- Tek bir konuda yanılttın beni, baba. Herkes, senin gibi değilmiş ve bazı insanlar en saf hisleriyle, kalbinin en güzel köşesinde de sevebilirmiş. Ve en çok o insanlar güveni hak edermiş.-Deniz KAŞDAŞ
Ateş'ten...Ömrümde heyecan verici birçok an yaşamış olabilirdim. Güçlü durmak zorunda olduğum, fazlasıyla acı veren birçok şey de yaşamıştım. Oysa bugün yaşadığım şey hepsinden farklıydı. Bir yandan endişe içindeyken bir yandan fazla cesur ve fazla güçlüydüm. Görkem, bu kadar kötü durumdayken, etrafımızda bizi yargılamak için bekleyen iki varken her şeyi göz ardı etmek zordu yeterince. Buna rağmen çok daha fazlasını başarmıştım.
Bir an için bu ihtimalin gerçek olabileceğine inanmıştım. Kısa bir an için... Sanki beynim tüm sonuçları düşünmemi engelliyor gibiydi. Gözümde tozpembe bir gözlük var gibi... O tozpembe gözlük, benim güvenimdi. İlişkimize, sevgimize Görkem'e duyduğum güven...
Bu ihtimal kafamda kesinleştikçe, istemsizce kaptırdım sanki kendimi. İstemsizce gardımı aldım, sonuçlarını aklımdan çıkardım ve bir baba gibi kafamda kendimi canlandırdım. Bir an için gerçekten gözüme tozpembe gelmediğini söylemek yalan olur.
Görkem'le bir ev içinde yaşamanın hayalini kurmuştum önceden. Ama bir bebek hiç düşünmemiştim. İlk kez bugün hastanede düşündüm bu ihtimali. Ya da hayali... Her şeye rağmen güzeldi çünkü her şeye rağmen sevdiğim kadından bir parça ve ikimize aitti. Hayali güzeldi.
Yine de eğer bu ihtimal gerçek olsaydı, Görkem hamile kalmış olsaydı kesinlikle bizi tozpembe bir hayatın beklemediği aklımın bir köşesinde yer etmişti. Önümüzde bunu başarabilmemizi, altından kalkabilmemizi engelleyecek birçok sebep vardı.
Başta Görkem'in ailesi...
Hala devam eden okulumuz...
Birer ebeveyn olmak için fazla tecrübesiz, fazla genç olduğumuz gerçeği...
Tüm bu engeller arasında birbirimizi kaybedebilirdik. Kendimizi kaybedebilirdik. Küçük bir bebeğin hayatını berbat edebilirdik. Ve belki de karşılaşılabilecek en kötü anne-baba olabilirdik. Üzerinde durmuyor olsam ve inandırıcılığı az olsa da tüm bu olumsuzluklar da ihtimaller arasındaydı.
Hastane merdivenlerinden inerken zihinsel ve fiziksel anlamda yorgun olan bedenlerimizi sürüklüyor gibiydik hepimiz. Tüm bu karmaşa, korku ve utanç dolu dakikalar boyunca annemin bana hamile olduğunu öğrendiği zamanı hatırlamış olması aklımın en ücra köşelerinde sıkışmış bir detay gibiydi.
Kafamın biraz boşalması ve rahatlamasıyla yeniden aklımda bir ışık ve bir umut gibi belirmesiyle olduğum basamakta durdum.
"Anne, gitmeden önce senin doktorunla da görüşsek iyi olur. Görkem, senin yalnız başına eve gitmeni istemiyorum. Birkaç dakika bekleyebilir misin bizi?" diye bir soru yönelttiğimde cevap beklemediğim birinden geldi.
"Görkem, eve yalnız gitmeyecek zaten! Sence ben eşekbaşı mıyım burada?" diyerek burnundan soluyan Emre'ye sabahtan beri tahammül etmek yeterince zor olmuştu zaten. Derin bir nefes aldım ve sabahtan beri içimde tuttuğum o sözleri bir nevi yüzüne çarpmamak için sabrımı zorluyordum.
"Evet! Bence tam da böyle! Sabahtan beri kendini kaybetmiş gibisin. Sanki Görkem'in hayatını riske atmışım gibi davranıyorsun! Onu senden ve diğer herkesten çok daha fazla düşündüğümden haberin var mı? Madem onu bu kadar düşündüğünü iddia ediyorsun, öyleyse biraz bunu bizlere de gösterecek şekilde davranmalısın! Neden onun yanında olduğundan, onu koruyacağından bahsederek biraz olsun onun yükünü azaltmak yerine sürekli yargılayıcı ve aşağılayıcı bir tavır takınıyorsun? Anlayamıyorum, benim için kolay olduğunu mu sanıyorsun? Sabahtan beri her an bir doktorun karşıma geçip bana bir bebeğim olacağını söylemesi ihtimaliyle boğuşuyorum. Güçlü durmak ve bu durumdan dolayı benden çok daha fazla hasar almış olabilecek biri için uğraşıyorum. Görkem için... Sen neden bunu yapmak yerine suçlu aramakta bu kadar ısrarcısın? Ortada benim farkına varamadığım bir suç mu var?" derken öfkemi ve ses tonumu kontrol etmek benim için gerçekten de zor olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV ALEV
Teen FictionGÖRKEM'DEN... Ben aşka inanmayanlardandım. Belki azınlık gruptaydım. Belki beni aşka inandıracak biri çıkmadı karşıma. Belki bu yüzden o güne kadar hiç sevgilim olmadı. İhtiyaç da duymuyordum zaten. Onunla tanışana kadar... Onu böyle delicesine seve...