3. kişi anlatımından
Seokjin, seungmin, jisung, yoongi ve hyunjin birlikte hastanenin kapısında felix ve jungkook'u bekliyorlardı. Bugün hiçbirinin nöbeti olmadığı için birlikte gideceklerdi evlerine. Tabii biraz daha gelmezlerse onlarsız gitmeyi düşünüyorlardı.
"Ya bırakalım bunları biz gidelim. Bırakamadılar hastanelerini gelemediler bir türlü!" Hyunjin, kardeşini ve abisini bırakıp gitmeyi teklif ederken jisung hyunjin'e yargılayıcı bakışlar atıyordu.
"Nasıl bir kardeşsin sen? İnsan abisini, kardeşini bırakıp gider mi? Yazıklar olsun sana emeklerime!" Hyunjin'in arkasından gelen sesle donup kalmıştı. Zorda kaldığında kullandığı gülümsemesini kullanarak abisine döndü.
"Hyungum! Canımın içi! Gelmişsiniz!" Hyunjin kollarını iki yana açıp kardeşine ve abisine sarılmak için adım atmıştı ama felix'in elini kaldırması onu durdurmuştu.
"Hiç sırnaşma. Hadi jungkook hyung'u bırakmak istedin. Beni nasıl bırakmak istersin hyung!?" Felix abartılı bir şekilde hyunjin'e yakınmıştı.
"Canımın içi yaparmıyım ben öyle şey sana?"
"Yaparmışsın demekki." Kollarını önünde bağlayıp başka yönüne döndüğünde gördüğü kişiyle gülümsemişti.
Hyunjin'in daha fazla konuşmasına izin vermeden koşmuştu siyah saçlı gencin yanına. Diğer gençler ne olduğunu anlayamadan felix'in gittiği yere bakmışlardı. Seokjin gördüğü kişilerle gözlerini büyütmüştü. Jungkook kardeşinin peşinden gitmişti hemen.
"Felix!" Changbin felix'i görmesiyle seslenmişti ona ve yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti. Yanındaki hyungları unutarak felix'in yanına ulaşmak için ona koşan bedene doğru yürüdü.
"Changbin hyung!" Sonunda ortak bir noktada buluşan ikili daha konuşamadan jungkook'un gelmesiyle de konuşamamışlardı.
"Sen niye her gittiğimiz yerdesin? Daha ne kadar kardeşimden uzak durmanı söyleyeceğim?" Jungkook tek kaşını kaldırarak changbin'le konuşurken araya giren başka bir bedenle konuşan kişiye dönmüştü. "Ben de sana daha ne kadar çocukları rahat bırak diyeceğim? Ayrıca küçücük hastane, karşılaşmak çok kolay oluyor."
"Bırakmıyorum. Ne yapacaksın?" Jungkook meydan okuyan bakışlarını kırmızı saçlı gence gönderiyordu.
"Hyung ya! Yeter artık. Bırakın didişmeyi." Felix konuştuğunda bakışlar ona dönmüştü.
"Bu adam ne zaman bırakırsa peşini o zaman bırakırım didişmeyi." Bu adam derken changbin'i göstermişti parmağıyla.
"Onun bir adı var hyung." Felix'in sözleri changbin'i gülümsetmişti.
"Umrumda değil. Bir daha görmeyeceğim kişilerin ismini aklımda tutma gereği duymuyorum." Jungkook'un söyledikleri felix'i kızdırmıştı. İnat etmişti changbin ile konuşmayı kesmeyecekti.
"Üzgünüm hyung ama changbin hyung'un ismini aklında tutsan iyi olur o zaman. Bu son görüşün olmayacak çünkü." Felix'in sözleri üçlüyü şok etmişti. En çok da jungkook'u.
"Changbin hyung gel seni hyunjin hyung'um ile tanıştıracağım." Changbin girdiği şoktan çıkamazken üstüne bir şok daha yaşamıştı. Çünkü felix onun kolunu tutuyordu.
Jungkook gördüklerine inanamıyordu. Felix kimseye fazla yaklaşamazdı. Hele de neredeyse hiç tanımadığı birine asla.
"İmkansız. Olamaz böyle bir şey." Jungkook kendi kendine konuşurken taehyung duymuştu onu.
"İmkansız olan şey ne?" Taehyung'un sorduğu soru cevapsız kalmıştı. Jungkook onu duymamıştı bile. Changbin'in kardeşiyle bu kadar yakın olması için ne yapmıştı ki?
Jisung ve seungmin bile felixle üç ay boyunca bu kadar yakınlaşamamıştı. Taehyung, jungkook'un dalıp gitmesiyle kötü bir şey olduğunu düşünmüştü.
Koluna dokunarak sordu. "Sen iyi misin? Sorun ne?" Jungkook hızla kolunu çekti.
"Sorun sizsiniz! O kardeşine söyle kardeşimden uzak dursun yoksa gerçekten kötü şeyler olacak ve bunu ben yapmayacağım." Jungkook endişeli bakışlarını kardeşine döndürdü. Taehyung hiçbir şey anlamamıştı. Neden bahsediyordu?
O da bakışlarını jungkook'un baktığı yere çevirdiğinde changbin'in felix'e nasıl baktığını görmüştü. Changbin daha önce kimseye felix'e baktığı gibi bakmamıştı. Bu onun için sevindiriciydi. Kardeşinin birini sevmeye başlaması onu mutlu etmişti. Changbin kimseyi sevmezdi çünkü. İnsanları korkutmayı severdi ama kimseyi sevmezdi.
"Üzgünüm ama changbin'e böyle bir kötülük yapamam." Son sözlerini söyleyerek jungkook'un yanından ayrılmıştı. Jungkook ise onun ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu.
Selam. Naber?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor ve mafya/Skz Bts
Hayran KurguHastane koridorunda koşuyordu genç. Koridorda ki hastalar ne olduğunu anlamadan genç doktora bakıyorlardı. Genç koridordan sağa döndü ve ulaşmak istediği kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hızla girdi odaya. "Jin hyung acil hasta geliyor!" ‼️Fikir bana aitt...