(Yeni bölüm için sınır 80 vote ve 50 yorum olsun, sınırları zorlayalım. Her kelimenizi tek tek okuyorum, cevaplıyorum.😍)
Önümdeki çikolatalı pastadan bir çatal aldıktan sonra zihnim yeniden çalışmaya başlamış gibiydi.
"Peki, biz nerede kalacağız? Kilyos yakınlarında bir evi olan var mı içimizde? Çünkü benim yok." deyip pastamı yemeye devam ettiğim sırada Cemre kıkırdamaya başladı ve dirseklerini masaya yaslayıp gözlerini kaçırdı. O an çatalımı elimden bırakıp gerginliğimi kontrol altında tutmaya çalıştım.
"Tamam, hadi söyleyin. Bir ağacın tepesinde mi kalıyoruz, sahilde mi? Yoksa bir deniz yatağına uzanıp okyanusa mı açılıyoruz gece?" diye sorarken ellerimi göğsümde birleştirdim.
Masadaki herkes gülerken ben merakın getirdiği gerginlikten dolayı hiçbir yüz ifadesi veya mimik gösteremiyordum.
Bu sırada sessizliği Eymen böldü yüzündeki sırıtışla.
"Arabada kalacağız."
Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken istemsizce güldüm. Bu sırada Ateş yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı nazikçe.
"Annem nasıl izin verdi buna? Hem de arabada..." dediğimde Cemre, şımarık bir ifadeyle gözlerini kaçırdı.
"Ufak bir payım oldu tabi. Sınav için çok gergindin. Annenle Ateş'in arası da malum... Zaten günlerdir evden çıkmıyordun. Şu ceza olayından... Önce annemle konuştum. O olumlu bakınca da topu anneme attım. O da Semra teyzeyi ikna etti. Bir anneyi ikna edebilecek en uygun adayı buldum diyelim. Başka bir anne..." dediğinde bir iki saniyelik hayranlıkla izledim onu. Ardından etraftaki masaları rahatsız etmeyecek tonda hafif bir alkış tuttum ve masadaki diğer herkes de bana katıldığında Cemre, art ardına teşekkürlerini sundu bize.
"Bunları planlamanız ne kadar sürdü? Ve neden bana hiç bahsetmediniz? Belki benim de bir katkım ol-" derken Cemre, kendinden emin bir ifadeyle sözümü kesti.
"Görkem, saçmalama, tabi ki de hiçbir katkın olamazdı. Anneni ikna edebilecek en uygun adayın annem olduğunu söylememiş miydim az önce? Neyse, şimdi üstün çalışmalarım, uğraş ve taktiklerim sonucu..." diyerek devam ederken sanki sözü boşa uzattığını fark etmiş gibi gözlerini devirdi ve kısa bir soluk aldıktan sonra devam etti. "İki gün sürdü işte. Gittim annemle konuştum, o da Semra teyzeyle konuştu. Semra teyze de babanla konuştu. Yani herkesin her şeyden haberi var ve bu akşam yola çıkıyoruz. Akşam saat altıda seni evinden alırım, bebeğim." deyip alaycı bir ifadeyle göz kırptı.
Gözlerimi devirip kıkırdarken Ateş'in beni izlediğini fark ettim. Başımı ona çevirdiğimde bunu bekliyormuş gibi derin bir soluk aldı.
"Olayın bizimle ilgili kısmana ne zaman odaklanacağını merak ediyordum. Yani bunun romantik olacağını düşüneceğini tahmin etmiştim. Birlikte ilk tatilimiz olacak. İlgini mi çekmedi yoksa ben mi fazla ilgi bekliyorum acaba?" diye sorduğunda gözlerimi kısıp gülümsedim. Yüzünü avuçlarımın arasına alıp dudaklarına kısa ama tat bırakacak bir öpücükle dokundum.
Başımı boynuna yaslayıp derin bir soluk aldım. Dudaklarımı hafifçe kulağına yaklaştırıp fısıldadım.
"İsteyebileceğinden çok daha fazla ilgileneceğim seninle." deyip boynuna minik bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.
"Seni ne kadar isteyebileceğimi tahmin edebileceğinden emin misin?" diye sorarken kaşları havalanmıştı ve bu konuda beni küçümsüyor gibiydi. Geriye doğru yaslanırken tıpkı onun gibi kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı büzdüm hafifçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV ALEV
Teen FictionGÖRKEM'DEN... Ben aşka inanmayanlardandım. Belki azınlık gruptaydım. Belki beni aşka inandıracak biri çıkmadı karşıma. Belki bu yüzden o güne kadar hiç sevgilim olmadı. İhtiyaç da duymuyordum zaten. Onunla tanışana kadar... Onu böyle delicesine seve...