73

619 86 117
                                    

Namjoon'dan

Babamın dediği şeyle donup kalmıştım.

Bana evlenmeni istiyorum demişti. Bana sormadan sadece "istiyorum" demişti. Bu emir cümlesi hayatım boyunca babamdan duyduğum en ağır cümleydi. Onca hakaret duymuştum ondan ama en kötüsü bu cümleydi.

Onca hakarete susmuştum. Ne derse sırf beni sevsin diye yapmıştım. Ama şimdi yapmayacağım. Susmayacağım.

"Hayır!" Diye bağırıp hışımla ayağa kalktım. Saniyelik seokjin'le göz göze gelmiştim. Gözleri dolu doluydu. Babama karşı çıkmamdaki en büyük etken oydu. Onu severken başkasıyla evlenmeyeceğim.

"Ne demek hayır?" Babamda benim gibi ayağa kalktı. Karşı karşıyaydık ve ben gözündeki o nefreti görebiliyorum.

"İstemiyorum!" Bağırdım yeniden. Sinir damarlarımda kanım yerine akarken düşündüğüm tek şey seokjin'di.

"Sana istiyor musun diye sormadım! Ben istiyorum!" O da benim gibi sinirliydi. Ama umrumda değil. Bu sefer dediğini yapmayacağım.

"Umrumda değil! Evlenmeyeceğim!"

"Benim sözümün üstüne söz mü söylüyorsun sen?!" İşte en nefret ettiği şeydi bu. Sözünün üstüne söz söylenmesi. Şimdi çok daha sinirli duruyordu.

Chan babamla aramıza girip ikimizi uzaklaştırmaya çalışıyordu. Diğerleri ne yapıyor bilmiyorum. Gözüm sinirden sadece babamı görüyor.

"Söylüyorum! Hayatıma yeterince karıştın zaten! Kalanına karışmana izin vermiyorum!"

Bir adım atmaya çalışsada aradaki chan engel olmuştu buna. "Ben senin babanım! Ne dersem onu yapmak zorundasın!"

"Hayır değilim! Ben senin kuklan değilim! Dedem seni zorla evlendirdi diye aynısını bana yapamazsın! İstediğim kişiyle evlenirim. Sen istediğinle evlenemediğin için bana aynısını yapmana izin vermeyeceğim! Sevdiğim kişiyle evleneceğim!"

"Hayır öyle bir şey olmayacak! Ben kiminle evleneceksin diyorsam onunla evleneceksin! Duydun mu beni?"

"Duymadım! Seni dinlemiyorum! Bu sefer seni dinlemiyorum!" Dediğimde ipler kopmuştu.

Chan'ı itip önünden çekilmesini sağlayıp bana yaklaştı. İşaret parmağını göğsüme vurarak konuştu. "İster dinle ister dinleme! Evleneceksin dediysem evleneceksin!" 

Elini tutup ittim. "Evlenmeyeceğim."

Son damla bu olmuştu. Sol yanağımda hissettiğim sızı bunu gösteriyordu.

Kafam hafif sağa düştüğünde seokjin görüş alanıma girmişti. Korku ve endişe görmüştüm gözlerinde. Bana öyle endişe dolu gözlerle bakıyordu ki anlatamam.

Gözlerim saniyelik yere düştüğünde parçalanmış vazoyla kırılma sesinin ondan geldiğini anlamıştım.

Tekrar bakışlarımı seokjin'e çıkardığımda yanağından süzülen yaşı görmemle kendime gelmiştim.

Ona güven veren bir gülümseme verdikten sonra başımı kaldırıp babama baktım. Duruşumu asla bozmayıp dik durdum.

"İstediğin kadar vur. Dediğini yapmayacağım. Sen Kim Joohyuk isen ben de Kim Namjoon'um." Dediğimde tekrar eli havaya kalkmıştı.

Gelecek darbeye hazırken bir el babamın elini tutmuştu. Babam sinirle kafasını elin sahibine çevirdiğinde bende bakmıştım.

Chan babamın kolunu tutmuş düz bir ifadeyle bakıyordu.

"Bir daha abime el kaldırma." Her kelimesinde babamın elini biraz daha aşağı indiriyordu.

Babam şaşkın ifadesiyle önce chan'a sonra eline bakmıştı. Daha sonra yüzündeki şaşkınlık gitmiş siniri geri gelmişti. Beklemediğim iki şey oldu sonra.

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin