Önceki beş bölüm🙄⭐️
Anlarsınız3.kişiden
"Minho!" Jisung karşısında gördüğü bedenle sevinçli sesine hakim olamamıştı. Karşısında herkesi görmeği beklerdi ama minho aklına gelmemişti.
"Sen iyi misin? Bir yerin yaralandı mı? Sana dokundular mı? Tanrım! Nasıl kaçtın ordan?!" Minho, jisung'u yerden kaldırırken aklına gelen soruları tek tek sıralamıştı.
Jisung minho'nun sorularını görmezden gelip boynuna sarıldı hızla. "Çok korktum." Gözyaşlarına hakim olamamıştı sonrasında. Korkusunu belli etmemişti ama içten içe korkmuştu. Minho'yu görmek rahatlatmıştı. Rahatlama ve güvenle gözyaşları akmıştı.
Kollarını jisung'un beline sardı minho. "Geçti. Korkma artık. Ben burdayım. Kimse sana zarar veremez." Jisung'u sakinleştirmek için elini saçlarına atıp yumuşakça okşadı.
"Beni öldüreceklerini söylediler." Tedirginliği ve korkuyu sesinden anlayabiliyordu minho.
"Şhh kimse sana bir şey yapamaz. Korkma artık." Minho jisung'a kavuşmanın verdiği huzurla gözlerini kapattı. Kavuşmuştu sincabına.
"O kadar emin olma Leeknow." Duydukları sesle hızla ayrıldılar. Minho jisung'u arkasına çekti koruma içgüdüsüyle.
"Tch hiç yakıştıramadım sana kaçmayı. Daha seninle güzel sohbetler edecektik ji."
"Bana bak Lee jongsuk. Senin muhatabın benim. Benimle sohbet et." Minho elini beline götürürken durmak zorunda kalmıştı.
Jongsuk elindeki silahı havaya kaldırıp minho'ya doğrulttu. "Silahın patlamasını istemiyorsan elini belinden çek." Kendisine doğrultulan silah yüzünden elini indirmek zorunda kaldı. Kendisinden çok jisung'u düşünüyordu. Fazlasıyla korkuyordu ona bir zarar gelmesinden.
"Aferin. Silahla işimiz yok şu an." Bunu derken bile silahı minho'ya doğru tutmaya devam ediyordu. "Jisung. Çık leeknow'un arkasından bakalım."
Jisung korkuyla minho'nun ceketini sıktı. Kafasını iki yana salladı yaşlı gözlerle.
"Hadi ama korkma. Bana kafa tutan jisung nerede? O çok daha iyiydi. Benim ona ihtiyacım var." Jongsuk dalga geçercesine konuşuyordu.
"Senin sorunun benimle. Bırak jisung'u gitsin." Minho jisung'un gitmesini istiyordu. Ona bir şey olsun istemiyordu.
"Cık olmaz. Ben ji'yi istiyorum. Seninle işim yok." Jongsuk ve minho konuşurken jisung, kafasını indirmeden minho'nun belindeki silahı yavaşça aldı. Minho jisung'un yaptığı şeyi anlamamıştı.
"Ne yapıyorsun?" Fısıltıyla sormuştu.
"Belli etmeden silahı sana vereceğim. Elini yavaşça arkaya at ve konuşmaya devam et." Fısıltıyla cevapladı. Ne yaptığını biliyor gibiydi.
"Sanırım birbirinize veda ediyorsunuz. Fısıldaşmanıza gerek yok. İstediğiniz gibi sesli konuşabilirsiniz. Vedalaşmaları severim." Jongsuk fısıldaştıklarını anlasada ne konuştuklarını anlayamamıştı.
"Jisung'u sana vermiyorum. Ne dersen ne yaparsan yap. Jisung'u almak için cesedimi çiğnemen lazım." Minho konuşurken yavaşça elini arkaya uzatmıştı. Jongsuk ile birbirlerine meydan okurcasına bakıyorlardı.
"Benim için sorun değil. Çiğnerim cesedini. Ama şöyle bir sıkıntı var ki önce ji'yi öldürmeyi düşünüyorum. Sen sonra." Jongsuk konuşurken jisung, minho'ya silahı vermişti.
Minho silahı kavramıştı sıkıca.
"Tamam." Jisung minho'nun arkasından çıktı ardından ise fısıldadı. "Ben kaçtığımda." Minho anlamazca baktı jisung'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
FanficHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...