Bölüm şarkısı: Shawn Mendes - Mercy
:6: "Çatı"
Kaybedecek çok şeyi olan insanlar attıkları adımlarda sürekli tereddütü de parmak uçlarında taşırlardı. Bu tereddüt önce parmak uçlarında bir sızı olarak kendini belli etse de zamanla sızının boyutu büyür ve tüm benliklerini ele geçirirdi. Öyle ki tutsak edene kadar içlerini kemirmeye başlar ve beraberinde korkunun da bir zehir gibi içlerine sızmasını sağlardı.
Ben onlardan biri asla olamamıştım.
Hayatta kaybetmekten endişe duyacağım parçalara sahip olmayanlardan biriydim ben. Tereddütü parmak uçlarımda taşımazdım ve bir şey elimden alındığı zaman buna sadece boyun eğmekle karşılık verirdim. Yıllarca böyle yaşamıştım. Ama ilk kez diye hatırlattı iç sesim. Bugün ilk kez kaybetmek istemediğim bir şey olduğunu fark ettim.
Bugün ilk kez kendi hayatımda elimden alınmasına karşı çıkacağım bir şeye sahip olduğumu anladım.
Evim.
Daha yeni taşındığım, vakit bulup alışveriş bile yapamadığım ama anlamadığım bir şekilde içimi ısıtmayı başaran bir ev. Devrim'in evinden çıkıp kendi evime girdiğimde içimde oluşan korku ve parmak uçlarıma yerleşen sızı kesinlikle bu hisslerimin öylesine olmadığını kanıtlıyordu. Bu evden gitmek istemiyordum.
Çantamı koridorda yere bırakıp, salona geçtiğimde kanepeye yığılır gibi oturdum. Tüm duyguların ortasında hâlâ sinirlerimin baskısını hissediyordum. Parmak uçlarımla şakaklarıma baskı uyguladım. Gerilmiştim. Bu hadsizliğe ve bu kendinden eminliğe karşı içimde durmadan büyüyen bir öfke vardı.
Kendini ne sanıyordu bu adam?
İstediği her şeyi güzellikle olmasa, zorla mı elde etmişti bugüne kadar? Öyle yapmış olmalı diye yanıtladı iç sesim. Bu konuda en ufak bir tereddütüm yoktu. Tavrı, üslubu tamamen nasıl bir karaktere sahip olduğunu kanıtlıyordu.
Belindeki silahı?
Bu ayrıntı yeniden zihnimde parladığında, kaşlarım çatıldı. Kapısı yumruklandı diye belindeki silahla kapıyı açması aslında nasıl tehlikeli sulara sahip olduğunu kanıtlıyordu ve ben de bu gece ona karşılık vererek o sulara kendim atmıştım.
Ensemden başıma doğru yükselen ağrı dişlerimi sıkmamı sağladı. Gerilen tüm sinirlerim bir baş ağrısı olarak kendini belli etmeye başlamıştı. Tüm gün bir şey yememiştim ve en önemlisi bu gece evde kalamayacağımın bilincindeydim. Sular kesikti. Hiçbir ihtiyacımı gideremezdim.
İstemeyerek de olsa oturduğum koltuktan kalktım ve koridorda olan çantamı almak istemediğim için sadece arabamın anahtarını ve telefonumu çıkardım. Işıkları kapatırken, yarına kadar kalacağım bir yer düşünmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt ve Kuzu
RomanceDevrim Karaoğlu hayatımdaki yangını görüp de sessiz kalmayan ilk kişiydi. Beni sevmeyen, hatta bunu belli etmekten çekinmeyen komşum olan bu adam, yangınıma sessiz kalmamıştı. Belki de Devrim Karaoğlu haklıydı. O bir kurt ve ben bir kuzuydum ama D...