Jungkook'dan
"Hey Lee!" Tanıdık gelen sesle arkamı döndüm. Ne işi var şimdi bunun burada?
"Kim?" Bana yaklaşırken bana seslendiği gibi soyadıyla seslenmiştim.
"Naber?" Naber mi? Ne karıştırıyor bu?
"Seni gördüm daha kötü oldum. Git şurdan. Hastalarımla ilgilenmem lazım." Başımdan kovmaya çalışırken yüzünü asmıştı.
"Kırıldım. Oysaki ben seni görünce iyi oluyorum." Dediğine göz devirdim. Kırılmışmış. Daha fazla kırılmak istemiyorsan git o zaman.
"Ve gidemem çünkü beni seokjin gönderdi." Söylediği şeyle kaşlarımı çattım. Seokjin hyung ile tanışıyorlar mı? Seokjin hyung hastanede değil miydi? Ne oluyor tanrı aşkına?
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Sessiz bir yere gidebilir miyiz? Sana anlatmam gereken şeyler var. Önemli." Birden ciddileşmesi ile çatılı kaşlarım daha çok çatılmıştı. Bana ne anlatacaksın ki taehyung?
"Beni izle." En üst katta olduğumuz için çatıya götürüyordum onu. Ne konuşacağını merak ediyordum.
Çatıya vardığımızda durdum. Ellerimi göğsümde birleştirip ciddi pozisyonunu aldım. "Dinliyorum."
"Şimdi söylediklerimden sonra bir daha yüzüme bakmayacaksın. Belki yüzüme yumruğu geçirirsin. Sana ne söylersem söyleyeyim bana güvenmeyeceksin. Felix'i changbin'den uzak tuttuğun gibi beni de kendinden uzaklaştıracaksın. Belki tepki bile vermeyip gideceksin bilmiyorum." Gözlerimin içine bakıp konuşmaya devam etti.
"Bunların hepsini yap ama yeterki benden korkma. Sana zarar vermeyeceğime inan. Bana istediğini yap ama benden korkma. Senden tek istediğim bu."
"Neden bahsediyorsun? Hiçbir şey anlamıyorum."
"Ben düşündüğün gibi biri değilim. Beni nasıl görüyorsun bilmesemde ben beklediğin gibi biri değilim." Kafam gittikçe karışıyordu.
Derin bir nefes aldı. "Ben aslında mafyayım."
Söylediği şeyle kahkaha atmaya başlamıştım. Söylediği şey o kadar saçmaydı ki kahkaha atmamak elde değildi.
"Bende ciddi ciddi seni dinliyorum burada. Çekil önümden şakalarını git başkasına yap. Ben meşgul biriyim." Tam giderken kolumdan tutup tekrar eski yerimi almamı sağlamıştı. Pekala artık sinirleniyordum.
"Şaka yaptığımı düşünüyor olabilirsin. Ama yapmıyorum. Ben mafyayım. Kaçak yollarla ülkeye silah sokuyorum. Bazen insan öldürüyorum. Kirli işlerle uğraşıyorum. Senin yaptın çoğu şeyin tersini yapıyorum. Sen hayat kurtarırken ben kaybetmelerini sağlıyorum. Evime geldiğinde onca korumayı hiç sorgulamadın mı? 'Neden oradalar, neden korumaya ihtiyacı var bunların?' Kendine bunları sormamış olamazsın. Ben sana söyleyeyim. Ben bir mafyayım. Görüp görebileceğin en tehlikeli insanlardan biriyim."
Söyledikleri ile adımlarımı geriye attım. Gerçekten dedikleri doğru muydu? Bunca zamandır bir mafyayla mı dip dibeydim?
"Bakma bana öyle. Sana asla zarar vermem. Korkma benden lütfen." Ben geriye giderken o bana yaklaşıyordu. Bana korkma derken bile ondan korkuyordum. Normalde ona kafa tutan ben bir andan ondan korkar olmuştum.
"Uzak dur benden." Sonunda sırtım duvarla buluşmuştu. Bir eli duvarı tutunca kaçacak yerim kalmamıştı. Duvarla onun arasında hapistim.
Boşta olan eliyle çenemi nazikçe tutup kafamı kaldırmamı sağlamıştı. "Gözlerime bak Lee." Gözlerim onun dışında her yere bakarken sonunda gözlerine bakmıştım. Bakışlarında bir şey saklıydı ve ben anlayamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
Hayran KurguHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...