CHANGBIN'IN BAKISLARI SAKA MI??!
Changbin'den
Şu hayatta sıçtığımı düşündüğüm zamanlar toplasan bir elin beş parmağını geçmezlerdi. Bu zamana kadar ensemden ter akıttığım durumlar olmazdı. Maksimum ellerim terlemiştir. Şu an öyle bir durumdayım ki ensemden terler akıyor.
Jungkook hyung karşımda oturmuş, sert bakışlarıyla bana bakıyordu. Bense ayakta duruyordum. Yemin ederim en son babamın karşısında böyle durdum. O da yıllar önceydi.
Kapıdan çıktığım an burun buruna geldiğimiz jungkook hyung beni odasına getirmişti. Yüzünde sıfır sinir, sıfır tepki vardı. Ne diyeceğini kestirememek beni asıl korkutanıydı.
Uzun süre süren sessizliği bozan kişi hyung olmuştu. “Bir açıklama yapacak mısın? Yoksa ben direkt konuya gireyim mi?” Tek kaşı havada sorduğu soruyla derin bir nefes verdim. Sessiz kaldım. Ne açıklaması yapabilirim ki? Zaten her şey açık ve netti.
Benim sessiz kalmam üzerine jungkook hyung konuşmaya başladı. “Bu durumdan artık sıkılmaya başladım. Bugüne kadar sana fazlasıyla tolerans gösterdim. Felix'den uzak durman gerektiği halde daha çok yaklaştın. Ama yeter artık. Yarın bu evden gidiyoruz.” Dediğiyle başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
(Jungkook'u da iyice eski Türk dizilerindeki kızının peşini bırakması için para veren babalara döndürdüm)
“Hayır! Hyung, olmaz gidemezsiniz!” Ses tonum endişeli ve telaşlı çıkmıştı.
Benim telaşıma nazaran hyung sakin gözüküyordu. “Daha fazla burada kalmak ikinizi de yıpratacak. Yol yakınken gitmek en iyisi.”
“Hayır değil. Felix'i seviyorum. Ona zarar verecek hiçbir şey yapmam, yapılmasına izin vermem. Bana güvenmiyorsun biliyorum. Güvenmen için elimden ne geliyorsa yaparım. Ama yalvarırım gitmeyin.” Dizlerimin üstüne çöküp başımı eğdim. “Ben ona çok alıştım. Onsuz bir gelecek düşünemez haldeyim. Beni sevsin ya da sevmesin ondan bir saniye bile ayrılmak istemiyorum. Lütfen, ayırma onu benden. Her şeyi yaparım. Yeter ki ayçiçeğimi benden alma.” Sonlara doğru sesim kısılmıştı.
İki aydır tanıdığın birine bu kadar bağlanamazsın diyebilirsiniz. Deseniz bile bir şey değiştiremezsiniz. İki aydır tanıdığım birine bağlandım. Öyle bağlandım ki onsuz yaşayamaz oldum.
“Bana bak changbin.” Hyung'un sesiyle kafamı kaldırıp yüzüne baktım. “Kardeşimi ne kadar sevdiğini görebiliyorum. Bir yere kadar sevgine saygı duyuyorum. Ama bir yerden sonra bu sevgi canımı sıkıyor.” Sıkıntılı bir nefes verdi. Devam etmesi için gözlerine baktığımda devam etti. “Sen onu ne kadar çok seversen onu o kadar çok üzersin. Yaptığın bu iş bir gün felix'in canını yakacak. Sen ne kadar ben onu korurum desende koruyamazsın. Onca önlem alınmasına rağmen jisung'un kaçırılmasını hiçbiriniz engelleyemediniz. Jisung'un başına daha kötü şeylerde gelebilirdi. Bunların kardeşimin başına gelmesini istemiyorum.”
“Hyung, seni anlıyorum ama beni tanımıyorsun. Sevdiklerim için neler yapabileceğimi bilmiyorsun.” Sesim az önceki halinden biraz yüksek çıkmıştı. “Bak ben annemi kaybettim. Annemden sonra kimseyi sevmedim. Annemi kaybetmek bende öyle bir korku yarattı ki kimseyi yanıma yaklaştırmadım. Kimseyi sevemedim. Onu da kaybederim diye öyle çok korktum ki kimseye kalbimi açmadım. Böyle devam ederim sanıyordum. Kalbimin kapıları hep kilitli kalır sanıyordum.” Sağ elimi kalbime koydum. Hızla atıyordu. Kalbimin hızla atmasının yegane sebebi yan odada uyuyan ayçiçeğiydi.
Aklıma gelen güzel yüzüyle gülümsedim. “Sandığım gibi olmadı. Tanrı karşıma felix'i çıkardı. Yıllardır zindanımda kilitli olan kalbim onunla zindandan çıktı. Yeniden atmaya başladı. Öyle güzel baktı ki yeniden yaşadım.” Yüzümdeki gülümseme soldu birden. Endişeli halim geri geldi. Dizlerimin üstünde hyung'a yaklaşıp ellerimi dizlerine koydum. Gözlerimin dolmasını engelleyemedim. “Hyung lütfen onu benden alma. Yeniden yaşamaya başlamışken tekrar ölmek istemiyorum. Hani bir kere demiştin ya; güneş ayçiçeği olmadan yaşayabilir ama ayçiçeği güneşsiz yaşayamaz, diye. Yaşayamaz. Güneş, ayçiçeği olmadan yaşayamaz. Onsuz yaşayamam. Yapamam.” Başım hyung'un dizleri üstündeki ellerime düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
FanfictionHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...