57

761 97 151
                                    

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen.

Stray kids'in 5. yıl dönümüne özel bölüm.

Saat 11.22. Odaların tamamının ışıkları kapalı. Koridorlar loş ışıklarla aydınlanıyor. Evin içinde sessizlik hakimdi. Doktorlar yorgunluktan erkenden uyurlarken aralarından biri uyumuyordu.

Seungmin yatakta uzanmasına rağmen uyumuyordu. Sabahtan beri beklediği an sonunda gelmişti. Öyle heyecanlıydı ki uyumayı bırakın yerinde duramıyordu. Yatakta sağa sola dönüp duruyor, herkesin uyumasını bekliyordu.

Saate bakıp herkesin uyuduğunu düşünerek kalktı yataktan. Koltuğun üstünde olan hırkayı alıp giydi. Odada tek kalmanın rahatlığıyla rahatça hareket edebiliyordu. Tabii bu rahatlığı kapıyı açtığı gibi son bulmuştu.

Kapıyı kafası sığacak kadar araladı. Koridorun boş olmasıyla sessizce çıktı odadan. Hemen yanındaki odada abisi kaldığı için oldukça sessiz olmaya çalışıyordu. Herhangi bir seste uyanabileceğini biliyordu çünkü uykusu hafifti. Bu yüzden sessiz olmalıydı.

Adımlarını dikkatli atıyordu. Ses çıkarmamak için özen gösterse de kalbi izin vermiyordu. Belki yakalanma korkusu belki göreceği kişi heyecanlandırıyordu. Kalbi sessizliğe inat hızlı atıyordu sanki.

Herhangi bir kazaya yol açmadan koridorun sonundaki odaya ulaşabilmişti. Etrafını kontrol ederek kapıyı tıklattı. Birinin görecek olması nedensiz korkutuyordu onu. Bir kişinin görmesi demek yarın herkesin öğrenmesi demekti. Hele ki jimin görse...

O birinin görmesi ihtimalinde olacakları hesaplamaya çalışırken, birden kolundan tutulup çekilmesi aynı saniyede gerçekleşmişti.

Chan kapının tıklatılmasıyla hiç düşünmeden kapıyı açmıştı. Zaten gelecek kişiyi bildiği için de rahattı. Seungmin'i içeri çektiği gibi sarıldı. Kollarını seungmin'in ince beline sardı sıkıca. Kafasını da boyun girintisine sokmuş kokusunu içine çekiyordu. Bu anı tek bekleyen seungmin değildi.

Seungmin saniyeler içinde gerçekleşen olaya hakimiyet kuramadı bir süre. Birden olduğu için şaşırmıştı. Biraz duraksamanın ardından o da kollarını chan'ın boynuna çıkardı. Çenesini omzuna koyduğunda içinden keşke hep böyle kalsak diye geçiriyordu.

Chan'ın kollarında olmayı seviyordu. İlk sarılmalarında oluşan huzur şimdi de oluşmuştu içinde. Chan'ın yanında kendini huzurlu hissediyordu. Tam güvende hissedemese de huzurlu hissettiği bir gerçekti. Chan ona huzur veriyordu. Yakında güven de hissedeceğini biliyordu.

"Saatlerdir bu anı bekliyorum." Chan uzun süren sessizliği bozarak ilk konuşan olmuştu. Saatleri hatta dakikaları saymıştı. Seungmin'i kollarına alıp kokusunu içine çekmek saatlerdir düşündüğü tek şeydi.

"Bende." Seungmin fısıltı gibi çıkan sesiyle itiraf etti özlemini. Chan'ı akşam yemeğinde görmesine rağmen özlemişti. Özlemişti ama bu kadar kalabalık evde nasıl yalnız kalacaklarını bilememişti. Tabii chan'dan bir mesaj alana kadar.

Chan'dan herkes odasına çekildikten sonra odasına gelmesini istediği bir mesaj almıştı. Çok düşünmemişti. Bir an önce görmek istemişti sevgilisini. Yemek masasında bile bakamamıştı yüzüne. Utangaçlık da sebepleri arasındaydı.

"Oturalım mı?" Yüzünü uzaklaştırarak sordu chan. Seungmin'in boynundan ayrılmak istemese de seungmin'in hastanede yorulduğunu bildiği için yormak istemiyordu.

Seungmin kafa sallayarak uzaklaştı. Chan'ın yönlendirmesiyle birlikte yatağa yürüdüler. O sırada odayı inceledi seungmin. Oda kahve tonlarındaydı. Yatağın üstünde büyük bir avize vardı. Pencerenin yanlarında küçük ağaçlar, ağaçlarının çaprazında da tekli bir koltuk vardı.

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin