Öncelikle gecikme için çok çok özür dilerim. Bölümü tam iki kez yazıp sildim ve ne yazacağıma bir türlü karar veremedim o yüzden çok gecikti.
Lütfen kızmayın bana
İsterseniz bir önceki bölümü tekrar okuyun. Unutmuş olabilirsiniz.
Gece geç saatlerde eve dönmüşlerdi. Minho jisung'u uyandıracağını söylesede uyandırmamış, uykusunun bölünmesine gönlü el vermemişti. Odasına götürmüştü. Sabah ise jisung herkesten önce kalkıp abisine koşmuştu.
"Hyung!" Jisung uyuyan abisinin üstüne atladı sevinçle. Bir günde çok fazla özlemişti abisini.
"Hyung kalk! Ben geldim!" Jisung yoongi'nin üstünde oturur şekilde durmuş sarsarak uyandırmaya çalışıyordu.
Yoongi mırıldandı önce. Sonra ise üstünde biri yokmuş gibi yan döndü. Onun yan dönmesiyle jisung yatağa düşmüştü. "Ya hyung! Kalksana."
Yoongi birden gelen farkındalıkla gözlerini sonuna kadar açtı. Yatakta doğrularak oturur pozisyona geçti. Başı ağrıyordu fakat umrunda değildi şu an.
"Günaydın!" Jisung kollarını açmış abisinin arasına girmesini bekliyordu. Çok geçmeden ise abisi üstüne atlarcasına sarılmıştı.
"Tanrım! Jisung gerçeksin. Rüya görmüyorum değil mi, buradasın?" İnanamıyordu. En son ağlıyordu. Sonrası ise yoktu.
"Buradayım hyung. Gittim ve hemen geldim. Beni senden ayıracak kişi daha anasının karnından çıkmadı. Ölene kadar peşindeyim." Jisung abisinin omzuna akıttığı gözyaşlarını hissetmişti. Bu yüzdende duygusal ortamı dağıtmak istemişti.
"İyisin değil mi, bir şeyin var mı? Dokundular mı sana?" Yoongi endişeyle kardeşinden uzaklaşarak gözleriyle inceledi.
Yoongi'nin üzerinden çekilmesiyle jisung'da oturur hale geldi. "İyiyim hyung. Kim dokunabilirmiş bana? Çıktığı yere geri sokarım adamı!" Yapardı.
Yoongi jisung'un bu iddialı haline gülümseyerek tekrar sarıldı kardeşine. "Sana bir şey olacak diye çok korktum."
Jisung'da abisinin beline sardı kollarını. "Ben de çok korktum. Seni bir daha göremeyeceğim sandım." Gözleri dolmuştu bile. "Bir daha asla ama asla senden ayrılmayacağım. Sensizliğin ne kadar kötü olduğunu anladım birkaç saatte."
"Ben de senden ayrılmam artık. Her gittiğim yere seni de götüreceğim." Yoongi gülerek söylesede gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı.
"Karşı koyanı siksinler." Söylediği şeyle abisinden bir yumruk kazanmıştı.
"Nasıl konuşuyorsun sen öyle? Küfür etmek yok diye anlaşmıştık." Yoongi azarlar tonda söylensede jisung ciddiye almamıştı abisini. "Anlaşmayı ilk sen bozdun hyung. Maç izlerken küfür ettiğini duymuyorum sanki." Cümlesi biter bitmez bir yumruk daha inmişti sırtına.
"Ya vurma!" Sitem ederek uzaklaştı abisinden. "Ben gidiyorum! Duş bile almadan yanına geldim sen bana kötü davranıyorsun!" Yataktan kalkmaya çalıştı. Çalıştı çünkü yoongi tarafından durdurulmuştu.
"Gitmiyorsun hiçbir yere. Biraz seveyim seni." Belinden tutup yatağa attı jisung'u. Jisung abisinin üstüne doğru yürümesiyle ne yapacağını anlayarak kaçmaya çalıştı. "Hayır! Yanaklarım olmaz!"
"Kaçamazsın! Isıracağım o yanakları!" Yoongi jisung'un üstüne çıkıp kollarını tuttu. Jisung kaçamadığı için bağırmaya başlamıştı.
"Ya hyung! Sal yanaklarımı! Onlar sana hiçbir şey yapmadı! Onları bırak kolumu al!" Ne kadar bağırsada yoongi durmamış ve jisung'un yanağını ısırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
FanfictionHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...