(Multide Ateş var 🔥❤️)Ateş'ten...
Merdivenleri çıkmaya başladım. İlk kez bir kızın annesiyle tanışacağım. Çok komik değil mi? Şaka gibi sanki. Kendime ben bile inanamıyorum ama onun yaşamı benimkinden çok farklı. Keskin sınırları var. Diyorum ya hep, farklı işte. Onu huzursuz edecek bir şey olmamalı.
Kapıya ulaştığımda beni Görkem ve orta yaşlı ama gayet genç duran bir kadın karşıladı. Annesi olmalıydı. Hemen gülümsedim. Görkem çok gergin ve endişeli bakıyordu. Sanki uyarır gibi kaş göz işaretleri yapıyordu. Onu umursamadım. O sırada annesi beni içeriye davet etti. "Görkem! Arkadaşını içeriye davet etsene! Çocuk kapıda kaldı. Geç canım sen içeriye." dedi kaşlarını çatarak. Gülümsedim. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Görkem eliyle bir odayı işaret etti. Oraya doğru yürüdüm. Salondu burası. Annesi de bizimle geldi. Çok sıcakkanlı bir kadındı. Gülümsedi. "Hoş geldin. Otursana. Bir şeyler içer misin?" diye sordu. Bir koltuğa oturdum. "Hoş bulduk. Yok, ben bir şey içmeyeyim. Teşekkür ederim." dedim. Görkem çok şaşkın bakıyordu. Evet, şaşırmakta haklıydı. Bu davranışlar pek bana göre değildi ama annesinin içi rahat etmeliydi. Onu huzursuz etmek istemiyordum.
Annesi yanımıza oturdu. "İsmin Ateş değil mi?" dedi. Başımı sallayarak onayladım onu. "Benim ismim de Semra. Sanıyorum beni anlıyorsundur. Sonuçta Görkem'i öyle herkesin evine gönderemem. Benim de tanımam gerekir. Ama sen iyi bir çocuğa benziyorsun. Görkem'i sana emanet edebilirim sanırım. Ona göz kulak olacağına inanıyorum." dediğinde hemen söze girdim. "Emin olabilirsiniz. Görkem benimleyken asla zarar görmeyecek." dedim kendimden emin bir şekilde. Semra teyze bundan memnun oldu. Başını sallayarak gülümsedi. "Peki öyleyse. Sana güveniyorum." dedi. Teşekkür ettim. "Bizim provaya yetişmemiz lazım. Müsaadenizi istesek artık ayıp olur mu?" diye sordum. Gülümsedi. Kolumu sıvazladı. "Olmaz. Hadi geç kalmayın siz." dedi. Ayağa kalktım. Görkem de benimle birlikte kalktı. Kapıya doğru yöneldik. Kapının yanındaki dolaptan ceketini çıkardı, giydi. Bende ayakkabılarımı giydim. Kapının önünde Görkem'i bekliyordum. Semra teyze bize gülümseyerek bakıyordu. Görkem de ayakkabılarını giyince çıktık. Semra teyze arkamızdan el salladı. Görkem'i belinden tutup yürümesini sağladım. Şaşkınca başını, belinde duran koluma çevirdi. Gülümsedim. Çok şaşkındı. Ama Semra teyze hala kapıdaydı ve bu yüzden tepki gösteremedi. Zorla gülümsedi.
Apartmandan çıktığımızda hızla kollarımdan uzaklaştı. Kaşlarını çattı. "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Sırıttım. Semra teyze burada olmadığına göre özüme dönebilirdim. "Annene güven vermeye çalışıyorum." dediğimde sakinleşti. "Senden böyle bir performans beklemezdim. Şaşırttın beni." dedi. Sırıtmaya devam ettim. "Seni daha çok şaşırtacağımı söylemiştim." dedim arabama yaslanarak. Bana belki de ilk kez böyle içten gülümseyerek baktı. Neden bilmiyorum ama hoşuma gitti. İlk kez bir kız bana cilve yapmadan, etkilemeye çalışmadan, içinden geldiği gibi bakıyordu.
Semra teyzenin pencereden baktığını görünce "Hadi bin." dedim. Başını kaldırıp penceredeki annesine baktı. Gülümsedi. Daha sonra da arabaya bindi. Ben de arabaya binip çalıştırdım ve gaza bastım.
***Görkem'den...
Ateş'in evine geldiğimizde, Eymen, Pınar ve Aslı çoktan gelmişti. Eymen'de yedek anahtar varmış. Ateş genel olarak soğuk bir insandı ama sevdiklerine karşı kardeş kadar yakındı. Bu hem çok güzel hem de kötü gibiydi. Çünkü onun sevdiği insanları ölümüne koruyacağını biliyordum ama mesela ben sevildiğimi hissetmek isterim. Sevmek yetmez bazen, karşındaki senin sevgini görmüyorsa, hissetmiyorsa anlamsızdır bazen sevmek. Sevgi saklanacak bir şey olmamalı. Çünkü kimse ölümsüz değil, ölüm de sandığımız kadar uzak değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV ALEV
Teen FictionGÖRKEM'DEN... Ben aşka inanmayanlardandım. Belki azınlık gruptaydım. Belki beni aşka inandıracak biri çıkmadı karşıma. Belki bu yüzden o güne kadar hiç sevgilim olmadı. İhtiyaç da duymuyordum zaten. Onunla tanışana kadar... Onu böyle delicesine seve...