44

772 111 74
                                    

Seokjin'den

"Herhangi bir sorun görünmüyor bay jeon. Tamamen iyileştiğinizi söyleyebilirim." Bay jeon mutlulukla bana bakarken gülüyordu.

"Çok teşekkür ederim bay kim. Size gelmeseydim şimdi sonumu düşünemiyorum bile. Hakkınızı ödeyemem." Ellerimi tuttuğunda gülümsemesine karşılık verdim.

"Görevim bu efendim." Bu işin bu yanını seviyorum. İnsanlara yeniden umut olabilmeyi seviyorum.

Telefonumun çalmasıyla izin isteyerek odadan çıktım. Koridorda yürürken telefonumu cebimden çıkardım. Ekranda gördüğüm bilinmeyen numarayla kaşlarımı çattım. Yalnız kalabileceğim bir yer ararken gördüğüm kapıyla oraya yöneldim.

Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde beklemediğim bir sesle karşılaştım.

"Sonunda açtın doktor Jin. Seninle çok acil konuşmam gerekiyor."

Yangın merdivenlerine ulaştığımda kimsenin olmamasıyla rahatça konuştum. "Yeterince konuşmadık mı? Ne istiyorsun benden?"

"Önemli bir konu diyorum. Yüz yüze görüşebilir miyiz?"

"İyi. Bir saate buluşalım."

"Tamamdır. Attığım konuma gel."

"Tamam."

Telefonu kapatıp sinirle nefesimi dışarı verdim. Ne istiyor bu adam şimdi?

Yangın merdivenlerini terk ederek odama gittim. Elimdeki dosyaları masaya bırakıp önlüğümü çıkardım. Askıdan ceketimi alıp önlüğümü astım.

Ben tam çıkacakken kapının açılmasıyla oraya döndüm. Tabii ki kardeşimden başka kapıyı çalmadan açan olmaz.

"Hyung şunları imzalayacakmışsın." Elindeki dosyaları bana uzattığında kaşlarını çatmıştı. Şimdi nereye gittiğimi soracak.

"Nereye gidiyorsun?" Kaç yıllık kardeşimide tanıyayım yani.

"Birkaç saatliğine dışarı çıkacağım. Hastam yok o yüzden sana hasta bırakmayacağım merak etme." Dosyaları imzalamayı bitirip ona uzattım.

"Ne yapacaksın dışarıda?" Dosyaları elimden alırken sordu. Ne uyduracağım ben şimdi?

"İşlerim var." Kısa cevabımdan sonra üstelemezsin herhalde canım kardeşim.

"Ne işlerin var?" Üsteleme işte ya!

"İş işte. Bir iki saate gelirim." Telefonumu ceketinin cebine atarak kapıya gittim. Açtıktan sonra seungmin'e baktım.

"Hastaneden dışarı çıkayım deme. Hele beni takip etmeye falan hiç kalkışma." Parmağımı tehditkar bir şekilde sallayıp uyarımı yaptıktan sonra kapıyı kapattım.

Bir süredir ikimizde garip davranıyorduk. Kendi davranışlarımın farkındayım. Benim bir sebebim varken onun neden garip davrandığını anlamıyordum. Sorsam bile anlatmayacağı için soramıyordum.

Düşüncelerimin arasında arabama bindim ve gelen konuma baktım. Konum bir şirketi gösteriyordu. Bu adam ne konuşacak benimle?

Konuma doğru sürerken arkamda beni takip eden arabayı fark etmiştim. Plaka tanıdık gelmiyordu. Arabanın camları filmli olduğu için içini göremiyordum. Arabanın beni takip ettiğinden emin olmak için hızımı arttırdım.

Benimle birlikte hızlanan arabayla beni takip ettiğine emindim artık. Hızımı hiç azaltmadan önümdeki arabayı solladım.

Aynısını birkaç kere daha tekrarladım. Arkamdaki arabanın gittikçe kaybolduğunu görerek izimi kaybettirmek için yolun kenarındaki iki arabanın arasına park ettim.

Doktor ve mafya/Skz Bts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin