53. BÖLÜM

5.3K 231 21
                                    


(Multide Görkem'in kıyafeti var.)

Saçlarımı kuruttuktan sonra parka gitmeye karar verdik. Bu yüzden Ozan ve Cemre beni bekliyordu. Onları daha fazla bekletmemek için gidip saçlarımı kuruttum hızlıca. Ateş'in kalemiyle saçımı topuz yaptıktan sonra salona geçtim. Ozan çok sıkılmış görünüyordu. Zaten hava kararmak üzereydi. Akşam oluyordu. Daha fazla geç kalmadan çıkmalıydık dışarı. "Ozan, hadi gel. Senin kıyafetlerini değiştirelim. Ben de giyindikten sonra çıkabiliriz." dedim gülümseyerek. Ozan hemen kalkıp yanıma geldi. Birlikte odama girdik.

Cemre yatağıma yüz üstü uzanmış, telefonuna odaklanmıştı. "Cemre, gözlerini kapat." dedim dolaba doğru yürürken. Cemre artık bu duruma alışmıştı. Ozan küçük olsa bile onu da bir başkasının yanında giydirmiyordum. Yanımdaki kişi kız da olsa kimsenin yanında kendim de soyunamıyordum. Bu garip bir alışkanlıktı. Gerçi Ateş'in yanında... Neyse Ateş'i boş verelim.

Hızlıca Ozan'ı giydirdikten sonra yeniden Cemre'ye döndüm. "Hadi, dışarı. Ozan'ı da götür. Giyinip geliyorum hemen." dedim. Gözlerini devirerek ayağa kalkıp beni süzdü. "Aslında Ateş'in tişörtü yakışmıştı. Ama sen çıkar o tişörtü. Zaten yalan söyleyemiyorsun. Semra teyze hemen anlar." dedi. Yerden göğe kadar haklı olsa da tabi ki kendimi savunacaktım. "Benim annem fazla uyanık. Yalan söylesem de anlıyor zaten." dediğimde bana alaycı bir gülüşle karşılık verdi. "Eminim öyledir." deyip odadan çıktı. Dolabımı açıp kıyafetlerimi seçtim. Üzerime kısa, salaş bir elbise çıkardım. Elbisenin altına giymek için de siyah bir külotlu çorap aldıktan sonra dolabı kapattım. Hızlıca üzerimi giyinip salona geçtim.

Cemre bana şaşkın bakışlarla bakarken hemen açıklama yaptım. "Bisikletle sahile gidelim. Park kalabalıktır bu saatte." dediğimde Ozan'ın gözleri parladı. "Kuşlara simit de atabilir miyiz?" diye sordu coşkuyla. Biraz düşündüm. "Vapura bindiğimizde yapsak onu daha iyi olur aslında." dedim. Bu kez söze Cemre atladı. "Vapura binelim o zaman. Saat daha çok erken. İndiğimiz yerden yeniden vapura binip döneriz eve. En azından deniz havası almış oluruz. Tabi Ozan da kuşlara simit atmış olur." dedi. Ozan yavru kedi gibi bakarken biraz düşündüm. "Anneme soralım önce. Zaten eve geldiğimden bile haberi yok daha." derken koltukta duran telefonuma uzandım.

Telefon rehberimden annemi bulup hemen onu aradım. "Efendim," dedi annem. Boğazımı temizleyip söze girdim. "Anne, ben eve geldim." dedim. Bir süre sustu. "Hafta sonunu da orada geçirmek istiyordun. Neden erken döndün? Bir sorun mu var?" dedi. Sesi kuşkulu ve endişeli geliyordu. "Hayır, hayır bir sorun yok. Ateş, Deniz teyzeyle, yani annesiyle konuşsun istedim. Bu yüzden erken döndük. Akşam gelince konuşuruz bunu. Ben sana bir şey soracağım. Ozan, vapura binmek istiyor. Kuşlara simit atacakmış. Cemre de bizimle olacak. Gidebilir miyiz?" diye sordum. Yine bir süre düşündü. "Bilemiyorum. Gidebilir misiniz? Ozan'a sahip çıkabilecek misiniz?" dedi. Bu bir sorudan çok uyarı gibiydi. "Merak etme, anne. Biz ilgileniriz Ozan'la." dedim. Bu kez hemen cevap verdi. "Tamam. Dikkat et kardeşine. Bir de, geç kalmayın. Teyzen çağırdı. Akşam yemeğe onların evine gideceğiz. İşim var, kapatmam gerek." dedi. Panikle söze atladım. "Anne, babam bana çok mu kızdı?" diye sordum. Annem cevap veremedi. "Akşam konuşuruz bunu." dedi. Geçiştirmeye çalışıyordu. "Peki." deyip kapattım telefonu.

Ozan bana doğru koşup önümde zıplamaya başladı. "Annem,izin verdi mi?" diye sordu umutla. Gülümseyip saçlarını karıştırdım. "İzin verdi. Hadi, koş, ayakkabılarını giy." dedim. Ozan kapıya doğru koşarken Cemrede usul usul yanıma geldi. Sırtımı sıvazlayıp, "Takma kafana. Sonuçta o bir baba. Buna kızması çok doğal. Biraz bağırır, olur biter." dedi. Gerçekten gergindim. Babam bizim ailede hep daha anlayışlı taraf olmuştu. Belki de annemin çok kızıp babamın beni koruması gerekirdi. Annem kızmış olsa bu kadar gerilmezdim zaten. Ama babam bana kızgın olduğunda her şey daha garip oluyordu.Cemre haklıydı. En fazla biraz bağırırdı. Kafamı dağıtmaya çalışarak kapıya yöneldim. Selen de peşimizden geliyordu.

ALEV ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin