15

1.1K 116 17
                                    

İyi okumalar~

Jimin gördüğü hareketlilikle kaşlarını çattı.

Minho'nun parmağının oynadığını görmüştü. Gözlerini hızlı hızlı kırpıştırıp doğru mu gördüğüne baktı. Gözlerini minho'nun yüzüne çıkardığında minho'nun gözlerinin açık olmasını görmesiyle bağırdı. "İ.n!" 

Jeongin kendi ismini duymasıyla oturduğu yerden hızla kalkıp abisinin yanına koştu. Minho'ya bir şey olduğunu düşünerek camdan baktığında şokla kala kalmıştı. 

Minho kendini zorlayarak elini kaldırdı onlara. Jeongin gülümseyerek el salladı. Jimin ise koşmuş ve doktoru çağırmaya gitmişti. O sırada da diğerleri gelmişti. Hepsi camın başında toplandıklarında jisung içeri girip minho'yu kontrol etmeye başlamıştı bile.

Kalem gibi gözüken fenerini çıkartarak minho'nun gözlerine tuttu. Gözbebeklerinin ışığa tepki verdiğini görünce feneri kapatıp sorularını sormaya başladı. "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Herhangi bir ağrınız var mı?" 

Minho oksijen maskesini çıkartarak jisung'un sorusunu es geçerek zorlukla konuştu. "Ç-çıkart beni buradan." 

Jisung kaşlarını çattı ve minho'ya cevap verdi. "Durumunuza göre çıkaracağız zaten efendim. Önce sorduğum sorulara cevap verin, lütfen. Ağrınız var mı?" 

Minho bıkkınlıkla cevapladı. "Yok. Sadece boğazım acıyor." Boğazının acıdı doğruydu ama kasları da ağrıyordu. 

Dayanamayacağım bir ağrı değildi. Daha öncede vurulmuştu. Sadece hiçbirinde ölüme bu kadar yaklaşmamıştı. Hiçbirinde kalbine bu kadar yakından vurulmamıştı. Kolundan, ayağından hatta sırtından bile vurulmuştu. 

Jisung minho'nun kontrollerini yapmıştı. Yoğun bakımda kalması için bir sebep görememişti. Yine de yoongi'nin de kontrol etmesi gerektiğini düşünerek yoongi'yi aradı.

Telefon kulağında minho'dan uzaklaştı. Bir çalıştan sonra açılan telefonla hyung'unun sesini duymuştu. "Efendim jisung?" 

"Hyung, Lee minho uyandı. Gelip bakabilir misin?" Jisung bir gözü minho'ya bakarken abisini dinliyordu. 

"Sen bak. Benim gelmeme gerek var mı?"

"Evet, hyung var. Sadece emin olmak istiyorum. Sanki yanlış giden bir şey var gibi. Hastanın normalde kas ağrısı çekmesi gerekirken hiçbir ağrı çekmediğini söyledi." Jisung aklını kurcalayan sorunu abisine söylemişti. 

"Tamam gelirim birazdan. Bir hastaya bakmam gerekiyor. O zamana kadar hastanın ağrısının olup olmadığını iyice anlamaya çalış." 

Jisung abisini mırıltılarla onaylayarak telefonu kapattı. Geri minho'nun yanına döndü. Minho, hâlâ cama bakarken sanki jisung'un ne konuştuğunu duymamış gibi yapıyordu. 

Jisung az önce bıraktığı dosyayı yeniden eline alırken derin bir iç çekti. Jisung'un iç çıkışını duyan minho kafasını jisung'a çevirdi. 

"Ağrınız olmadığına emin misiniz?"

"Evet eminim. Çıkarın artık buradan beni." 

"Çıkartacağım efendim. Sadece biraz daha sabredin." 

"Çabuk ol o zaman!" Minho'nun bağırarak konuşması canını yakmıştı. Acıyan boğazı daha fazla acırken, göğsüne bir şey saplanıyormuş gibi hissetmeye başlamıştı. Bir yandan öksürürken bir yandan göğsünü tutuyordu.

Jisung minho'nun göğsünü tuttuğu elini kaldırarak dikişleri kontrol etti. Dikişlerin sağlam olduğunu görünce elini çekti. Minho öksürmeye devam ediyordu. Jisung sakin ses tonunu kullanarak minho'yu rahatlatmaya çalıştı. "Sakin olun ve yavaşça nefes alıp verin." 

Minho denileni yaparak yavaşça nefes almaya çalıştı. Öksürmesi kesilse de boğazının acısı geçmiyordu hâlâ. jisung, yatağın yakınında bulunan iğnelere ve ilaçlara göz attı. Eline bir tane iğne ve ağrı kesici alarak serumun iğne sokma yerinden ağrı kesiciyi minho'nun damarlarına gitmesine vakit tanıdı. (Bu nasıl cümle amk)

Minho ağrılarının yavaşça azaldığını fark ederek rahatlamıştı. Daha rahat yutkunabiliyordu artık.

Jisung, minho'nun rahatladığını fark etti. "Daha iyi misiniz?"

"Beni buradan çıkartırsan daha iyi olabilirim." Minho jisung'un sinirlendiğini fark etmişti ve bu istemsizce hoşuna gitmişti.

"Bir meslektaşım daha kontrol etsin çıkartacağım sizi zaten. Neden hâlâ zorluyorsunuz?" Jisung çatık kaşları, elleri cebinde sordu.

Minho ise soruyu es geçerek konuştu. "Ne kontrolü yapacaksınız çabuk yapın. Gitmek istiyorum."

"Anladım çıkmak istiyorsunuz. Durumunuza göre çıkartacağız zaten." Jisung sinirine hakim olamayarak biraz yüksek sesle konuşmuştu ve arkasındaki abisini fark etmemişti.

"Bay Lee, sorun nedir?" Yoongi minho'nun soluna geçerek bir yandan kontrolleri yaparken bir yandan sorunu öğrenmeye çalışıyordu. Kardeşi öyle herkese sesini yükseltmezdi çünkü.

"Bir sorun yok. Sadece çıkmak istiyorum."

Yoongi, jisung'a yandan baktığında minho'ya sert bakışlar attığını gördü ve derin bir nefesi içine çekti. Hastalara böyle bakmaması gerektiğini biliyordu oysa.

"Herhangi bir sorun gözükmüyor. Normal odaya alabiliriz." Dosyaya baktı ve minho'nun yoğun bakımdan çıkmaması için hiçbir sebep  olmadığına emin oldu. Dosyaya birkaç bir şey yazdıktan sonra dosyayı kapattı. Geçmiş olsun dileklerini de ilettikten sonra jisung'a hafif bir kafa işareti yaparak peşinden gelmesini söyledi.

Jisung daha fazla yapacak bir şeyi olmadığını anlayarak abisinin peşinden gitti. Minho da camdan arkadaşlarına bakmaya devam etti.

Beklettim kusura bakmayın. Şu sıralar ilham perilerim bir türlü çalışmıyor. Kaç gündür de yazmaya çalışıyorum. Ayrıca gene uzun bir süre bekletmek zorunda kalabilirim. Şimdiden üzgünüm. 

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin