.

İyi habdrlerinizi bekliyorum.
Carlos de Hourben

Bu ne demek oluyor!?

-Carl bana sakın deme.

-Evet leydim. Eski İmparator siz kaybolunca evlilikten kaçtığınızı düşündü ve bu yüzden tüm ülkeye iki yıl sonra biriyle evlenmek için aday seçeceğinizi duyurdu.

-Yani bunların hepsi evlilik teklifi.

Demek herkes bu yüzden ağızları kapalı duruyordu. O aptal kral ölmeden önce rahat duramadı değil mi!?

-Carl hazırlan seninle imparatorluk sarayına gidip bunun ne demek olduğunu öğrenelim.

Kallion belki bir şeyler yapabilir.

________
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin