:60: Özkan

32K 2.5K 381
                                    

Aramızdaki sessizliğin beni büyük bir endişe boşluğuna düşürmesi ilk kez başıma geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aramızdaki sessizliğin beni büyük bir endişe boşluğuna düşürmesi ilk kez başıma geliyordu. Korkuyordum ve bu korku öylece tek başına üstesinden gelebileceğim bir korku değildi. Derin bir nefes aldığını gördüm ama beklediğim tepkilerden hiçbirinin izine rastlamamak daha çok endişelenmemi sağladı.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Tamamen bana dönmesini izlemek, kalp atışlarımın kulaklarımı sağır etmesini sağlamıştı. Ben ipin üzerinde yürüyen bir cambazdım ama o ip kopmuştu. Buna hazır olmadığımı hissettim. Parmaklarım bu kez karnıma sabitlenirken, orada ne olduğunu bilerek bu dokunuşu yapıyordum. Bakışları parmaklarımı takip edip, gözlerime çıkmadan birkaç saniye önce karnıma sabitlendi.

"Bana asla söylemeyeceğini düşünüyordum."

Koyu mavilerinin içinde belirgin parıltılar olmasına rağmen yüzündeki ifadesizlik sesine de yansımıştı. Şüphe ettiğim düşünce zihnimde kendi gerçekliğine ulaştı.

"Sen... biliyor muydun?"

Derin bir nefes daha aldığında, yüzündeki ifadesizliğin biraz kırıldığını gördüm. Ardında gizlediği öfke miydi yoksa hayal kırıklığı mıydı emin değildim ama adımlarını bana doğru yönlendirirken, yutkunmuştum. Parmakları çenemi tuttuğunda ve başımı biraz yukarı kaldırdığında, koyu mavileri yüzümde dolaştı.

"Yüzündeki çillerin yeri değişse fark ederim İnci."

Bunu göremiyor olmam ona hakaret etmişim gibi bir etkiye sahipti.

"Sabahları mide bulantıların yüzünden yüzünün rengi solmaya başlamıştı. Tabağına bıraktığım zeytinlere dokunmazsın bile ama son günlerde onları bitirerek başlıyordun. Uyurken, dolaşırken hatta kendini fark etmediğin her anda parmakların karnını sıkıca sarıyor."

"Emin değildim." Ona doğru adım atıp, parmaklarımı koluna yerleştirirken, başımı iki yana salladım. "Test yaptırmıştım ama sonuçlarını almamıştım." Bana bakan bakışları bunun bir bahane olduğunu açık bir şekilde söylüyordu.

Derin bir nefes aldı. "İnci," dedi çok şey söylemiş gibi bir ağırlık çöktü kalbime.

"Biliyorum," dedim aceleyle. "Daha önce konuşmamız gerekirdi... sadece tepkinden korktum." Kaşlarının ortasında bir çukur oluştu. Bana karşı bir cümle kurmasına izin vermeden, koyu mavilerine ısrarla baktım. "Beni korkuttun. Doğru olmadığını söyleyemezsin. Tepkinden korktum."

"Bana karşı suç işlemiş gibi konuşuyorsun," dedi renk vermeyen düz bir tonla.

"Sen öyle hissetmeme sebep oluyorsun." Ne kadar karışık olduğumu görmesine izin verdim. "Hamile olduğumu bildiğin halde neden sessiz kaldın?"

Koyu mavileri birkaç saniye karnıma sabitlediğim parmaklarıma düşüp, ardından yeniden gözlerime çıktı. "İlk kez sessiz bir oyuna ortak olmayı çok istedim," dedi içten bir tonla.

Kurt ve KuzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin