(Multide Ateş var.🔥😍🔥)(Belki biliyorsunuzdur, whatsapp grubumuz açıldı. Gruba gelmek isteyenler bana telefon numaralarını özelden atarlarsa çok sevinirim. Ben hepinizi tanımak isterim. 😊❤️😊)
Babamla olan gerginliğimizi çözdükten sonra çok daha güzel bir akşam geçirdik. Saat artık gece yarısı olmak üzereyken eve dönmek için ayaklanmıştık. Yarın hafta sonu olduğu için annem izinliydi. Muhtemelen evde delice temizlik yapacaktı. Bu yüzden teyzemin orada kalmamız için ettiği ısrarları geri çeviriyordu.
Kapının önünde biz ayakkabılarımızı giyerken Ozan, Emre'nin kucağında uyuyordu. Kapıdaki kısa vedalaşma faslının ardından teyzem Emre'nin sırtını sıvazladı.
"Arabaya kadar eşlik et onlara, oğlum. Hem Ozan'ı da götürürsün."
Emre, teyzemin teklifini kabul edince ayakkabılarının arkasına basarak bizimle birlikte yürümeye başladı. Son kez teyzeme el sallayıp merdivenlere yöneldim. Annem ve babam önden gidiyorlardı. Emre ve ben de peşlerinden ilerliyorduk.
"Mutfaktan bağırma sesleriniz hiç gelmedi. Kızmadı mı baban?"
Emre'nin sorusu karşısında güldüm.
"Kızmasını mı isterdin?" diye sorduğumda omuzlarını silkti.
"Hayır ama kızsa son derece haklıydı. Neden kızmadı ki? Ayrı yataklarda yattığınızı falan mı söyledin sakinleştirmek için?" dedi alaycı bir tavırla sırıtarak.
Gözlerimi devirdim.
"Hayır, öyle bir şey söylemedim. Babam, Ateş'i seviyor. Sen Ateş'e güvenmesen de babam güveniyor."
Çatık kaşlarını üzerime dikti.
"Görkem, ben de seviyorum Ateş'i ama bunun sevgiyle ne ilgisi var? Sen on yedi yaşındasın. Ateş, bir erkek ve senden kat kat daha güçlü. Mesela seni orada kesip parçalayabilirdi. Veya sana tecavüz edebilirdi."
İhtimalleri değerlendiriyor olsa da saçmalamaya başlamıştı. Ya da beni haksız çıkarmaya çalışıyordu. Tabi ki de altta kalmayacaktım. Kaşlarımı havaya kaldırıp hemen cevap verdim.
"Yok, daha neler! Sen Ateş'i seri katil falan mı sanıyorsun?"
"Hayır, seri katil olduğunu düşünmüyorum ama sen kendini fazla güçlü sanıyorsun. Hatta oraya yalnız gidecek kadar güveniyorsun kendine."
Beni küçük çocuk yerine mi koyuyordu? Ya da kendini abim sanıyordu? Garip davranıyordu. Benden sadece iki yaş büyük olmasına rağmen sanki ben ondan çok küçükmüşüm gibi bir tavrı vardı.
"Kendime değil, Ateş'e güvendiğim için gittim oraya. Ayrıca gördüğün gibi gayet sağlamım. Yani Ateş, beni kesmedi!"
"Tamam, o zaman! Bir gün keserse haber verirsin!"
Söylediği saçmalık karşısında gözlerimi devirirken babamın arabasının önüne gelmiştik. Annem ön koltuğa oturmuştu. Ben de arka koltuğa geçip sola doğru kaydım. Emre, Ozan'ı benim kucağıma verdi. Kapı hala açıkken ona son sözümü söylemek için bir fırsatım vardı. Sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV ALEV
Teen FictionGÖRKEM'DEN... Ben aşka inanmayanlardandım. Belki azınlık gruptaydım. Belki beni aşka inandıracak biri çıkmadı karşıma. Belki bu yüzden o güne kadar hiç sevgilim olmadı. İhtiyaç da duymuyordum zaten. Onunla tanışana kadar... Onu böyle delicesine seve...