Doktor ve mafya/Skz Bts

55

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen

"Elimizde neler var bakalım?" Namjoon ellerini masanın üstünde birleştirdi. Şu an toplantı yapıyorlardı. Namjoon patron olarak masanın başında oturuyordu. Hemen sağında sırasıyla chan, changbin, jeongin otururken. Solunda ise hoseok, taehyung, minho ve jimin oturuyordu.

Minho sonunda dikişlerinden kurtulmuştu. Kendini fazla zorlamaması şartıyla abisi izin vermişti şirkete gelmesine.

"Benim aklımda birkaç kişi var aslında." Taehyung konuştuğunda namjoon devam etmesini istemişti.

"Kim Bum, Lee Jong Suk, Nam Da Reum, Kim Min Kyu." Tek tek isimleri saydıktan sonra açıklamaya başladı. "Kim Min kyu'nun bunu yapacak cesareti olduğunu zannetmiyorum. Kendi çapında bir şeyler yapıyor ve bize bulaşmıyor. Nam Da reum da bize bulaşmıyor. Yine de şüpheli geliyor bana. Kim bum ve Lee jongsuk şüpheli listesinin başındalar." Hepsi taehyung'u dikkatle dinlerken duydukları isimler onlara da mantıklı geliyordu.

"Kim Bum'ın bize olan düşmanlığını bilmeyen yok. Sebepsiz bir düşmanlığı var bize karşı. Camiadan adımızı silmek için yapmayacağı şey yok. Sadece yanımızda gördü diye doktorları öldürecek bir kafaya sahip. Jongsuk da onun gibi. O da bize düşman. En azından onun neden düşman olduğunu biliyoruz."

"Yanlışlıkla babasını öldürdüm diye düşman bize." Minho taehyung'un sözünü bölüp nedeni söylemişti.

"Neyse işte." Taehyung sözünün bölünmesiyle bıkkın bir nefes verip devam etti. "Minho babasını öldürünce bizi düşman belledi. Babasının intikamı için sevdiklerimizi öldürebilir. Şüpheli listesinin başına lee'yi koyabiliriz bence."

Taehyung konuşmasını bitirdiğinde sessiz kalarak diğerlerinin fikirlerini dinlemeye başladı.

"Taehyung'a katılıyorum. Lee uzun bir süredir bizden intikam almaya çalışıyor. Hepsinde başarısız olunca doktorları kullanarak bizden intikam alması olası." Hoseok fikrini belirttikten sonra changbin konuşmaya başladı.

"Kim bum'ı direkt baş şüpheli yapmalız. Sebepsiz bir kini var bize ve bence doktorlara zarar verebilecek kadar kafayı yemiş." Changbin işaret parmağını şakağının yanına getirip döndürmüştü kafayı yemiş derken.

"İkisi birlikte çalışıyorsa peki?" Minho'nun konuşması üzerine hepsi ona bakmıştı.

"Açıkla." Namjoon minho'nun ne diyeceğini merak etmişti.

"İkisi de bizden ayrı ayrı intikam almaya çalıştı. Hepsinde de başarısız oldular, çünkü tek başlarına bizi yenemezlerdi. Peki ya ikisi birlikte çalışırsa? Birleşirlerse en az bizim kadar güçlü olabilirler. Zayıf noktamızı bularak bizi güçsüz düşürüp saldırabilirler. Hoseok hyung dışında hepimizin zayıf noktası doktorlar. Diyelim ki hyunjin'e zarar verdiler." Karşısındaki jeongin'e bakarak sorusunu sordu. "Sakin kalabilir misin?"

Jeongin kendisine sorulan soruyla durdu. Hyunjin'e bir şey yaptıklarını düşündü bir an. Düşündüğü gibi sinirlenmiş, boynundaki damar belli olmuştu.

Minho jeongin'in tepkilerini inceleyerek almıştı cevabını. "Kalamazdın ve hata yapardın. Onlarda bunu istiyorlar. Hata yapmamızı. Hata yaparsak yenileceğimizi biliyorlar ve hata yapmamızı bekliyorlar." Hepsi minho'ya katıldıklarını belli ederken minho tekrar konuşmuştu. "İkisinin birlik olduklarını nereden anladın diye soracak olursanız, tek bir tanesi bunu düşünemeyecek kadar salak çünkü."

Minho'nun sırıtarak söylediği şeyden sonra namjoon konuşmaya başladı. "Minho'nun dedikleri ne kadar mantıklı olsa da yine de tek başlarına olma ihtimallerini atlamayalım. İkisini de bir süre izleyelim. Eğer minho'nun dediği gibi birlikte çalışıyorlarsa hazırlıklı olmalıyız." Namjoon sandalyesini geriye iterek ayağa kalktı. Namjoon'un kalkmasıyla diğerleri de kalkarak namjoon'dan gelecek emri beklediler.