Doktor ve mafya/Skz Bts

50

3.kişi anlatımından

"Hayatta olmaz!" Seokjin, namjoon'un söylediğine karşı gelirken bazı kişiler namjoon'un söylediğine sevinmişti.

Evet, o kişiler doktorlara aşıklar kulübü.

"Niye olmasın? Burası daha güvenli." Namjoon konuştuğunda bakışlar ona dönmüştü.

"Sana güvenmediğimi daha önce de söyledim. Burada tanımadığımız o kadar kişi varken kalır mıyız zannediyorsun?" Seokjin namjoon'a karşı gelirken bu sefer bakışlar ona dönmüştü. Diğerleri sanki tenis maçı izliyormuş gibi izliyorlardı.

"İstersen felix'e sorabilirsin. O bizi tanıyor sonuçta." Namjoon topu felix'e attığında bütün bakışlar felix'e dönmüştü. Felix changbin'in kolunu üstündeki bakışlarla daha çok sıkarken, changbin felix'i sakinleştirmek için elini elinin üstüne koydu.

"Felix?" Seokjin sorgular şekilde bakıyordu.

"Hyung bana öyle bakarsan ben nasıl kendimi açıklayabilirim ki?!" Felix sesini azıcık yükseltirken seokjin daha yumuşak bakmaya çalıştı.

"Hadi felix. Açıkla felix."

"Dört, beş gün önce bir güncük burada kalmıştım." Felix'in söylediği seokjin'in sinirlenmesine sebep olmuştu.

"Sen ne dediğinin farkında mısın?!" Seokjin'in bağırması felix'i korkuturken changbin öne atılmıştı.

"Sesinizi alçaltın, lütfen." Changbin'in sert sesi salondakileri şaşırtmıştı. Nazik bir cümle gibi görünsede aslında öyle değildi.

"Hyung, sakin ol. Kalmasına ben izin verdim. Olan olmuşken bağırmanın bir anlamı yok." Jungkook konuştuğunda seokjin derin bir nefes almıştı.

"Pekala. Bunu sonraya bırakacağım." Ayağa kalktı ve konuşmasına devam etti. "Kalkın gidiyoruz." Seokjin arkadaşlarına baktığında kalkmalarını beklemişti ama namjoon'un konuşması üzerine oturmaya devam ettiler. "Kimse bir yere gitmiyor. Sana burada güvende olacağınızı söylememe rağmen dışarı çıkıp onları tehlikeye mi atacaksın?"

"Burası da en az dışarısı kadar tehlikeli. Polise gideceğim ve bununla polis ilgilenecek."

"Bu dediğine kendin inanıyor musun cidden? Polisin boyunu aşar bu. Sana sizi koruyacağımızı söylüyorum." Seokjin öylece ayakta beklerken namjoon devam etti. "Polisin ne yapacağını söyleyeyim mi sana? İki tane polisi kapına dikecek bir hafta bilemedin iki hafta sonra hiçbir şey bulamayıp polisleri geri çekecek. Sonra siz yeniden savunmasız olacaksınız. Ben sana burada kalıcı güvenlik sağlarken gerçekten polise mi gideceksin?"

Salonda sessizlik oluşurken neredeyse ölüm sessizliği denilebilirdi. Seokjin ellerini yumruk yapmıştı. Namjoon'un söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu. Onu sinirlendiren de haklı olmasıydı.

"Şimdi otur." Namjoon seokjin'in gitmeyeceğini anlayarak sert sesiyle oturmasını söylemişti.

Seokjin istemeye istemeye otururken hâlâ sinirliydi.

"Doktor jin de oturduğuna göre ayrıntıları anlatayım." Bakışlar tekrar namjoon'a döndü.

"Biz adamların kim olduğunu öğrenip ortadan kaldırana kadar burada kalacaksınız. Hastaneye sizleri biz götüreceğiz. Hiçbiriniz tek başına hastaneye gitmeyeceksiniz. Siz hastanedeyken korumalar hastanenin çevresinde sizin güvende olduğunuzdan emin olacaklar. Bir süre bu şekilde olacak. Hepinize yetecek kadar odamız var. Herhangi birinde kalabilirsiniz." Namjoon sustuğunda herkes başını sallayarak onaylamıştı.

"Misafirlerimize odaları gösterirsiniz." Namjoon ayağa kalkıp salonu terk ederken diğerleri kalkmamıştı. Birilerinin konuşacak konuları vardı.