23

1K 115 57
                                    

3. Kişiden anlatım

Namjoon, chan, jeongin ve hoseok minho'nun başında bekliyorlardı. Diğerleri ise işlerle ilgilenmek için gitmişlerdi.

Hoseok sürekli kardeşine sorular sorup iyi olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu. Dakikada bir kere "rahat mısın?" Diye soruyordu.

Minho artık bıkkın bir şekilde konuştu. "Hyung! Rahatım, ağrım yok, iyiyim. Sürekli sorup durmayın bırakır mısın? Görende ilk defa vuruldum sanar. Daha önce kaç defa vurulduğumu biliyorsun."

Hoseok kardeşinin bu tavrına sinirlenmisti.

"Evet, ilk defa vurulmuyorsun ama ilk defa bu kadar kötü yaralanıyorsun. Bilmeme farkında mısın ama ölüyordun. Ameliyatın 7 saat geçti. 7 saat! Ben o 7 saatte neler düşündüm haberin var mı senin? Hem de benim yüzümden vuruldun..." Gözleri dolmuştu konuşmasının ortasında.

Minho abisinin ağlamak üzere olduğunu görünce üzülmüştü. "Üzgünüm." Üzgündü, abisinin ağlamasına sebep olduğu için.

Hoseok kardeşinin yanına gidip sarılmıştı hemen. Kardeşini seviyordu. Onu kaybedemezdi.

Odada bulunan diğer üçlü ise bu duygusal ortamda bulunmaktan sıkılmıştı. Her saat başında aynı döngü gerçekleşiyordu. Aynı sözler, aynı sarılma.

Biri çoktan ortamdan soyutlanmış bir şekilde başkasını düşünüyordu. En son konuşmalarından beri hiç görmemişti onu. Chan daha yeni tanıdığı seungmin'i unutamıyordu. Ona sert davranmasına rağmen korkmasını seviyordu. Belki sadece seungmin ile uğraşmak hoşuna gidiyordu belki de çoktan kalbini kaptırmıştı ama farkında değildi. Sadece onu biraz daha görmek istiyordu.

Diğer tarafta jeongin de birini düşünüyordu. Yıllardır hasret kaldığı kişiyi düşünüyordu. Özlemişti. Gülüşünü, kokusunu, bakışını özlemişti. Hyunjin ile tanıştığında daha bu işlere karışmamıştı. O yüzden gitmişti zaten. Hyunjin'e zarar gelmemesi için. Onu seviyordu. Hiçbir zaman unutmamış, hep aklındaydı. Bir anda karşısına çıkması, onu görmesi o kadar iyi gelmişti ki jeongin'e sanki içinde oluşan boşluk kapanmaya başlamıştı. Bir kere sarılsa kim bilir neler olurdu?

"Namjoon hyung bir şey sorabilir miyim?" Minho'nun bir anda konuşmasıyla herkesin gözü ona dönmüştü.

"Sor."

"Neden hiç polis gelmedi? Normalde gelip sorguya çekmesi gerekmez mi?" Minho aklındaki soruyu sorduğunda diğerlerinin de aklına yeni gelmiş gibi namjoon'a döndüler.

"Bölüm şefini tehtit ettim." Namjoon sakin ses tonuyla, her zaman yaptığı bir şeymiş gibi konuştu. Diğerleri de bir sorun yokmuş gibi davranmaya devam ettiler. Gene de jeongin bir soru sorma gereği duymuştu.

"Hemen kabul mü etti? Neyle tehdit ettin ki?"

"Kardeşiyle tehdit ettim. Hemen kabul etti." Aklındaki bazı görüntüleri kenara atarak cevapladı. Daha sonra da ayağa kalktı. "Ben biraz hava alacağım."

Chan da ayağa kalkarak açıklama yaptı. "Ben de çatıya çıkacağım. Bir şey olursa ararsınız." Abisiyle birlikte kapıdan çıktıktan sonra ise abisiyle yollarını ayırdı.

Çatıya çıktığında ise çatının boş olmadığını gördü. Görmek istediği kişiyi görmek onu mutlu etmişti ama yanında daha önce görmediği kişiyi görmek onu sinilendirmişti.

Seungmin hyunjin ile oturmuş sohbet ediyorlardı. Hastane yoğun olmadığı için küçük bir kaçamak yapmak istemişlerdi. Chan'ı daha fark etmemişlerdi.

Chan rahatsızlık vermek isteyerek yanlarına yürüdü. Seungmin ise yanlarına yaklaşan genci fark edince kaşlarını çatmıştı. Elindeki kahveyi yavaşça yere bırakırken yanlarına gelen gencin yüze bakıyordu.

"Ne işin var burada?" İlk konuşan seungmin olmuştu. Hyunjin ise tanımadığı adamın seungmin ile nereden tanıştığını sorguluyordu.

"Hava almak için gelmiştim. Seni görmeyi beklemiyordum."

Ama iyiki buradasın. Diye geçirdi içinden chan.

"Sen neden buradasın?" Chan hâlâ hyunjin'i görmemiş gibi yaparak sadece seungmin'e bakıyordu.

"Sana ne?" Seungmin chan'a sert bir şekilde cevaplarken chan'ın yüzünde bir gülüş belirmişti.

"Anladım." Chan bozuntuya vermedi. Konuyu değiştirmek için hyunjin'i yeni görüyormuş gibi konuştu. Konuşurken de ikilinin önüne oturmuştu. "Ee beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?"

Seungmin gözlerini devirerek "Hayır." Cevabını verdi. Chan'ın yüzündeki gülüş büyürken elini hyunjin'e uzattı. "Merhaba. Ben Chris."

Hyunjin chan'ın elini sıkarken konuştu. "Bende hyunjin. Memnun oldum."

"Bende. Ee hyunjin sende mi doktorsun?" Chan'ın sorduğu soru aslında çok gereksizdi. Hyunjin'in üstünde önlüğü vardı ve bas bas belli ediyordu doktor olduğunu. Chan sadece konu açmaya çalışıyordu. Konuya buradan girmişti çünkü seungmin ile aralarındaki ilişkiyi öğrenmek istiyordu.

"Evet. Sizin hastanız mi var?"

"Herkes benim hastam." Kendi söylediği şey üzerine kısa bir kahkaha atmıştı. Hyunjin'de kısa bir gülüş sunarken, seungmin göz devirmişti.

"Şaka yapıyorum. Arkadaşım hasta. Hatta kendisiyle doktor kim ilgileniyor. Seungmin'in abisi."

Hyunjin seungmin'e dönmüş ve kısa bir bakış atmıştı. "Öyle mi? Geçmiş olsun. Merak etmeyin doktor kim hastanenin en iyi doktorudur. Arkadaşınız emin ellerde." Chan'a gülerken, chan da hyunjin'e kısa bir gülüş vermişti.

"Elbette."

Seungmin bu konuşmadan sıkılmıştı bu yüzden ayağa kalkmıştı. "Ben gidiyorum."

Chan ayaktaki gence bakıp ayağa kalkmıştı. "Neden? Ne güzel konuşuyorduk."

Seungmin chan'ın sözlerini görmezden gelerek yeni ayağa kalkan arkadaşına bakmıştı. "Geliyor musun?"

Hyunjin kafasını sallayarak arkadaşını onayladı. Chan'a döndü ve elini uzattı. "Tanıştığımıza sevindim Chris. Daha sonra tekrar konuşalım."

Chan da hyunjin'i elini sıkarak konuştu. "Tabii ki. Görüşmek üzere." Hyunjin'de kafasını sallayarak çoktan giden arkadaşının peşine takılmıştı.

Chan ise yüzündeki gülüşü anında silmişti. Gülüşünün sadece seungmin'e göstermek istiyordu. Hyunjin'e gülümsemesinin tek sebebi seungmin'di.

Baktığı kapının kapanmasıyla kafasını manzaraya döndürdü. Son günlerde düşündüğü gibi yine seungmin'i düşünerek manzarayı izledi.

Bu bölümü doğum günümde yani yarın atmayı düşünüyordum ama tutamadım kendimi ve atıyorum. Şu an kitap 2.8k belki de bu bölümden sonra 3k olur inş🙏

Ne kadar teşekkür etsem az gerçekten. Bu kadar okunmayı asla beklemiyordum. Gerçekten çok teşekkür ederim.💛💞💛💞💛💞💛💞💛💞💛💞💛💞💛💞💛

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin