62

599 100 100
                                    

Arkadaşlar ben bu sınırı boşuna mı koyuyorum? Bu sınır dolmayacaksa koymayayım daha iyi. Ben de istediğim zaman atarım. Aylar geçerse demeyin bana bölüm nerde diye.

Son kez sınır koyuyorum. Eğer bu dolmazsa bir daha koymayacağım ve ne zaman yazarsam o zaman atacağım.

Sınır: 62

Jisung'dan

Karanlık.

Görebildiğim tek şey karanlıktı. Gözüm bağlıydı sanırım. Kafamı sıkan şeyden anlamıştım. Ellerimi yüzüme çıkarmak istedim ama yapamadım. Onlarda bağlıydı. Ayaklarımı hareket ettirmeye çalıştığımda onlarında bağlı olduğunu anlamıştım.

Ne olmuştu? Neden bağlanmış haldeydim.

*Flashback*

Dünden beri o kadar çok ağlamıştım ki şimdi ağlayamıyordum. Bayan chae çok iyi bir kadındı. Annemden daha iyi davranırdı bana. Ben de annemden daha çok severdim onu.

6 yıl önce hyungwon hyung ile tanışmıştı abim. Onun kurduğu arkadaşlık ile biz de hyungwon hyung ile arkadaş olmuştuk. Abimle fakültede tanışmışlar. Seokjin hyung'un jooheon adında bir arkadaşı sayesinde. Seokjin hyung, abimi onunla tanıştırınca onlarda tanışmıştı. Karışık biraz ya. Çok takılmıyorum nasıl tanıştıklarına.
(Monbebe olduğumu belli etmezsem olmaz)

Bizim nasıl tanıştığımıza geleyim. Abim ve hyungwon hyung dönem ödevi için birlikte çalışırlarken tanışmıştık. O zamanlar daha 17 yaşındaydım. Abim ödev için hyungwon hyung'un evine gidecekken peşine takılıp beni de götürmesi için yalvarmıştım. Annemle evde kalmak eziyetti benim için. Abim nereye gitse takılırdım peşine. Abimde kıyamazdı bana. Götürürdü yanında.

Öyle başlamıştı benim doktorluk aşkım. Abimi izleye izleye.

Onlar ödev yaparken ben oturup onları izlerdim. Bayan chae de benimle birlikte otururdu. Yaptığı kurabiyelerden yemem için elime tutuştururdu sürekli. Yemek yemeği sevmediğim için zayıftım o zamanlar. O da ne zaman oraya gitsek beslemeye çalışırdı beni. Sürekli çok zayıf olduğumu yemek yemezsem doktor olamayacağımı söylerdi. Bende inanırdım ona. Yerdim her yaptığı yemeği. Yemek yapmayı da ondan öğrenmiştim. Çok güzel yemek yapardı.

Geçmiş eki. Bir daha Bayan Chae'yı göremeyeceğimi söylüyordu bana. Gerçek bir tokat gibi yüzüme çarptığında daldığım yerden gözlerimi çektim. Fark etmemiştim öylece durduğumu.

Birden nefes almakta zorlanmamla dışarı atmak istedim kendimi. İçerisi fazla havasızdı.

"Nereye tek başına?" Jimin hyung'un daha ben dışarıya adımımı atamadan arkamda belirmesiyle durmak zorunda kaldı.

"İki dakika dışarı çıkacaktım. Hemen gelirim. Kaybolmayacağım bir yere."

"Sen kaybolmazsın da seni kaybedebilirler işte sorun orada. Bende geleyim seninle." Sadece iki dakika uzaklaşmak istiyordum. Şu mafyalar yüzünden bir dakika bile yalnız kalamıyorduk.

"Sen gelmesen olmaz mı hyung? Söz veriyorum kapının önünde duracağım. Uzaklaşmayacağım." Ellerimi birleştirip yalvarır gibi baktım. Beni bu duruma düşürenler utanır mı? Sanmam.

Yalvaran bakışlarıma dayanamamış olmalı ki bıkkınca saçını arkaya attı. "Sadece iki dakika. Kapının önünden ayrılmayacaksın." Uyarıcı parmağı da salladığında abime benzemişti.

"Tamam." O içeri geri dönerken bende sonunda dışarı çıkabilmiştim.

Temiz havayı içime çektim demeyi çok isterdim ama diyemedim. Aldığım kokuyla burnumu kapattım. Şu hayatta en nefret ettiğim kokulardan biridir şu koku. Sigara kokusu.

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin