2

1.8K 188 29
                                    

Kapı açıldığında bağıran kişiler bulmayı beklemiyordu. Dördü ağlarken, biri sadece duvara bakıyordu. Kapının önünde ağlayarak bağıran birini gördü. Yanında da onu tutmaya çalışan biri vardı. Jin'i görür görmez hepsi başında toplandı. "Hadi ama daha ameliyata girmedim bile." diye düşündü seokjin. 

Mavi saçlı olan genç konuştu hemen. "Minho hyung iyi mi?"

"Kardeşim yaşayacak mı doktor?" Siyah saçlı olan genç ağlamalarının arasında zar zor sormuştu. Seokjin her biri tek tek sormadan açıklamaya başladı.

"Öncelikle sakin olun, lütfen. Göğsünden vurulmuş. Kurşun kalbe yakın ve hemen ameliyata başlamamız gerekiyor. Lütfen sakin olun ve bekleyin. Elimden geleni yapacağım." Seokjin hızla içeri girdi ve tekrar ellerini yıkadı. Böyle şeylerde çok titizdi jin. Ellerini yıkadıktan sonra çok havaya maruz kalmadan eldivenlerini giyer ve hemen ameliyata başlardı. Doğru olanı da buydu zaten.

Ellerini iyice yıkadıktan sonra ameliyathaneye girdi. Hemşire yardımıyla önlüğü giydi. Ameliyat masasının yanına geldi ve yardımcı hemşireye elini uzattı. "Neşter." 

Seokjin, ameliyata başladıktan sonra yoongi, jisung ve jungkook ta ona katıldı. Mermi kalbe yakın olduğu için oldukça zor bir ameliyat gerçekleşmişti. 7 saat geçmişti. Sonunda ameliyat bitmiş mermiyi çıkarmışlardı. 

Seokjin mermiyi çelik tabağa atıp rahat bir nefes verdi. Yedi saat boyunca kendini kasmaktan boynu ağrımıştı. Boynunu kütletti ve yanındaki arkadaşlarına baktı. Hepsi bitkin ve yorgun görünüyordu. Daha öncede bu kadar zor ve uzun bir ameliyata girmişlerdi ama bunda oldukça yorulmuşlardı.

Jin sordu "Kim kapatmak ister?" Hepsi birbirine bakmıştı. Normalde seokjin asla hastayı kimseye kapattırmazdı. Hiçbir işini yarım bırakmayı sevmez hepsini tamamlardı. Buna hastaya dikiş atmakta girerdi. 

Hiçbirinden ses çıkmayınca jin ofladı. "Jisung sen kapat. Bazen beni pişman ediyorsunuz." Hastayı jisung'a bırakarak çıktı ameliyathaneden. 

Sonunda ameliyat bittiği için rahatlamış hissediyordu kendini. Kanlı eldivenlerini çöpe attı. Maskesindende kurtulduktan sonra ellerini yıkadı. Hastanın yakınlarına durumdan haberdar etmek için ana kapıya ilerledi. 

Kapı açıldı ve ameliyata girdiğinde nasılsa hâlâ öyle olduğunu gördü. Onun çıktığını gördüğü gibi hepsi başına toplanmıştı. Umutla bakıyordu hepsi. İyi bir haber için bekliyorlardı. Özelliklede hoseok. Kardeşinin yaşamasını istiyordu. Minho onun her şeyiydi.  Hoseok kardeşinin kötü haberini almaktan çok korkuyordu. 

Sarı saçlı, derin gamzeleri olan genç seokjin'e herkesin öğrenmekten korktuğu soruyu sordu. "Minho yaşıyor mu?" Hepsinde derin bir sessizlik oluştu. 

Jin gülümseyerek konuştu. "Merak etmeyin yaşıyor. Mermiyi çıkardık. Yoğun bakıma alınacak. Hâlâ risk var o yüzden kontrol altında tutacağız."

Hem sevinmişlerdi hemde korkmuşlardı. Hoseok artık kardeşini görmek istiyordu. "Görebilir miyim?" 

"Şu an olmaz riskli." Jin bu genci kırmak istemiyordu ama hastayı tehlikeye atamazdı. Hoseok anlayışla kafasını salladı. Kardeşinin sağlıklı olması onun için çok daha önemliydi. 

Seokjin geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra odasına geçmek için koridorda ilerlemeye başladı.

İlk hikayem ilk oyunu aldı🥳🤧Okuduğunuz için teşekkür ederim💛

İyi okumalar~

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin