7. BÖLÜM

13.1K 507 24
                                    

(Multide Görkem'in pijamaları var.😝😋 Arkadaşlar biraz uzun oldu ama bence çok eğlenceli bir bölüm oldu. Sonuna kadar okuyun derim. Görüşlerinizi de yorum olarak bana iletirseniz çok mutlu olurum🤗🤗)

Sanırım güzel bir Pazar sabahıydı bugün. Uyandığımdan beri hala yaşıyordum ve başıma saçma sapan bir olay gelmemişti. Tü tü tü Maşallah! Cemre'nin mesaj attığını gördüm. Mesajı açıp baktım.

Gönderen: Çatlak kankam

"Kanka, öğlen bize gel. Dün akşamın değerlendirmesini yaparız. Akşamüstü de sinemaya gidelim diyorum. Çok güzel filmler gelmiş. Belki 'Pepe' izleriz."

Bayılırım zaten ben Pepe'ye!

Geçen hafta Ozan ile Pepe'nin sinema filmine gitmiştik. Aklınca onu yüzüme vuruyordu. Ama aklınca! Hemen mesajına cevap yazdım.

Gönderilen: Çatlak Kankam

"Sanırım sen de Pepe'nin hayranısın. Ozan gibi. İstersen sen bize gel ve Ozan sana Pepe şarkıları söylesin saatlerce! İster misin?" Dakikasında mesajıma cevap yazdı.

Gönderen: Çatlak Kankam

"Allahım, ben bunu hak edecek ne yaptım! Görkem, özür dilerim. Affet beni. Söz veriyorum bir daha seninle dalga geçmeyeceğim. En azından Pepe hakkında." Yüzümde sinsi bir gülümseme oluştu.

Gönderilen: Çatlak Kankam

"Aferin! Yola gel. Öğlen gelirim ben size. Sen de adam akıllı bir film seç!"

Kalkıp salona geçtim. Herkes evdeydi. Ciddi anlamda herkes! Annem, babam, Ozan, Emre, Esra teyzem; yani Emre'nin annesi. Uyuz kuzenim Emre yine iş başındaydı. Beni görünce hemen gülmeye başladı. "Kış uykusuna yattın sanmıştım. Senin bu mevsimde uyuyor olman gerekiyordu." Elime geçen ilk şeyi ona fırlattım. Ne yazık ki bu bir yastıktı ve ölmedi!" Senin de o kafanın içinde bir beyin olması gerekiyordu ama imalat hatası gibisin!" diye bağırdığım anda alt dudağımın kenarını ısırdım. Bir an için Esra teyzemin burada olduğunu unutmuştum. Esra teyzem gülünce biraz rahatladım. Annem koluma bir terlik attı. "Ne biçim konuşuyorsun kız sen?" O sırada canım Esra teyzem beni savunmaya geçti hemen. "Semra, kızmasana benim güzel kızıma. Benimki uğraşıyor kızla!" deyince annem sakinleşti. Ben de odama, pijamamı değiştirmeye çıktım. Emre yine bağırdı arkamdan. "Pijamaların özel tasarım mı? Özellikle o 'Hello Kitty' baskıları beni benden aldı."
Derin bir nefes alıp arkama döndüm. Gülümseyerek, "Çok beğendiysen sana vereyim. Bizim mahallede birkaç tur at bununla. Sana benden çok yakışacağına eminim!" dedim. Teslim olurmuş gibi ellerini havaya kaldırdı. "Pes ediyorum. Sen kazandın!" deyince zafer dansım eşliğinde odama geçtim.

Üzerime lacivert geniş bir kazak ve altına da siyah dar paça pantolonumu giydim. Salona geri döndüm. Annem ve Esra teyzem kahvaltı hazırlıyorlardı. Ben de Ozan'ın yanına geçtim. Yerde oturmuş oyuncak arabalarıyla oynuyordu. Emre ise televizyonda basketbol maçı izliyordu.

Ozan masumca yüzüme bakıp, "Abla parka gidelim mi?" deyince onu evde bırakacağım için biraz vicdan azabı çektim. "Ablacım, ben öğlen dışarı çıkacağım. Ama akşam gideriz. Söz." Ozan dudağını büktü. "Ateş abi de gelsin." deyince gözlerim büyüdü. "Neden ki? Çok mu sevdin onu?" Hemen başını salladı. Gülümsedi. Uyuz Emre hemen lafa atladı.
"Nereye gideceksin?" diye sordu. Kaşlarımı çattım. "Sana ne!" diye cevap verdim. O da bana kaşlarını çattı. "Oğlum, sabahtan beri kadınlarla dolu bir evdeyim. Depresyona gireceğim neredeyse. Ben de geleceğim!" dedi.
Bu sözlerine alaycı bir gülümsemeyle cevap verdim. "Oldu canım! Sabah bana o lafları söylemeden önce düşünecektin onu! Hem biz Cemre'yle sinemaya gideceğiz. Senin ne işin var orada?" O da bana sinsice güldü. "İyi ya işte. Biz de Ateş'i çağırırız. Hep birlikte gideriz sinemaya. Akşam da hep beraber Ozan'ı parka götürürüz." Hemen kesin bir cevap verdim. "Hayır. Olmaz! Ben o ukalayı sinemaya falan çağırmam. Lafı bir yerlerinden anlamaya çok meraklı zaten! Uğraşamam onun egosuyla!"
Bu kez tek kaşını kaldırdı. "Kıvanç'ı çağıralım istersen." deyince biraz düşünüm. Ve cevap verdim.
"Bence Ateş iyi fikir. Kıvanç'ı biraz süründüreceğim. Dün bana söylediği sözü unutmadım."
Hemen yüzü güldü. "Tamam. Hadi çağır o zaman Ateş'i." Ona alaycı bir tavırla güldüm. "Benim çağıracağımı düşünmedin herhalde değil mi? Sen arayacaksın onu!"
Bıkkınlıkla ofladı. "Tamam. Ver numarasını." dedi.
Telefonumu çıkarıp ona numarayı söyledim. Ateş telefonu açar açmaz, Emre konuşmaya başladı.
Çenesi düşük şey!

ALEV ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin