43

740 103 45
                                    

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun. Önemli bir bölüm

Minho'dan

"Minho beni sinirlendirme!"

"Asıl sen beni sinirlendirme hyung! Tıktın beni şu odaya! Sıkıldım ya!" Bir hafta boyunca hastanede tıkılıp kalmamışım gibi şimdi de evde tıkılıp kaldım. Artık duvarlar üstüme üstüme geliyordu.

"Bunu daha ne kadar konuşacağız? İki gün sonra dikişlerini aldırmaya gideceğiz zaten. Ondan sonra istersen girme eve. Ama lütfen iki gün daha sabret. Lütfen." Abimin yatağımın önünde diz çökmüş yalvarması sinirimi bozmuştu.

"Tamam hyung. Kalk yerden. Gitmiyorum bir yere." Son sözümü söyledikten sonra kafamı cama çevirdim. Abime bakmasam da gülümsediğini anlayabiliyordum.

"O zaman sen dinlen biraz." Abim odadan çıktığında üstümdeki yorganı tekmeledim. Sanki hastaymışım gibi davranıyorlar. Alt tarafı vuruldum. Yataktan kalkıp odada tur attım.

Dikişlerimden kurtulur kurtulmaz bize baskın düzenleyen çeteye baskın düzenleyeceğim. Beni vuran adamı aklıma kazıdım. Bulduğum gibi tam beni vurduğu yerden vuracağım onu. Acı çeke çeke öldüreceğim.

Planlarımı kafamda kurmaya devam ederken kapının tıklatılmasıyla yatağıma oturdum hemen. Abimse beni ayakta görmemeliydi.

"Gel." Komutumla kapı açıldı.

"Girebilir miyim, hyung?" Gelen kişiyi gördüğümde güldüm.

"Gel bakalım, vurulmuş." Gelmesi için konuştuğumda odaya girdi ve arkasından kapıyı kapattı.

Yatağım büyük olduğu için hareket etmeden oturmasını bekledim. "Yalnız hyung öyle demezsen sevinirim." Konuşurken yatağımın yanına oturdu.

"Niye? Bende vuruldum oğlum. Aramızda bir fark yok."

"Çünkü hyung sen öyle dedikçe benim aklıma başka bir şey geliyor."

Changbin'in söylediği şeyle sırıtarak konuştum. "Sarışın mı geliyor aklına? Ona mı vuruldun?"

"Bende seninle bunu konuşmaya geldim, hyung." Sağ omzunu tutarak yatak başlığına yaslandı.

"Anlat bakalım. Sende mi bir doktora aşık oldun?" Ben sorduğumda o kafasını kaldırıp bana baktı ve soruma soruyla karşılık verdi.

"Başka kim var ki?"

"Ben, chan hyung, jeongin, jimin hyung. Şimdi de sen eklendin." Bunların hepsini gözlemlerime dayanarak söylüyordum.

"Nasıl ya?" Şaşırarak sorduğunda gözlemlediklerimi anlatmaya başladım.

"Jeongin'in acılı bir aşk acısı çektiğini aramızda bilmeyen yok. Senin vurulduğun gün anlamıştım onu-hyunjin'in abisi evi ayağa kaldırdı- Chan'ı da hastanedeyken anlamıştım. Jimin hyung zaten benimkinin abisiyle konuşuyor her gün. Ben de işte iki gün sonrayı bekliyorum." Nefes alıp son cümlemi de söyledim. "Anlat bakalım. Senin hikayeni de bilelim."

Benim konuştuklarımı kaşları çatılı dinledikten sonra üstündeki şaşkınlığı atarak konuşmaya başladı.

"Onu ilk gördüğümde bahçede bir bankta oturuyordu. Gözleri kapalıydı. Güneş çillerini ve saçlarını parlatıyordu. İlk başta amacım sadece korkutmaktı. Yanına oturduğumda öyle çok korktu ki… bilmiyorum o an korkmasın istedim." Derin bir nefes alıp devam etti. "O an onu her şeyden korumak istedim. Konuştuğunda sesi görüntüsüne çok tersti. Dışı bir çiçek tarlasıysa içi o çiçek tarlasındaki toprak."

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin