36

794 95 27
                                    


Yoongi ve jisung evlerinin kapısından girdiler birlikte. Ayakkabılarını ve çantalarını bıraktıktan sonra salona geçti ikili. Yoongi kendini koltuğa attı ve konuştu. "Ji sen ye yemeğini ben uyuyacağım."

Jisung abisinin söylediği şeye göz devirerek koltuğun arkasına geçerek abisini dürttü.

"Hemen kalk hyung. Yemek ye, öyle yatarsın. Aç aç uyuma."  Yoongi jisung'un söylenmesiyle kalktı koltuktan. Elini yıkayarak mutfağa geçti.

Her zamanki rutinleriydi bu konuşma. Her gün eve gelirler, yoongi koltuğa kıvrılır, jisung da kalkıp yemek yemesini söyler ve birlikte yemek yapıp, yerlerdi. 

Sessizliğin hakim olduğu mutfakta yemeklerini yiyen ikili, yoongi'nin telefonunun sesiyle durdular. Yoongi arayan kişiyi gördüğünde hafifçe gülümsedi. Jisung abisinin telefonuna bakmaya çalışmıştı ama abisinin masadan kalkmasıyla görememişti kimin aradığını.

Yoongi odasına girdi ve çalmaya devam eden telefonu açtı.

"Efendim?" Telefonu cevapladı ve yatağına oturarak sırtını yatak başlığına dayadı.

"Selam yoongi. Rahatsız etmiyorum değil mi?" Duyduğu ses gülümsemesini genişletti.

"Hayır etmiyorsun. Nasılsın?"

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"Sesini duydum daha iyi oldum." Flörtöz sesini kullanan yoongi'ye jimin'de eşlik etti.

"Ne güzel. Yarın ne yapıyorsun?" Jimin fazla bekletmeden direk konuya girmişti ve bu yoongi'yi şaşırtmıştı. 

"Her zamanki gibi hastaneye gideceğim. Neden sordun?" Merakını sesine yansıtmaktan çekinmedi yoongi.

"Seni bir yere götürmek istiyordum… Başka bir zamana kaldı artık." Jimin'in üzgün gelen sesine yoongi dayanamayarak konuştu.

"Düşündüm de sanırım yarın için izin alabilirim. Önemli bir işim yoktu zaten. Kardeşime verebilirim hastalarımı."

"Gerçekten mi?" Jimin yoongi'nin söylediğiyle yatağında zıplamıştı. 

jimin'in neşeli sesi yoongi'yi gülümsetmişti. Jimin'i reddetmeyerek iyi yaptığını düşündü.

"Gerçekten."

"O zaman yarın saat 1 de hazır ol! Bana evinin konumunu atabilir misin? Seni evinden almak istiyorum." 

"Tamam atarım. Peki bana nereye gideceğimizi söylemeyecek misin?"

"Hayır, söylemeyeceğim. Sürpriz." Yoongi jimin'in bu tatlı haline kahkaha attığında jisung'un onu duyduğunu bilmiyordu.

"Tamam söyleme. Yarın öğreneceğim nasıl olsa." Yoongi konuşmayı devam ettirmek için ağzını açtığında kapının arkasından bir ses duymasıyla konuşmayı sonlandırmak zorunda kalmıştı.

"Benim şimdi kapatmam gerekiyor. Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz yoongi." Jimin yüzündeki gülümsemeyi silmeden kapattı telefonu.

Arama sonlandığında yoongi telefonunu yatağının üstüne bıraktı. Odanın kapısını aniden açtığında ayaklarının dibine düşen kardeşiyle göz devirdi.

Jisung abisinin konuşmasını başından beri dinliyordu ama sonlarını duyamadığı için kapattıklarını anlayamamış ve kaçamamıştı. Daha iyi duyabilmek için kafasını kapıya yaklaştırdığında abisi kapıyı açmış ve onu hazırlıksız yakalamıştı.

"Kapı dinlemenin kötü bir şey olduğunu sana söylemedim mi ben?" Elleri belinde hâlâ yerde yatan kardeşine hesap sorarken kızgın gibi durmasına rağmen jisung'un baktığı yerden ne kadar tatlı gözüktüğünü bilmiyordu.

"Hyung seni şu an ciddiye alamıyorum." Bir anda kahkaha atmaya başladı jisung. Karşısında annesi veya babası olsa korkudan titrerdi ama abisi olunca o kadar çok korkmuyordu. 

Yoongi yerde gülmekten yüzü kırmızı olan kardeşine kaşlarını çatmıştı ama o da durumun komikliğinden dolayı bir anda gülmeye başlamıştı.

Abisinin de güldüğünü gören jisung sonunda gülmeyi kesti ve yerden kalkarken yaşaran gözlerini sildi ve ciddi ifadesine büründü.

"Güldük, eğlendik yeter. Şimdi dökül bakalım, hyung. Uğruna bütün işlerini bana yıkıp randevuya gideceğin kişi kim?" 

Yoongi kardeşinin söylediğine kaşlarını çatarken konuştu. "Hiç inkar da etmiyorsun."

"Bastın ya beni suçüstü? Daha nasıl inkar edeyim? Suçumu kabul ediyorum hakim bey!" Jisung'un söylediği şeyle ikili yine bir gülme krizine girmişti.

İlk gülmeyi bırakan yoongi olmuştu bu sefer ve ciddi ifadesine döndü. "O zaman cezan hiçbir şey öğrenememek." Mutfağa geri dönerken söyledi yoongi. 

Arkasından yakınan sesle güldü. "Ama hyung yaaa!"

Masadaki tabakları toplarken arkasından kardeşinin konuşmalarını duymuyordu.

"Söylesene hyung, kimdi o konuştuğun kişi? Resmen flörtün var ve sen bana söylemiyorsun! Söyle işte hyung. Kimdi o?!"

Kardeşinin konuşmasından sıkan yoongi kardeşine dönerek son sözünü söyledi. "Flörtüm yok. Arkadaşım sadece. Burada asıl soru sorması gereken benken sorulara maruz kalmam çok saçma." Ardından mutfaktan çıktı yeşil saçlı genç.

Jisung abisinin arkasından bakakalırken ne demek istediğini düşündü. 

Yoongi odasına döndüğünde üstünü değiştirip sadece eşofman giyerek yatağına uzandı. Yarın jimin'in onu nereye götüreceğini düşünürken uykunun kollarına sarıldı.

Bu ikilinin abi kardeş ilişkisine bayılıyorum.

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin