Bu hafta sakın geçti her sabah antrenman yaptım aldığım atıştırmalıkları yedim ve canım ailemden kimse ziyarete gelmedi.
İşte hayat bu. Neyse bugün Şövalyemi alacağım gün. Dışarı çıkmak için köpek deliğine gittim ama kapatılmıştı.
O... O aptal ahh. Nasıl bunu bana yapabilir. Demek bu yüzden bu aralar beni rahatsız etmeye gelmedi.
O zaman tek bir çıkış yolu var. Bu duvara tırmanmalıyım! Kılıç ustası olduğum zamanlarda bebek işiydi ama şimdi. Bakalım bir haftalık ölüm eğitimim işe yaradımı.
Duvar ana binada olduğu kadar yüksek değil ve ana bina olmadığı için güvenliğide az. Sonuçta kimse bir prensesin burada yaşadığını düşünmez.
Duvara yakın bir ağaca tırmandım ve atladım arada kısa bir mesafe olmasına rağmen bir ağaçtan atlayıp ince duvarın üzerinde durmak kolay değildi.
Eee şimdi ne yapmalıyım. Duvarda durdum ve aşağı baktım. Bu vücutla aşağı atlarsam bir yerimi kırarım. Etrafa bakındım. Duvarın ötesinde normal olarak ağaç bırakmamışlardı.
Dur o siyah gölge ne. Orada biri var. Kaçmam lazımdı bu yüzden o kişiye bağırdım.
-Pardon, acaba buraya gelirmisiniz? Heey!
Yabancı yaklaştı.
-Acaba inmeme yardım edebilirmisiniz size ödeyeceğim.
Haa o neden titriyor?
-Pfft.
-?
-ıhm. Peki ama kapıyı neden kullanımıyorsunuz.
-Eee yardım edecekseniz edin gerisi sizi ilgilendirmez.
Adamın üstündeki peşlerinden kim olduğu anlaşılmıyordu. Ama sesi sanki bir yerden duymuştum. Adam kollarını açtı ve öyle durdu.
-Bir ihtimal atlamamı beklemiyorsun değilimi?
-Atlamayacaksanız nasıl inmeyi planlıyorsunuz.
Tamam o haklı. Yüzüm yanıyor kızamıyorum değilimi? Uhhh. Nefesimi topladım ve aşağı atladım. Gözlerimi sıktım beni tutamayaaaak. Sert bir iniş bekledim ama onun yerine hiç birşey hissetmedim.
-Artık gözlerinizi açabilirsiniz.
Ahhhh utanç verici.
-ehem teşekkür ederim. Peki ne kadar istersiniz.
-Parayla ödenecek bir şey olduğunu sanmıyorum.
-Peki.
Arkamı döndüm ve uzaklaşmaya başladım.
-Hey daha konuşmayı bitirmedim!
-Ödemeye gerek yok demiştiniz.
-Para... Parayla ödemeye gerek yok dedim.
-Ha? Ne istiyorsun sana vücudumlamı ödeyeyim.
-Evet.. Yani hayır benle biraz zaman geçirin... Hey nereye gidiyorsunuz!
-Üzgünüm zamanım yok. Ve daha yüzünü bile görmediğim biriyle dolaşamam.
-O zaman izin verin kendimi tanıtayım.
Adam pelerinin şapkasını açtı. Vay o yakışıklı dur o neden burada. Büyücü.
-Ben Cesar tanıştığımıza memnun oldum leydim.
Hayır seninle hiçbir bağlantı kurmayı reddediyorum. Arkamı döndüm ve uzaklaşırken bağırdım.
-Takip etmeye kalkma yoksa seni ve loncanı başına yıkarım. Ve bana inan bunu yapacak gücüm var.
- :0
______
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pişman olma sırası artık sizde
Ficción históricaKaranlıkta çok zaman geçirdi. Artık o bile ne kadar olduğunu bilmiyordu. Sonuçta hiçbirşeyi değiştiremedi. 4. kez yine soğukta yalnız başına gözlerini kapattı. Elise 5. kez gözlerini açtığında bu sefer aynı hatayı tekrar etmeyecekti. Artık yaptığı...