32. BÖLÜM

9.3K 358 24
                                    

(Multide Görkem- Ateş var🔥🌊)

Okuldan çıkarken Ateş yine kapının önünde beni bekliyordu. İki günde çok fazla dikkat çekmiştik bile. Bu kadar göz önünde, odak noktası olmak istemiyordum. Arabaya binip binmemek konusunda tereddütte kalmıştım. Bir süre düşündüm. Bu sırada Ateş beni fark etmiş olacak ki kornaya bastı. Ben de düşüncelerimden sıyrılıp Cemre'ye sarıldım. "Eve gidince konuşuruz. Geldiğinde bana haber ver." deyip el salladım kısaca. Daha sonra da Ateş'in yanına doğru yöneldim. Bugün benim için yaptıklarından sonra onu kıramazdım. Aslında böyle bir şeye kırılmazdı, daha çok sinirlenirdi. Yine de bunu şimdi yapmak istemedim.

Arabanın kapısını açıp ön koltuğa, Ateş'in yanına oturdum. Yüzüme bakınca hemen kaşları çatıldı. "Ne oldu sana? Cenk mi çıktı yine karşına?" diye sorduğunda hemen itiraz ettim. "Hayır, Cenk falan çıkmadı. İyiyim ben. Biraz uykum geldi." dedim. Pek inanmış gibi gözükmüyordu. İnanması için gözlerimi kocaman açıp, "Gerçekten, iyiyim." dedim. "Peki, öyle olsun şimdilik. Nasılsa öğrenirim." dedi. Bu kez de ben kaşlarımı çattım. "Ben o kadar ulaşılması kolay biri miyim? Her istediğinde benimle ilgili her şeyi öğrenebilir misin?" dediğimde bana saçmalıyormuşum gibi baktı. "Öncelikle ulaşılması kolay biri olsaydın şu an yanında olmazdım. Herkesin kolayca ulaştıklarıyla değil, asla ulaşamayacakları gizli cevherlerle ilgileniyorum. İkinci olarak, tabi ki her istediğimde, seninle ilgili her şeyi öğrenebilirim. Ben herkes değilim. Unutma, cici kız." dediğinde istemsizce gülümsedim ama hemen ardından tek kaşımı kaldırıp, "Hala cici kız olduğumu bilmiyordum. Hani kızıl yârindim?" dedim soru sorar gibi. O da her zamanki kendinden emin tavrıyla cevap verdi. "Kızıl yârimsin. Bu cici bir kız olman için engel değil. Bu sadece diğer erkeklere bakman, konuşman, aynı ortamda olman, iletişime geçmen için bir engel. Bunların da sorun olacağını sanmıyorum." dedi onay bekleyerek. Cevap veremedim. Gözlerim kocaman olmuştu. Şaşırmıştım. "Nefes almam da sorun olur mu?" dedim ukala bir tavırla. O da bana aynı ifadeyle cevap verdi. "Hayır, nefes alabilirsin ama yalnızca benim için." deyip yola bakmaya başladı.

Arabayı çalıştırdığında ben girdim söze. "Öyleyse sen de yalnızca benim için nefes alıyorsun." dedim. Onay bekliyordum. Bir süre susup sırıtarak söze girdi. "Kalbimin atmaya devam etmesi için nefes alıyorum." dedi. İyice sinirlenmiştim. "Çok güzel! Ben yalnızca senin için nefes alırken, sen kalbinin atmaya devam etmesi için nefes alıyorsun." dedim sinirle. O ise hala sırıtmaya devam ederken söze girdi, "O zaten senin için atıyor." dediğinde nutkum tutuldu. Gerçekten bir an için dilimi yuttuğumu düşündüm. Cevap veremedim. Bu kez alaycı bir ifadeyle söze girdi. "Bugün çok fazla yükleme yaptım sana değil mi? Haklısın. Bence de bu kadarı yeter. Artık özüme dönmeliyim." dedi. Bu sözü, havadaki heyecanlı atmosferi bozup yerine sinirden kulaklarımdan çıkan dumanları saldı. Ona merakla döndüm ve tek kaşımı kaldırdım. "Özüne döndüğünde değişen ne olacak? Yerine bir öküz mü gelecek?" diye sordum. Sırıtmaya başladı yine. "Öküz kelimesinden ne anladığına bağlı ama bence bu mükemmel vücuttan bir öküz çıkmaz." dedi kendini överek. Gözlerimi devirdim.

Bir süre ikimiz de konuşmadık. Artık eve yaklaşmıştık. Arabaya bindiğimizden beri aramızda geçen konuşmaları değerlendirirken bir şey aklıma takıldı. Bir anda sessizliği bozup söze girdim. "Sen her istediğinde benim hakkımda her şeyi öğrenebiliyorsun ama ben senin hakkında çoğu şeyi bilmiyorum bile. En basit şeyleri bile bilmiyorum. Mesela sen ne yer ne içersin? Üniversitede hangi bölümde okumak istiyorsun? Ya da neden benden bir yaş büyük olmana rağmen aynı sınıftayız? Saklı bir kutu gibisin. Kendin hakkında hiçbir şey açık etmiyorsun." dedim. Kısa bir süreliğine bana bakıp yeniden yola döndüğünde normal bir yüz ifadesiyle cevap verdi. "Bunlar çok ufak detaylar. Öğrenmen için çok vaktimiz olacak. Bilmen gereken kadarını biliyorsun. Kimsenin bilmediği şeyi, duygularımı biliyorsun. Bu yetmez mi?" diye sordu tek kaşını kaldırarak. Bir süre sustuktan sonra sesli düşündüm. "Yeter mi? Sanırım yeter ama yine de detayları da bilmek istiyorum." dediğimde sırıtmaya başladı. "Öğreneceksin." dedi. Daha fazla üstüne gitmedim ve konuyu kapattım.

ALEV ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin