Önceki bölümü okuduğunuzdan kesinlikle emin olun. Okunması çok düşük😔
İyi okumalar~
Jisung'dan
Abimin yanından ayrılarak Lee minho'nun dikişlerini yenilemek için onu abimin odasına götürüyordum. Sadece abimin değildi o oda. İkimiz ortak kullanıyoruz. Kardeş kontenjanı sayesinde.
Kolunun altından destek vererek yürütüyordum bay Lee'yi. Bir elim belinde bir elim yarasının üstündeydi. Yarasına baskı uyguluyordum, çok kan kaybetmesin diye. Yavaş yavaş yürüyorduk. Geçtiğimiz koridorlarda herkes bize bakıyordu. Ben olsam bende bakardım ama.
Düşünsenize. Herkes tarafından tanınan bir doktor, yakışıklı bir adamın belinden tutmuş, bir eli kalbinde yürüyorlar. Ayrıca yakışıklı adam yola bakmak yerine doktora bakıyor. Kim görse bakakalırdı.
Üstümde olan gözlerin hiçbiriyle ilgilenmiyor gibi yaparak abimin odasının kapısını açtım. Ben düşünürken çoktan gelmiştik çünkü.
Birlikte içeri girdikten sonra kapıyı arkamdan kapatmıştım. Odada masanın hemen yanında olan sedyeye Lee minho'nun uzanmasını sağlayarak üzerimdeki ceketi çıkardım. Sıcak basmıştı.
Bu odada hiç malzeme olmadığını hatırlayarak Lee minho'ya döndüm. Zaten bana bakan adamla göz göze gelmiştim. Neden bana baktığını anlamasam da konuşmaya başladım. "Burada hiç malzeme olmadığı için birkaç dakikalığına gitmek zorundayım. Dayanabilir misiniz?"
Sorum üzerine küçük bir kafa sallamasıyla beni onaylamıştı. Ben de vakit kaybetmeden hızla odadan çıkmıştım. Hızla bulduğum malzemeleri alarak geri döndüm odaya. Lee minho bıraktığım gibi duruyordu. Vakit kaybetmeden yanına gittim hemen.
Önlüğümü ve eldivenlerimi giydim. Üzerinde bulunan ceketi çıkartması için onu kaldırırken gözlerini kapatmıştı. Gözleri kapalıyken de kaşlarını çatmıştı. Canının acıdığını anlayarak daha yavaş davranmıştım tişörtünü çıkarırken.
Çıkardığım tişörtü kenara bıraktıktan sonra bay Lee'yi tekrar yatırdım sedyeye. Dikişleri yenilemeye başladım hemen. Yarayı uyuşturmak için sıvı uyuşturucu bulunan iğneyi yaranın etrafına enjekte ettikten sonra bir, iki dakika bekleyerek uyuşturucunun etkisini göstermesini bekledim. O sırada da gözlerim bana bakan gözlerle buluşmuştu.
Neden bana baktığını anlayamadığım kahveliklerde kaybolmuştum sanki. Gözlerimin içine içine bakan gözler bana çok garip hissettiriyordu.
Gözlerime bakan gözler başka tarafa baktığında girdiğim transtan çıkmıştım. Kafamı hemen yaraya çevirdim. Uyuştuğuna emin olduktan sonra iğneyi ve ipi elime almıştım.
Dikişi bitirdikten sonra yaranın üstüne gazlı bez yapıştırdım. Aldığım nefesi bırakarak oturduğum tekerlekli sandalyeyi uzağa iterek kendimi sedyeden uzaklaştırdım. Eldivenlerimi de çıkararak Lee minho'ya dönmüştüm.
"Biraz daha dikkatli olmalısınız. Daha yeni ameliyattan çıktınız ve zorlu bir ameliyattı. Dinlenmelisiniz. Sadece bir hafta daha dayanmalısınız." Benim konuşmam üzerine Lee minho yattığı yerden doğrulmuştu. Ve konuşmuştu.
"Sen işine bak. Bir hafta boyunca burada yatacak değilim. Yapacak onca işim var." Söyledikleriyle sinilenmiştim. Ne işinden bahsediyordu bu adam? Sağlığından önemli sanki?
"Benim işim bu zaten. Ve evet bir hafta boyunca yatıp dinlenmek zorundasınız. Hiçbir iş sağlığınızdan önemli değil."
Sinirlendiğini belli edecek bir ses tonuyla konuştu. "Senin işin benim işime burnunu sokmak değil. Dikişini attın bitti. İşime karışma doktor." Ayağa kalktığında önüne geçtim.
"Kes sesini otur oturduğun yerde. İki adım atacaksın, kendini zorlayacaksın sonra yine dikişin patlayacak. Bir hafta oturacaksın sonra git nereye gideceksen. Benide ailenide zor duruma sokma." Ağzımdan çıkan sözlere inanamazken kendimden hiç ödün vermeden dik durmaya devam ettim. Abim beni şu an görse eminim çok kızardı.
"Tamam." Ne? Bu kadar kolay mıydı? Sadece sert davranmam mı gerekiyordu yani?
"Güzel." Bay Lee tişörtüne uzandı ve yavaşça giydi. Ben de ondan uzaklaşarak üstümdeki önlüğü düzelttim.
"Ama bir şartım var." Belliydi hemen kabul etmeyeceği zaten. Madem kalacaktı o zaman istediği şeyi yapacaktım.
Kısa bir kafa onayıyla şartını söylemesini bekledim. "Bir hafta boyunca benimle sen ilgileneceksin. Her şeyimle." Her şeyimle kısmını altını çizerek söylemişti. Bir süre düşündüm. Benim işim zaten hastalarla ilgilenmekti. Bende ilgilenirdim.
"Tamam."
Bugün bu bebeğin doğum günüüü🥳
İyiki doğmuşsun binnie~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
FanfictionHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...