16

1.1K 114 20
                                    

İyi okumalar~

Yoğun bakımdan çıktıktan sonra hastanın ailesine haber vermesi gerektiği için kalabalık alana doğru yürüdü yeşil saçlı genç. Hepsi yoongi'yi görünce başında toplanmışlardı. 

Yoongi merakla konuşmasını bekleyen gençlere gülümseyerek baktı. "Hastamız gayet iyi. Kritik bir durum gözükmüyor. Normal odaya alacağız."

"Peki ne zaman görebiliriz?" Pembe saçlı genç sormuştu. Hepsi bir an önce minho'yu görmek istiyordu. "Birazdan odaya alınacak. O zaman görebilirsiniz." Hepsi kafa sallayarak onayladılar. 

Yoongi de kardeşini alarak oradan uzaklaştı. İki çift lafı vardı kardeşine. Odasının önüne gelince kapıyı açtı ve önce jisung'un geçmesini bekledi. Jisung geçtikten sonra kendisi de içeri girerek kapıyı kapattı. Masasının başına geçerek tekerlekli sandalyesine oturdu.

Sinirli değildi. Jisung abisinin sinirli olmadığını biliyordu. Sakindi o yüzden. Sakindi ama ellerini önünde birleştirmiş, kafasını eğmişti. Annesi ve babası yüzünden alışkanlık haline getirmişti. Kötü bir şey yaptığını bildiğinden böyle duruyordu. Çünkü annesi ve babası ona kötü bir şey yapmadığında bile kızardı. Jisung en azından abisini  böyle yapmayacağını biliyordu. Ama alışkanlık yapmıştı işte. 

"Söyle bakalım, neden bağırıyordun hastaya?" Jisung yere bakarak olanları anlatmaya başladı abisine. "Çıkmak istediğini söyledi. Ben de kontrolleri yapıldıktan sonra çıkarılacağını söyledim ama o ısrar etmeye başladı ve bir anda bağırdı. Neredeyse dikişlerini patlatıyordu. Ona rağmen ısrar etmeye devam edince ben de birazcık sinirlendim ve sesim yüksek çıktı. Yoksa hastalara asla sesimi yükseltmem biliyorsun hyung." Jisung son söylediğini nefessiz söylemişti. 

Yoongi hala ayakta bekleyen kardeşine gülümseyerek baktı ve konuştu. "Biliyorum. Senin hastalara bağırmayacağını çok iyi biliyorum. Senin endişelendiğin için bağırdığını da biliyorum. Bana bak artık." Yoongi hâlâ kafasını kaldırmadan göz ucuyla ona bakan kardeşine dişlerini göstererek güldü. Çok şirin.

"Kızmadın değil mi?" Kafasını kaldırmıştı bu sefer ama elleri hala bağlıydı önünde. 

"Kızmadım bebeğim. Hadi otur artık." Yoongi'nin sözleriyle rahatladığını hissetti jisung. Kendini masanın yanındaki koltuğa bırakarak gözlerini abisine dikti. 

Yoongi ona bakan kardeşine baktı. Kolunu masaya koyarak yüzünü elleri arasına aldı. "Neden öyle bakıyorsun?" 

Jisung da aynı hareketi yaparak konuştu. "Hiç. Yakışıklı hyunguma bakamaz mıyım?" 

"Bak tabii, bakta senin hastaların yok mu?" 

Jisung yeni hatırlayarak hızla kalktı yerinden. "Var! Hastalarım var benim." Telaşla kapıya koşup açacakken bir şey hatırlar gibi arkasına döndü. Yoongi kardeşinin neden durduğunu anlamaya çalışıyordu.

Jisung, "Neredeyse unutuyordum." Diyerek abisinin yanına koştu ve sarıldı. Yoongi de gülerek kardeşinin sarılmasına karşılık verdi. 

"Seni seviyorum, hyung." 

"Ben de seni seviyorum, jisung." 

Jisung abisinden ayrılarak yanaklarına öpücük kondurdu. Yoongi, neredeyse ağzı kulaklarına gelene kadar gülümsemişti. 

"Git artık." Kardeşinin bacağına vurarak yollamaya çalıştı. "Tamam gidiyorum." Son kez abisine bakarak kapıdan dışarı çıktı. 

Yoongi de yüzündeki gülümsemeyi silmeyerek masasındaki dosyaları karıştırdı. Karıştırırken de aklına biri gelmişti. Asla tanımadığı biriydi ama bir anda aklına gelmişti. 

Pembe saçları, dolgun dudakları, gülümseyince kaybolan gözleriyle aklını dolduran bu gencin kim olduğunu bilmiyordu ama aklını karıştırmıştı bir anda. Neden bir anda düşünmeye başlamıştı ki? Sadece bir hasta yakınıydı. Kendisini önündeki işlere vermeye çalıştı. Bir süre sonra başarılı olmuştu. 

Kısa ama idare edin aşklar.

1K OLMUŞUZ!!! Çok mutlu oldum. Okuduğunuz için çok çok çok çok çok teşekkür ederim💛💛💛💛💛💛💛

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin